| Kendi işini kursun diye bu el arabasını, 20 yıl önce sevgilime almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريتها منذ نحو عشرين عاما لصديقتي الحميمة لكي تشغلها لحسابها |
| Eski sevgilime dönmüyorum. | Open Subtitles | لكن أظن أن الطفل استفاد بحق لم أعد مع خليلتي |
| Boş zamanlarımın tümünü eski sevgilime sapıklık yaparak geçirmiyorum. | Open Subtitles | اتعلم, مطاردة عشيقي السابق في الواقع ليس الشيئ الوحيد الذي اقوم به في وقت فراغي |
| Bu, evlilik yüzüğü. sevgilime, verecektim. Sürpriz olacaktı. | Open Subtitles | هذا هو خاتم الخطوبة، كنت سأعطيه لفتاتي مفاجأةً. |
| sevgilime asılıyordu daha doğrusu ara sıra sevgilim olan kişiye. | Open Subtitles | هي كَانتْ تَضْربُ على خليلِي. حَسناً، خليلي أحياناً. |
| Ben, ben... Sanırım eski sevgilime tekrardan veda etmemle bavulumun gelmesinin karışımı bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أنّه كان مزيجاً من توديعي لحبيبي السابق مجدداً ثم وصول هذه الحقيبة الكبيرة. |
| Benim sevgilime ait olsalardı, o kız artık bakire falan kalamazdı. | Open Subtitles | إذا كانت تعود لحبيبتي فلن تكون عذراء بعد اليوم |
| sevgilime doğru, bu hayranlık benim işim. | Open Subtitles | "أن على هذا العاشق فرض تجاه عشيقته" |
| sevgilime bir şey bulaştırmak istemem. | Open Subtitles | ربما عليك حقني بجسم مضاد, لا أريد إعطاء أي شيء لصديقتي |
| - Eski sevgilime almıştım. | Open Subtitles | لقد ابتعت مثلها ذات مرة لصديقتي العاطفية السابقة |
| Evet, ona da söylemiştim. Doğum gününde sevgilime verdim. -Sevgilinin adı var mı? | Open Subtitles | أجل كما قلت لها , لقد قدمتها لصديقتي هدية عيد الميلاد |
| sevgilime manyak diyerek ne yaptığını sanıyorsun sen? | Open Subtitles | مـاذا دهـاك لتعيّـر خليلتي بالمجنونة ؟ |
| O karısına beni şikayet etmiştir, ben de sevgilime onu. | Open Subtitles | أتعلمون، إنّها دائما يشتكي منّي إلى زوجته... وأنا أشتكي منه إلى خليلتي. |
| Gitmem lazım. Klişe Yunan sevgilime geç kalmayayım. | Open Subtitles | علي أن أذهب, فلا أريد أن أخسر عشيقي اليوناني الإعتيادي |
| - Evet, sevgilime Noel hediyesi alıyordum. | Open Subtitles | نعم, لقد كنتُ هناكـ أبتاعُ هديةَ رأس السنة من أجلِ عشيقي |
| Eve, sevgilime, işe dönmeye o kadar hazırım ki. | Open Subtitles | أنا مستعداً جداً للعودة للمنزل للعودة لفتاتي عملي لا أستطيع الأنتظار لأخبر مرضاي |
| Artık şu lanet şeyi okursan ikimiz de yolumuza gidebiliriz. Sen huzura.. Ben ise sevgilime. | Open Subtitles | سيتسنّى لكلّ منا الذهاب لسبيله، أنت للسلام، وأنا لفتاتي. |
| Ama benim ödememi bekliyorsanız, şunu bilin ki üstümdeki her şey eski bir sevgilime ait. | Open Subtitles | لكن إذا كنتم تتوقعون أني سأدفع ثمن العشاء، فحريٌّ بكم أن تعلموا كل مـا أرتديه يعود إلى خليلي القديم. |
| Hatırlıyorum. Eski sevgilime, yeni sevgilimin benden umudunu kesmesi gerektiğini söylememden öncesine tekabül ediyor.. | Open Subtitles | أجل، قبيل إخباري خليلي السابق كيف يُفقِد خليلي الحالي الأمل في علاقتنا. |
| 7 yıl öceki bir kavgadan ötürü eski sevgilime tuzak kurduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أني دبّرت ذلك لحبيبي السابق بسبب الشجَار الذي كان بيننا قبل سبع سنوات ؟ |
| Hiçbir yolu yok. Lisedeki sevgilime olmuştu. | Open Subtitles | مستحيل.هذا حصل لحبيبتي في الجامعة. |
| sevgilime doğru, bu hayranlık benim işim. | Open Subtitles | "أن على هذا العاشق فرض تجاه عشيقته" |
| Senin söylediğin, katolik bir rahibin benim gizli sevgilime karşı... duygular beslemesi karşısında duyarlı davranmam gerektiği mi? | Open Subtitles | أتقول انه كان علي أن أشعر بإمكانية إنجذاب قس كاثوليكي لعشيقتي |
| Lütfen sevgilime bakar ol. | Open Subtitles | رجاء إعتن بحبيبي. |