Bu arada sevgilim kabul etmese de, ben sinir bozucu olduğunu, kabul etmiştim. | Open Subtitles | بالمناسبة, انني اتفق انه مزعج بالرغم مما يقوله صديقي |
Bunun sinir bozucu olduğunu düşünüyorsan, neden beni takip ediyorsun? | Open Subtitles | اذا كنت تعتقد انه مزعج ، لماذا تتبعني؟ |
Bir çiftle zaman geçirmenin çok sinir bozucu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف انه مزعج جدا ان تكون بجوار عشيقين |
Bak, bunun nasıl sinir bozucu olduğunu biliyorum ama daha çok sahte gibi. | Open Subtitles | انظروا أستطيع فهم كم يمكنه أن يكون مزعجاً لكنه أيضاً على الأرجح .. زائف |
Bunun nasıl sinir bozucu olduğunu... anlayabiliyorum. | Open Subtitles | . . أرى أن هذا يمكن أن يكون مزعجاً |
Bunun ne kadar sinir bozucu olduğunu bilirim. | Open Subtitles | فأنا أعرف كم يمكن لذلكَ أن يكون مزعجاً |
Çünkü birinin tıkanmış arterinde minicik bir balonu şişirebilmeye çalışmanın ne kadar sinir bozucu olduğunu bilmiyorsun ve o insanın tek yapması gereken şey, sabahları yürümek ve yeşil salata yemekken bu halde buraya geri geliyor. | Open Subtitles | لأنّك لا تعرف كم هو محبط أن أعمل جاهداً لنفخ بالون صغير داخل شريان مسدود |
Yalnızca bir tanesini giyeceğin halde bir çift ayakkabıya tam para vermenin ne kadar sinir bozucu olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | علّمتني كم هو محبط دفع الثمن الكامل لفردتي حذاء ونحن نعرف أننا سننتعل واحدة فقط |
Birinin sana önyargıyla yaklaşmasının ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم هو محبط عندما يختار شخص ما أن يراك بطريقة واحدة |