Çünkü S serisi'nin dingil mesafesi 157 santimdir. Adam kaçırmada kullanılan araba o olamaz. | Open Subtitles | لأن الفئة إس تصل لمدى 62 بوصة للعجلة مما يعني أنها لن تكون سيارة الإختطاف |
- Benim Yedi serisi lisansım var. - Çok iyi. Sende dışarı çıkabilirsin. | Open Subtitles | أنا عندى رخصة السبعة المتسلسلة جيد لك, يمكنك أن تخرج أيضا |
Geçen yaz, Ben-ben senin hakkında bir hikaye yazdım, ve talihsiz olaylar serisi yüzünden, hikaye yayımlanacak. | Open Subtitles | لقد كتبت قصة عنكِ في الربيع الماضي ونتيجة لسلسلة من الأحداث المؤسفة سيتم نشر هذه القصة |
Mercedes S serisi bir araba gördüm. Çocuğun üstüne kapıyı kapatmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ورأيت مرسيدس فئة إس تحاول إغلاق الباب على الصبي |
Benimki gümüş hacını ve 2004 dünya serisi kolyesini takmadan adımını bile atmaz. | Open Subtitles | اللغم مَا ذَهبَ إلى أيّ مكان بدون صليبِها الفضّيِ وعقدِ ألعاب ورلد سيريز للبيسبولِ 2004َها. أمّكَ نصير بيسبولِ؟ |
Bu adam kendini bir kitap serisi içinde Dünya'ya yüklemenin bir yolunu bulur. | TED | لذا تخيل طريقة لتحميل نفسه في بيئته في سلسلة من الكتب في الحقيقة |
Sen bir hayranı bile değilsin. Ben 86, Dünya serisi'ndeydim. | Open Subtitles | أنت لست حتى من المشجعين، أنا كنت أحضر الدوري |
Genç yetişkinler için gizem romanları serisi yazacakmış. | Open Subtitles | إنه يريد أن يكتب سلسة من القصص عن شباب يحلّون قصص غامضة |
Popüler bilim kurgu dizisi. Altı televizyon serisi ve pek çok filmi çekildi. | Open Subtitles | برنامج خيال علمي مشهور، و يجمع ستة مسلسلات تلفزيونية و العديد من الأفلام |
Evlatlık çocuklarına bir Mersedes S serisi alacak inceliği bile gösterememişler. | Open Subtitles | هم حتى لا يملكون الإحترام ليشتروا للفتى المُتبنى سيارة من الفئة اس. |
BMW 7 serisi kullanan, kredi notu 500 olan bir çocuk doktorum? | Open Subtitles | دكتور طفل مع سيارة بي إم دبليو الفئة السابعة وبطاقة إئتمانية تصل رصيدها إلى فئة ال500 |
Eğitimden sonra Yedi serisi'ni alacaksınız. | Open Subtitles | بعد ان تكمل تدريباتك, تأخذ السبعة المتسلسلة |
Daha eğitim dönemindeyim. Yedi serisi sınavını vermem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا متدرب, مازال يجب على تجازو إختبار السبعة المتسلسلة |
Diyorum ki, araştırmacı gazetecilik serisi olarak ne muhteşem bir fikir. | Open Subtitles | أقصد, يا لها من فكرةٍ رائعة لسلسلة تحقيقات |
Vücudun büyüleyici değşiklikler serisi geçirir. | Open Subtitles | فجسمك يخضع لسلسلة رائعة من التغييرات. |
Ama 700 serisindense 300 serisi | Open Subtitles | لكن من فئة الـ700 وليس فئة الـ300 اللعينة |
Ve Dünya serisi'nin galibi en iyisi midir? | Open Subtitles | وفائز ألعاب ورلد سيريز للبيسبولِ هَلْ أفضل هناك؟ |
Bay Cheever, Dünya serisi'ne katılmaya hak kazandı. | Open Subtitles | إنتصارات السّيدِ تشيفر أي مقعد في ألعاب ورلد سيريز للبيسبولِ. |
Hatta, bir 20. yüzyıl düşünürü, daha ileriye giderek, Batı felsefesinin tamamını, Platon'un bir dipnot serisi olarak tanımlamıştır. | TED | ذهب أحد فلاسفة القرن العشرين لأبعد من ذلك فوصف كل الفلسفة الغربية على أنها سلسلة من هوامش أفلاطون. |
Ben bir gece kulübünde şakalar yapıyorum. Bu adam 86, Dünya serisi'ndeydi. | Open Subtitles | بينما كنت ألقي القفشات في نادٍ ليلي، ذلك الرجل كان يلعب في الدوري |
Çünkü, gördük ki hayat sadece kazalar serisi. | Open Subtitles | لأنه, كما تبين الحياة سلسة من الحوادث |
Broadway, Lincoln Merkezi ve West End ve zevkli bir HBO mini serisi. | Open Subtitles | ويست اند ، مسلسلات " اتش بي او " القصيرة الفخمة هي كلها هنا في مخططي ، أترى ؟ |
Bu olaylar serisi kalbimi kırdı ama Jeremy ve Kelly'nin ChopArt'a olan inancı ve azmi beni bu işe bağlı tutan şeydir. | TED | هذه السلسلة من الأحداث حطّمت فؤادي، لكن ما رأيته منهما من الإيمان والعزيمة في (تشوب آرت) هو ما يجعلني متمسكة بهذا العمل. |
Evet, "Shao-lin Ejderha serisi"nin 45. ve son videosunu da az önce izledik. | Open Subtitles | لقد أنهينا للتو مشاهدة الفيلم الـ45 من سلسلة تنين معبد شاولين. |