| Bir silahlı çatışmaya karışmadan önce dolu şarjörler alsaydınız daha iyi olurdu doğrusu. | Open Subtitles | سيكون ذكياً أخذ رصاص قبل أن تركض في إطلاق نار |
| Daha evvel şüphelilerle silahlı çatışmaya giren bir Güney Bölgesi polis memurunun beyaz bir SUV ile takipte olduğu bildirildi. | Open Subtitles | حول ماذا ذلك؟ "ورد، أن ضابط المخفر الجنوبي" "الّذي إشتبك في تبادل إطلاق نار مع المشتبه بهم في وقت سابق" |
| 2 fail, bir içki dükkanını soymaya çalışmış ve kasiyerle silahlı çatışmaya girmişler. | Open Subtitles | ... لقد حاول شخصين سرقة متجر مشروبات وتورّطوا في عمليّة إطلاق نار مع المُحاسِب |
| Bu, silahlı çatışmaya tornavidayla gitmeye benziyor. | Open Subtitles | انها نوع من مثل تاكين 'مفك الى تبادل لاطلاق النار. |
| silahlı çatışmaya asla bıçak getirme. | Open Subtitles | لا تحضر سكيناً إلى قتال بالأسلحة النارية. |
| silahlı çatışmaya tirbuşon getirdim. Bu Mozzie. | Open Subtitles | عظيم ، معي مفتاح ضد سلاح حقيقي |
| Çocukların hayatlarında ilk yılların, fiziksel ve duygusal gelişimleri için elzem olduğunu ve 1,5 milyar insanın silahlı çatışmaya maruz kaldığını düşünürsek, ki çoğu topluluklarımıza dâhil oluyor-- savaşı ve zorunlu göçü birebir yaşıyor olanların ihtiyaçlarını görmezden gelemeyiz. | TED | بما أن أول سنوات الحياة للطفل تعتبر مَصِيرِيّة لنموه الجسدي والعاطفي السليم. ولأن 1.5 مليار شخص يعانون من صراع مسلح -- والذي ينضم كثيرٌ منهم الآن لمجتمعاتنا -- لا يمكننا غض البصرعنهم وعن احتياجات هؤلاء الذين تعرضوا للحرب والنزوح. |
| 10 saat önce silahlı çatışmaya girdin. | Open Subtitles | منذ ساعات كنت بتبادل اطلاق للنيران |
| Bir memur silahlı çatışmaya girmiş. | Open Subtitles | .هُناك ضابِط شارك في إطلاق نار |
| Uzun bir kovalamacanın ardından bir taktik ekip ve şehir polisiyle silahlı çatışmaya girdi ve çatışmada öldü. | Open Subtitles | وبعد مطاردة طويلة, اشتبك الهارب" "مع شرطة الولاية في إطلاق نار "... أدى إلى وفاته" |
| Çeteler silahlı çatışmaya girmiş. | Open Subtitles | حدث إطلاق نار بين العصابات |
| - Çeteler silahlı çatışmaya girmiş. | Open Subtitles | حدث إطلاق نار بين العصابات |
| Çeteler silahlı çatışmaya girmiş. | Open Subtitles | حدث إطلاق نار بين العصابات |
| Yalnız ben, profesyonel katillerle silahlı çatışmaya girmeye hevesli değilim. | Open Subtitles | فقط أنا لست متحمس لأن أدخل فى تبادل لاطلاق النار مع قتله محترفين |
| Gizli görevdeki bir narkotik polisi sıfatıyla şüpheli suç çetesinin dört üyesiyle silahlı çatışmaya girdiniz, doğru mu? | Open Subtitles | بصفتك ضابط مكافحة المخدرات مٌتخف شاركت في تبادل لاطلاق النار مع ما يصل إلى أربعة أشخاص مع عصابة جنائية مشتبه بها، صحيح؟ |
| Şimdi problem ;şu anda kişisel bilgilerin suistimalinden korumak için sahip olduğumuz kural mekanizmaları bir silahlı çatışmaya bıçak getirmek gibi olması. | TED | الآن المشكلة في ذلك أن آليات السياسة التي نمتلكها لحماية أنفسنا من سوء استخدام المعلومات الشخصية هي كإحضار سكين إلى قتال بالأسلحة النارية. |
| silahlı çatışmaya tirbuşon getirdim. | Open Subtitles | عظيم ، معي مفتاح ضد سلاح حقيقي |
| Bir çocuğu silahlı çatışmaya götürdüm. | Open Subtitles | أخذت الفتى إلى قتال مسلح |
| 10 saat önce silahlı çatışmaya girdin. | Open Subtitles | منذ ساعات كنت بتبادل اطلاق للنيران - .. |
| silahlı çatışmaya asla bıçakla gelme. | Open Subtitles | لا تجلب سكيناً من أجل" "مواجهة تبادل إطلاق النار قط" |