Malesef. Çıkmalısın. Biliyorsun, senin için kötü olacak. | Open Subtitles | لذا يجب عليك أن تقلعي عنه، فأنتي تعلمين كم التدخين سيء لك |
İki türlüde senin için kötü olur. | Open Subtitles | بأية طريقة، إنه سيء لك إذا، ها هي. |
senin için kötü haberlerim var, Rudy. | Open Subtitles | ـ أقسم ـ عندي اخبارِ سيئة لك ، رودي |
Korkarım senin için kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي أخبار سيئة لك مايكل |
Korkarım ki senin için kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أخشى أن لدىّ خبراً سيئاً لك |
Ve bu senin için kötü bir şey olur, değil mi? | Open Subtitles | وهذا سيكون سيئاً لك |
Ayrılık senin için kötü haberdi. | Open Subtitles | كان الإنفصال خبر سيء لكِ ولكنه خبر جيد لي |
- Ama senin için kötü. | Open Subtitles | إنهمشجعلي.. لكنه سيء لك. |
Jack, bunu başaramayacaksın. Tamam mı? senin için kötü olacak. | Open Subtitles | (جاك) عليك أن توقف هذا سوف ينتهي الأمر بشكل سيء لك |
Yani senin için kötü olan hiç bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أعني، أني لم أقوم بشيء سيء لك أبداً! |
İki buçuk saat var, Carter bundan sonra, ben sadece senin için kötü bir rüyayım. | Open Subtitles | ساعتان ونصف أكثر، (كارتر)، وبعد ذلك أنا مجرد حلم سيء لك. |
senin için kötü tabii, onu neredeyse hiç tanımıyorsun ya. | Open Subtitles | سيء لك لأنك بالكاد تعرفت عليه |
senin için kötü. | Open Subtitles | . سيء لك |
senin için kötü haberlerim var... | Open Subtitles | حسنا، عندي اخبار سيئة لك.. |
senin için kötü haberlerim var dostum. | Open Subtitles | لدي اخبار سيئة لك |
senin için kötü kart. | Open Subtitles | هذا بطاقة سيئة لك |
senin için kötü bitecek, Miller. | Open Subtitles | - - تنتهي سيئة لك. |
Bu senin için kötü olur. | Open Subtitles | سيكون سيئاً لك |
Bu sözler senin için kötü olabilir ama o benim oğlum o da kızım. | Open Subtitles | قد يكون هذا الكلام سيء لكِ لكنه إبني، وهذه ابنتي |