Senin kadar iyi bir insanın bile yoldan çıkabileceğini kanıtlamak istedi. | Open Subtitles | أراد أن يثبت أنه حتى شخص جيد مثلك يمكن أن يسقط |
Ed, Henrik, Jeppe ve Josephine en az Senin kadar iyi geri zekalılar, tamam mı? -Kapa çeneni. | Open Subtitles | "بيد" و"هنريك" و"جوزفين" تظاهروا بالعته بشكل جيد مثلك |
Bazıları Cortexiphan'la Senin kadar iyi baş edemedi. | Open Subtitles | بعض الأطفال لم يتعاملوا مع الكورتسفكسن جيداً مثلك |
Senin kadar iyi bir çözümleyicinin parmaklarımın arasından gitmesine izin veremem. | Open Subtitles | لن أسمح لمحلّلة جيدة مثلكِ أن تفلت من بين أصابعي |
Umarım en az Senin kadar iyi bir balıkçı olurum. | Open Subtitles | آمل أن أصبح صيّاداً مثلك يا معلّمي |
Kimse onu Senin kadar iyi tanımıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرفه كما تعرفهُ أنت |
Eleman iyi. Senin kadar iyi değil ama genç ve ucuz. | Open Subtitles | كان جيداَ,ولكن لم يكن ببراعتك لكنه يافع و راتبة رخيص |
Kimse o bölgeyi Senin kadar iyi bilmiyor. Çok riskli. | Open Subtitles | لا أحد يعلم تضاريس المكان أفضل منك عامل المجازفة كبير. |
Bak, yaptığın çok güzeldi ama birkaç günlük prova ve çalışma Senin kadar iyi olmamı sağlamaz. | Open Subtitles | أنظر، إنه ما فعلته رائع، لكن بضع أيام من التدريب والتمارين لا تجعلني جيد بقدرك. |
Arada sırada diğer insanların da Senin kadar iyi olduğunu farz et. | Open Subtitles | من حين إلى حين, اعتبري الناس الاخرين .جيدين مثلك |
Senin kadar iyi yalan söyleyemiyorum diye beni üzmek istiyorsan... | Open Subtitles | إذا كنت تحاول أن تشعرني بأنني سيء ... حول أنني لم أكن كاذب جيد مثلك |
- Neredeyse Senin kadar iyi, değil mi ? | Open Subtitles | -سأكون جيد مثلك تقريباً ، صحيح ؟ |
Senin kadar iyi başka biri yok. | Open Subtitles | ليس هناك من هو جيد مثلك. |
Senin kadar iyi bir iş çıkaramayacak. | Open Subtitles | هو لن يقوم بعمل جيد مثلك. |
Senin kadar iyi değildim ama Caroline. | Open Subtitles | لم أكن جيد مثلك ، كارولين |
Senin kadar iyi mi? | Open Subtitles | هل هو جيد مثلك ؟ |
Senin kadar iyi değil. Şık elbiseler, lüks yaşam tarzı... biz buraya bir şeyleri değiştirmeye geldik. | Open Subtitles | ليس جيداً مثلك ملابس رائعة ، و نمط حياة راقي |
Açıkçası, Senin kadar iyi yapamayan biri. | Open Subtitles | -من الواضح أنّي الرجل الذي لا يبلي جيداً مثلك |
Bilirsin, her zaman dediğin gibi ben Senin kadar iyi değilim. | Open Subtitles | وكأنكِ تقولين بأنني لست جيدة مثلكِ |
Bana ne yapmam gerektiği söylendiğinde buna uymak konusunda Senin kadar iyi değilim. | Open Subtitles | لست جيدة مثلكِ بإطاعة الأوامر |
Hiç Senin kadar iyi çalamazdım abi. | Open Subtitles | لم أتمكن قط من العزف مثلك يا أخي |
Kimse onu Senin kadar iyi tanımıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرفهُ كما تعرفهُ أنت. |
Senin kadar iyi değiller. | Open Subtitles | ليسوا ببراعتك |
Kimse o bölgeyi Senin kadar iyi bilmiyor. Çok riskli. | Open Subtitles | لا أحد يعلم تضاريس المكان أفضل منك عامل المجازفة كبير. |
Babam hep söyler: senden daha iyi olan insan ya da olabilecek biri belki de Senin kadar iyi birini en iyi arkadaşın yapmalısın. | Open Subtitles | والديّ دوماً يقولان بأن الشخص الأفضل منك او ربما في هذه الحالة ربما الشخص الذي تقريباً جيد بقدرك |
Siktir adamım. Herkes Senin kadar iyi olamaz kardeşim. | Open Subtitles | تبا، يا رجل لا يسطيع الجميع أن يكونوا جيدين مثلك |