Şerif Al Johnson, cinayetten aranan zanlının silahlı ve tehlikeli olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | الذى احتجز بتهمة القتل يجب ان ياخذ فى عين الاعتبار انه مسلح و خطير |
Burada olduğunu, silahlı ve tehlikeli olduğunu biliyorlardı,.. | Open Subtitles | ،هو يعلمون أنه هنا ويعملون أنه مسلح وخطير |
Şansımıza hayır. silahlı ve tehlikeli bir adamla karşı karşıyayız. Yanında bir kadın ve küçük bir kız var. | Open Subtitles | لحسن الحظ لا، لكن لدينا مجرم مسلح وخطر بالداخل هناك، مع امرأة وطفلة صغيرة |
Eşitlikçiler sokağı ele geçirdi, silahlı ve tehlikeli olduklarını göz önüne alın. | Open Subtitles | الايكواليست سيطروا على الشوارع خذوا فى الاعتبار بأنهم مسلحين وخطرين . تعاملوا بحذر |
Gerekçe bir araçla, silahlı ve tehlikeli bir birlik kurma, kararlı bir şekilde cezalandırılması gerektiği. | Open Subtitles | "راكبون مسلحون وخطرون يتعين القبض عليهم بالقوة الحاسمة" |
Şüpheliler silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | المشتبه بهم من الممكن أن يكونوا مسلحين و خطرين |
Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً |
Dikkatle ilerleyin. Şüphelinin silahlı ve tehlikeli olduğu değerlendirilmektedir. | Open Subtitles | تـقـدم بـحـذر، يـعتـبر المشتـبه به مسلح و خطير |
160 San Fernando yolu. Şüpheliler silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | 160طريق سان فرناندو المشتبه به مسلح و خطير |
Ateş edildi. Şüpheli silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | أطلق النار، المشتبه به مسلح و خطير |
Dedektif Cameron şüpheliyi, silahlı ve tehlikeli olarak dikkate almamız gerektiği talimatı verdi. | Open Subtitles | المحقق كاميرون أمرنا بالأخذ بالإعتبار أن المشتبه به مسلح وخطير |
Pekala, adam şuradaki binanın içinde eğer onu Figgis tuttuysa, adam eğitimli silahlı ve tehlikeli olmalı. | Open Subtitles | حسنا, الشخص في هذا المبنى اذا كان فيغي قد عينه, فهذا يعني انه محترف مسلح وخطير جدا |
Ateş ederim. Adam silahlı ve tehlikeli. Kevin! | Open Subtitles | سأطلق النار رجل مسلح وخطير كيفن كل الوحدات في حالة تأهب قصوى |
Biliyoruz: silahlı ve tehlikeli. ...otel LA sıralamasında ikinci durumda. | Open Subtitles | نعلم أنه مسلح وخطر كلا إنه الفندق المصنف الثاني في الولاية في موقع التلوث الشهير |
Üç şüphelinin de silahlı ve tehlikeli olduğu düşünülüyor. | Open Subtitles | جميع المشتبه بهم الثلاثة يصنفون بانهم مسلحين وخطرين |
Şüpheliler silahlı ve tehlikeli. Tamam. | Open Subtitles | أفترض أن المشتبه بهم مسلحون وخطرون جدا. |
Şüpheliler silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | على الوحدات الحذر ، المشتبه بهما مسلحين و خطرين |
Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً |
Rylan Gauss hakkında Yakalama Emri çıkartmam gerek 30'lu yaşlarda, beyaz erkek silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | الذكر الأبيض في ثلاثيناتِه، المُسلَّح والخطر. حَصلَ اللقيطُ على عائلتِي الكاملةِ. |
Katil bu binada bir yerlerde. Şüpheli silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | وقاتله موجود فى مكانِ ما فى المبنى المشتبه به مُسلح وخطير. |
silahlı ve tehlikeli olarak değerlendirilmeli. | Open Subtitles | يجب أنْ يؤخذ بنظر الإعتبار مُسلَّح وخطر. |
Ama bizonlar silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | لكن ثيران البيسون مسلحة وخطرة |
Hemen Madeleine Hightower adına arama emri çıkartın. silahlı ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | ضع مذكّرة بحث فوريّة عن (مادلين هايتاور) إنّها تعتبر مسلحة وخطيرة |
Kaçan şahıs silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | على متهم فار خطير ومسلح في المنطقة المجاورة |
silahlı ve tehlikeli bu sebepler yüzünden olağanüstü hal ilan ediyorum. | Open Subtitles | ،إنه مُسلّح وخطير ولأجل هذا فأنا أعلن حالة الطوارئ |
Şüpheli suikastlere karışmış eski bir CIA ajanı. silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | المُشتبه بهِ عميل مخبارات سابق مُتورط في عملية قتل, إنه مسلح و خطر. |