Ünlüler bunu sever, insanları sinek gibi çekerler. | Open Subtitles | المشاهير يحبون ذلك ليجتذبون الناس مثل الذباب |
Kötü haber bok arayan sinek gibi senin etrafında dolanıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | الاخبار السيئه فقط تجلبكم مثل الذباب على النفايات |
Çok yakında herkes sinek gibi düşecek, sadece siz iki ahmak ve ben kalacağım. | Open Subtitles | قريبا, الناس سيسقطون مثل الذباب, و لن يبقى سوى انتم ايها الاحمقين. |
Sanki biri gelip ezsin diye sinek gibi bir araya toplanmışlar. | Open Subtitles | متجمعون سويا كالذباب في إنتظار من يسحقهم |
İstersen gül, ama benim yaşımdaki erkekler sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اضحك لو أردتِ ولكن الرجال بعمري يتساقطون كالذباب |
Ama sinek gibi sarhoş derler, bilirsiniz. | Open Subtitles | :ربما، ولكنك تعلم ما يقولون سكران كالذبابة |
Evet, seni sinek gibi gösterdi. | Open Subtitles | حسناً , تبدين قليلا مثل الذبابة |
Hayır, hüsrana uğradım çünkü her şeyde başarısızım ve nefesim sinek gibi kokuyor. | Open Subtitles | لا! , أنا محبطة لأني فاشلة في كل شيء ورائحة أنفاسي مثل الذباب! |
Canavarlar tehlikeli olur ve artık krallar sinek gibi ölüyor. | Open Subtitles | الوحوش خطرون والآن اصبح الملوك يموتون مثل الذباب |
"Canavarlar tehlikelidir ve artık krallar sinek gibi ölüyor." | Open Subtitles | الوحوش خطرة و الآن الملوك يموتون مثل الذباب |
Erkekler nasıldır bilirim. sinek gibi vız vız etrafında dolanırlar. | Open Subtitles | انا اعرف الشبان يحومون بجوارك مثل الذباب |
sinek gibi dökülüyorlar. | Open Subtitles | انهم يسقطون مثل الذباب نحن نفقدهم |
Ben sevdiklerinizin sinek gibi düşüşünü seyrederken bunun gibi yüz yıl daha, beni yakalamak için uğraşırsınız. | Open Subtitles | , بعد 100 عام من مطادرتي بينما تشاهدين أحبائكِ يتساقطون كالذباب |
Hastalarınız sinek gibi ölüyor... Doktor. | Open Subtitles | إنّ جاز التعبير، فمرضاك يتساقطون كالذباب أيّها الطبيب. |
Şu anda da onu kaçıran insanları ortadan kaldırıyor. Etrafınızdakiler sinek gibi avlanıyor. | Open Subtitles | وهي الآن تطارد مختطفيها، ويتساقط الناس من حولكَ كالذباب |
Bölüm'ün ajanları sinek gibi etrafta öldürülüyor. | Open Subtitles | مما أفهمة، أنّ العملاء كانوا يموتون كالذباب بالأرجاء هُنا |
Maskotlar sinek gibi düşüyor bunun tüm dikkati dağıtacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | وسيسقط التمائم كالذباب, ويعتقدون أن الموسيقى ستصرف إنتباهنا |
Her ne ise duyduğum kadarıyla Batı Kanadı, bok çukurundaki bir sinek gibi hareketli. | Open Subtitles | حسنا, مهما يكن, أني استمع إن الجناح الغربي في فوضى, كالذباب في الحمام |
Orada duvardaki sinek gibi takılıyor. | Open Subtitles | إنهُ يبقى بالجوار كالذبابة على الحائط. |
sinek gibi bir böcek. "Sinek". | Open Subtitles | حشرة مثل الذبابة . فيلم الذبابة |
Kaç defa çırılçıplak soyunup kendimi araba camına yapışmış sinek gibi o cam bölmeye atmak istediğimi bilemezsin. | Open Subtitles | لا تعلم كم مرةً أردت التجرد عارية ورشق نفسي بزجاج الحمام مثل ذبابة في منخل |
Sinek kağıdına yapışan sinek gibi o kitaplara kapanacağım. | Open Subtitles | سأزحف على تلك الكتب كما لو أنني ذبابة عجوز فوق مصيدة ذباب (يقصد سوف يدقق فيها جيدا ) |