sirkte bir haftada kazandığından daha fazlasını burada bir saatte kazandı. | Open Subtitles | لقد جنى خلال ساعة هنا مما يجني خلال إسبوع في السيرك |
Bu yüzden bir kez olsun sirkte yada köpek parkında yapamadık. | Open Subtitles | لهذا السبب يمكننا دائماً أن نفعلها في السيرك أو متنزه الكلاب |
Zaman sirkte pek çok değişiklikleri de beraberinde getirdi Yeni umutlar ve yeni ihtiraslar. | Open Subtitles | بمرور الوقت حدثت تغييرات عديدة فى السيرك وظهرت آمال و طموحات جديدة |
O çocuğun sirkte olması gerek. Hamburger fırlatıyor olması değil. | Open Subtitles | هذا الولد ينتمى الى خيمة سيرك ليس الى شطائر الهامبورجر |
Bakın ne kadar büyümüş. sirkte doğan ilk şempanze. | Open Subtitles | أنظر كيف ينمو الشمانزي الأول ، انه اول واحد بالسيرك |
sirkte mutlu çocukları görmek ücretimizdir bizim. | Open Subtitles | حينها نحصل على أجرنا مراقبة الأطفال فى يوم السيرك |
Hayır, Avrupa'yı dolaşan bir sirkte cambazlık yapıyordum. | Open Subtitles | لا لقد كنت أعمل فى السيرك فى أمريكا ثم سافرنا الى أوروبا |
Bu arada, elleri ve ayakları kopuyor ve hatta sirkte çalışmıyor!" olmamalı. | Open Subtitles | بالمناسبةو يديه و قدميه يتحركا خارجاً, و هوليس حتى فى فقرات السيرك! |
O vahşi hayata ait, ya da sirkte üç tekerlekli bir bisikletin üstüne. | Open Subtitles | ينتمي إلى البريّة، أو إلى السيرك على إحدى الدراجات ثلاثية العجل. |
Seni sirkte gördüğümde anlamıştım bunu ve şimdi emin oldum. | Open Subtitles | عرفت ذلك عندما رأيتك في السيرك وأنا أعرفه الآن أكثر من أي وقت مضى |
Hep sirkte çalışmak istemişimdir. | Open Subtitles | هل تعرفين ، لقد اردت دوماً ان اعمل فى السيرك |
Yine o Laponlar. sirkte gördüklerimiz. | Open Subtitles | إنهم اللابلندا مرة أخرى . الذين كانوا في السيرك |
sirkte herşey babadan oğula geçer. | Open Subtitles | في السيرك ، تحلق لهم بواسطة مَوْقِد اللحام. |
Bir sirkte çalışmaya başlamış. | Open Subtitles | بعد ان كشفوه وهو يعبث مع بنت مسئول حلبة السيرك هورست |
sirkte palyaçolar olmasa da olur dedi bir de ayrıca. | Open Subtitles | يقول أن ليس هنالك حاجة لوجود المهرج في السيرك |
Dikkat et, top güllesi. Artık sirkte değilsin. | Open Subtitles | اسمع يا قذيفة المدفع انت لست في السيرك بعد الان |
Ben anakaraya birkaç şahit götürelim dedim, sen ailecilik oynamak için bu boktan sirkte ısrar ettin. | Open Subtitles | أردت أن نأخذ قاربا إلى اليابسة مع شاهدين ولكنك أصريتي على هذا السيرك لتلعبي دور العائلة السعيدة؟ |
Bu yaratığı berbat bir sirkte gösteriye çıkartmak utanç verici! | Open Subtitles | لكن من العار ان يتم وضع هذا المخلوق فى سيرك رخيص |
Şey, bir zamanlar kasabaya gelen sirkte bu adam çekiç fırlatırdı. | Open Subtitles | أوه، حَسناً، هناك سيرك يَدْخلُ إلى البلدةِ و هذا الرجلِ رَمى المطارقَ |
Seyyar bir sirkte gördüğüm bir gorili hatırlattın bana. | Open Subtitles | أنت تذكرني بغوريلا رأيتها مرة في سيرك متنقل. |
sirkte çalışanın sürekli bir adresi olmaz. sirkte çalışanın sürekli bir adresi olmaz. sirkte çalışanın sürekli bir adresi olmaz. | Open Subtitles | حسنا، عندما تعمل بالسيرك فانك لاتملك عنوانا منتظما |
Ama farkına en çok vardığım şu ki bütün bu hengamede hayat dediğimiz bu sirkte en önemli şey sevgi. | Open Subtitles | ـ ـ ـ مع أفضل أصدقائي, و أكثر شيء أدركته الأغلب ـ ـ ـ ـ ـ ـ أن كل هذا سباق فئران ـ ـ ـ ـ ـ ـ هذا السرك و الذي نسميه الحياة ـ ـ ـ |
Örneğin, beraber sirkte kısa süre gösteri yapmış iki fil, 23 yıl sonra yolda karşılaştıklarında seviniyorlar. | TED | في إحدى الحالات، كان فيلان للسيرك قد قاما بعرض فني قصير معا فرحين جدا بلقائهما صدفة بعد ذلك ب 23 سنة. |
sirkte çalışan bir Fransız'la mı çıkıyor? | Open Subtitles | هي هَلْ تَأْريخ قومِ السيركِ الفرنسيِ؟ |