Ned Pepper bana dokunursan, para alamayacağını söyledi. O senin patronun. | Open Subtitles | رئيسك ند بيبر قال ان آذيتني فلن يعطيك نصيبك من السرقة |
senin patronun da bu mankafalardan birkaçını hapse atınca, ortamın durulacağını söylüyor. | Open Subtitles | أجل، رئيسك يعتقد أنّ برميك لأحد هؤلاء المُشاغبين بالسجن، فإنّه الأمر سيتوقف. |
Sadece senin patronun olan bir adamla birkaç kadeh içki içtik. | Open Subtitles | كان مجرد شراب مع رجل أعرفه و الذي يتصادف انه رئيسك |
Senin kilon kaça ulan, kim senin patronun onu yolla bana... | Open Subtitles | إذهب وأحضر لي رئيسك لن تستطيع جرجرتي بهذه الطريقة |
Tric'in sahibi de o olduğuna göre, Lucas senin patronun oluyor. | Open Subtitles | أنت تعلم,بما أنه يمتلك(تريك)فهو رأيسك |
senin patronun da işini bilen biri. Sen de bunu fazlasıyla gösterdin. | Open Subtitles | رئيسك في العمل رجل واسع الحيلة وقد أوضحت ذلك بإسهاب |
Fakat, bilirsin, senin patronun tipini bilirim, | Open Subtitles | لكن، أتعرف، أني رأيت من نوعية رئيسك قبل ذلك |
senin patronun şehir için çalışıyor. Yani aynı zamanda benim için. | Open Subtitles | رئيسك يعمل للمدينة , مما يعني أنه يعمل لي |
Çoğu zaman büyük bir zevkle belirttiğin gibi ben senin patronun değilim. | Open Subtitles | لكنّني لستُ رئيسك ولطالما كنتِ تستمتعينَ في تذكيري بهذا |
Sen çok daha zekiysen neden kötü adamı senin patronun yaptılar? Muhteşem soru. | Open Subtitles | لماذا جعلوا الرجل السيء رئيسك بينما أنت أذكى بكثير؟ |
Morgan'ın senin patronun olmasından mutlusun. | Open Subtitles | هذا صحيح انت سعيد لان مورغان رئيسك انتظر |
Çünkü bu aile tatili ve dünyanın diğer ucuna giden ailem de senin patronun oluyorlar. | Open Subtitles | ويصدف بأن عائلتي ستكون رئيسك في العمل والذي يصدف بأنه سيكون في النصف الآخر من العالم |
Öncelikle, benimle senin patronun arasında olan çok hassas bir toplantıyı bölmüş durumdasın, ikincisi de yüzünü hiç sevmedim. | Open Subtitles | أولاً، لقد قاطعت اجتماع مهم جداً بيني وبين رئيسك وثانياً، وجهك لا يعجبني |
senin patronun, benim patronum sonra, operasyonunun ortasına neden ve nasıl daldığımı soracaklar. | Open Subtitles | رئيسك, رئيسي, و بعدها سيسألون لماذا, كيف ببساطة دخلت إلى مقر عمليتكم. |
Geçtiğimiz yüzyıl bir ara istifa ettiğinden beri senin patronun değilim. | Open Subtitles | حسنٌ، لم أعد رئيسك منذ أن استقلت بوقت ما في القرن الماضي |
Yaşlı adamın senin patronun çıkması, sana büyük bir sürpriz yaşatmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت مفاجأة جميلة حين أدركتَ أن الرجل العجوز كان رئيسك في العمل. |
Vardiya bitti ve artık senin patronun değilim. O yüzden ne istersem söyleyebilirim. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد أنتهت المناوبة, وأنا لست رئيسك بعد اليوم |
Hayır. O senin patronun, onu etkileyeceğiz. İyi olacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | لا, إنه رئيسك, وسوف تبهره سأكون بخير, أعدُك. |
Hayır. O senin patronun, onu etkileyeceğiz. İyi olacağım, söz veriyorum. | Open Subtitles | لا, إنه رئيسك, وسوف تبهره سأكون بخير, أعدُك. |
Gece gündüz cehennem mahlûkları üstümüze geliyor ama hedef olan senin patronun. | Open Subtitles | أصبحنا سجناء الجحيم يأتي إلينا ليلا ونهارا، لكن رئيسك ، رئيسك هو الهدف. |
Şimdi Lem senin patronun mu oluyor? | Open Subtitles | إذاً, (ليم) هو رأيسك الآن؟ |