Sende benim istediğim, bende de senin istediğin bir şey var. | Open Subtitles | انظر ، لديك شيء أريده ، ولديّ شيئ تريده أنت |
senin istediğin gibi, tedaviyi reddetme konusunda emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أظن أن رفض العلاج هو ما تريدين القيام به |
Krallığın gelsin senin, yeryüzünde de, gökteki gibi senin istediğin olsun. | Open Subtitles | ليأتي ملكوتك , لتكن مشيئتك كما في السماء هنا على الأرض |
senin istediğin her şeyi bilmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسف بأني اجهل كل الأشياء التي تريدينها |
Sevgili anne, senin istediğin kusursuz çocuk olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أمي العزيزة أعرف أنني لست الطفل المثالي الذي أردتيه |
Bizim işimiz bu işi senin istediğin gibi yapmak. | Open Subtitles | طريقة رؤيتنا للموضوع, إنها وظيفتنا أن نفعل هذا الشئ بالطريقة التى تريدها. |
senin istediğin şekilde değildi belki, ama yine de seni severdi. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كان بالطريقة التي أردتها أن تحبك لكنني أعرف أنها أحبتك |
Ben bir şey istemiyorum. Olay, senin istediğin şeyin bende olması. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بما أريد لكن ما لدي هو الذي تريده |
Cubs'a karşı oynadıkları maçlar dışında hiç gitmedik. Hep senin istediğin şeyleri yapıyoruz. Brooke da öyle yaptı. | Open Subtitles | نحن نفعل ما تريده دائماً و هي تفعل دائماً ما تريده أنت هذه هي الحقيقة |
Belki bu kadar öfkeli olmasının bir sebebi de hayatında ilk defa bir şey yapmak istemesi ve yapmayı istediği şeyin senin istediğin bir şey olmaması. | Open Subtitles | ...ربما أحد الأسباب التي جعلتها غاضبة أنها ربما ولأوّل مرّة في حياتها ...عرفت أنَّ ما تريده هي ليس ما تريده أنت |
Bu senin istediğin. Ben sadece kendim için bir şeyler istiyorum. | Open Subtitles | هذا ما تريده أنت و أنا أردت شيئاً لنفسي |
Her zaman senin istediğin olmaz. Yetişkin olmanın bir sonucu da bu. | Open Subtitles | هذا جزء من النضج ألا تحصلين على ما تريدين دوماً |
Kaderim bana çok acı getirdi. senin istediğin kişi olamam. | Open Subtitles | جلب لي قدري أحزان كثيرة لا أستطيع أن أكون ما تريدين |
Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi yeryüzünde de senin istediğin olsun. | Open Subtitles | ،ليأت ملكوتك، لتكن مشيئتك على الأرض كما في السماء |
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de senin istediğin olsun. | Open Subtitles | ليأت ملكوتك، لتكن مشيئتك على الأرض كما في السماء |
Yaptığın şey için mi yoksa işler senin istediğin gibi gitmediği için mi üzgünsün? | Open Subtitles | آسفة لأنكِ فعلت هذا أم آسفة لأن الأمور لم تنجح بالطريقة التي تريدينها |
Bu senin istediğin hayat değil. | Open Subtitles | حسناً, هذه ليست الحياة التي تريدينها |
Hayır, bu senin istediğin şey. Bu işe ben sürüklendim. | Open Subtitles | لا , هذا ما أردتيه انتِ ,اما انا فتم جَرّي لهذا الأمر |
Diyorsun ki, bu aktrist bayan senin istediğin ama seni istemeyen tek kişi? | Open Subtitles | أتخبرنى تلك الممثلة هى تلك المرأة التى تريدها وهى فى نفس الوقت التى لا تريديك أن ترجع ؟ |
Onunla, senin istediğin türden bir ilişkiniz var. Buna saygı duyuyor. | Open Subtitles | إنّ لديك العلاقة التي أردتها معها، وإنّها تحترم ذلك. |
Bütün istediğim senin istediğin şey, bu kişileri içeri tıkmak böylece kimseye zarar veremeyecekler. | Open Subtitles | كل ما أريده هو الذي تريده و هز أن يُسجَن هؤلاء الناس, حتى لا يسببوا أي أذى آخر |
"yeryüzünde ve gökyüzünde krallığın egemen olsun... "senin istediğin olsUn. | Open Subtitles | ليأت ملكوتك, ولتكن مشيئتك في الأرض كما هي في السماء |
Eğer senin istediğin gibi bir kader yazmamı istiyorsan, vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | ان كنت تنوي ان تجبرني ان اكتب اي قدر تريده انت ، فإنك تضيع وقتك |
senin istediğin, o kumsalda zaman geçirdiğin 15 yaşındaki kız. | Open Subtitles | تريد عودة فتاة 15 سنة إلى الشاطئ ليس أنا |
senin istediğin olsun. | Open Subtitles | مملكة ثاي قادمة ...ثاي سوف يأتي |