Ton balığı bifteği sipariş etmedim, ton balığı filetosu sipariş ettim. | Open Subtitles | انا لم اطلب شريحة تونه مشوية ولكنى طلبت شريحة تونه فقط |
Hiç telefonlu hücre görmedim. Pizza sipariş ettim, kalabilir miyim? | Open Subtitles | أول مرة أرى هاتف بسماعة هل يمكنني البقاء لأنني طلبت بيتزا |
Bunları bir kaç gün önce sipariş ettim ve almak için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | لقد طلبت هذه منذ ايام وكنت لا اطيق الانتظار للحصول عليه . |
Oda servisi sipariş ettim. Elli dolarlık peynirli hamburger sipariş ettim. | Open Subtitles | طلبتُ لكِ خدمة الغرف، إنها شطيرة "برغر بالجبنة" سعرها 50 دولاراً |
Dün gece sarhoşken internetten ne sipariş ettim? | Open Subtitles | ما طلبته على الإنترنت تلك الليلة عندما كنت ثملة |
Su geçirmez telefonum var, traş oldum, dişlerimi fırçaladım ve J.Crew'den çino pantalonlarından sipariş ettim. | Open Subtitles | لذلك جلبت هاتفاً مضاداً للماء وحلقت ونظفت أسناني وطلبت بنطالاً من ج. كرو. |
Şimdi yalnızca beni dinle. Ben harf desenli kokteyl peçeteleri sipariş ettim... | Open Subtitles | بل عليك أن تصغي إليّ لقد طلبت مناديل كوكتيل ذات الأسماء |
Bende kumanda kutusunu katalogdan sipariş ettim ama tam zamanında buradaydı.. | Open Subtitles | لقد طلبت حامل الريموت من الألبوم و وصلت في الوقت |
Ve bir çifte-çifte sipariş ettim, ama onlar bana çifte-çifte-çifte-çifte verdiler. | Open Subtitles | و أنا طلبت البرجر ذو الطبقتين, لكن هم أعطوني ذو الأربع طبقات |
Pizza sipariş ettim. 30 dakika içinde burada olmalı. | Open Subtitles | لقد طلبت بيتزا يجب أن تكون هنا في خلال نصف ساعة |
Tayland yemeği sipariş ettim ve çok açım. | Open Subtitles | أنا طلبت من حديقة تايلند وأنا سريع الى حد ما. |
Aç olabileceğinizi düşünüp başlangıç için birşeyler sipariş ettim. | Open Subtitles | انا طلبت مقبلات لإني ظننت انكما ستكونان جائعتان |
Çünkü bir internet sitesinden çok güzel, bir buket nergis sipariş ettim, birkaç bardak şarap içtikten sonra. | Open Subtitles | لأني طلبت باقةَ جميلة من النرجس من أحد المواقع الإلكترونية بعد أن تناولت قدحين من النبيذ |
Bu şeyleri tüm masa için sipariş ettim ben. | Open Subtitles | انتم تعرفون اني طلبت هذا لكل الاشخاص على المنضدة |
Buluşmamız randevuyla karıştırılmasın diye üzümlü yulaf sipariş ettim. | Open Subtitles | طلبت نخالة الزبيب لأنّي لمْ أرد إساءة فهم لقائنا كموعد |
Ne? Üç hafta önce, mercan bağı şakayıkları ve açık yeşil orkideler sipariş ettim. | Open Subtitles | طلبت أزهار الفاوانيا الحمراء الساحرة و أزهار الأوركيد الخضراء قبل 3 أسابيع |
- Sıkıldım, o yüzden internetten sipariş ettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بالملل , لذا طلبت بعض الأشياء الخاصة بالأنترنت |
Sonra onlara internetten American Girl kıyafeti sipariş ettim. | Open Subtitles | وبعدها طلبت عشر أزياء للفتاة الأمريكية على النت |
Bilerek, Gece yarısından 3 dakika önce pizza sipariş ettim. | Open Subtitles | حسناً، لقد طلبتُ البيتزا قبل منتصف اللّيل بـ3 دقائق. |
sipariş ettim ama yiyemedim. İster misin? | Open Subtitles | طلبته و لم أقدر على تناوله، أتريده؟ |
Benim 11 yıl oldu, Meksika'da bir gemideydim bir bakire Piña colada sipariş ettim, büyük bir yudum aldım ve ancak benim kadar bakire olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أمضيت 11 عامًا دون تناول الكحول وكنت برحلة بحرية للمكسيك وطلبت طبق لحم معيّن ،وبعد أن التهمته أدركت |
Ben, iki ay önce kapri pantolon sipariş ettim ve hala bekliyorum. | Open Subtitles | طَلبتُ بَعْض بنفسجي capri الملابس الداخلية قبل شهرين، |
Hmm, onları sürpriz partin için sipariş ettim. | Open Subtitles | لقد طلبتهم من أجل حفلتكِ المفاجئة. |