| Son olarak sonuçtan tuttuğun sayıyı çıkart. Elimizde ne kalıyor? | Open Subtitles | وأخيرًا، اطرح الرقم الذي اخترته في البداية، فما النتيجة لديك؟ |
| sonuçtan ziyade yapmaya çalıştıkları şeyden dolayı değerli olduklarını biliyorlardı. | TED | عرفوا بأنه يتم تقييمهم لما يحاولون القيام به، وليس النتيجة النهائية. |
| Dogal olarak, müvekkilim bu sonuçtan çok memnun. | Open Subtitles | من دون أن نذكر الأمر, موكلي مسرور من النتيجة |
| Şunu söylemeliyim ki hiçbir olumlu yanıt verilmedi ve bu sonuçtan dolayı bu ülke artık Almanlarla savaştadır. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك الآن و لا أي مشروع استلم و ذلك بالنتيجة |
| Şunu söylemeliyim ki; hiçbir olumlu yanıt verilmedi ve bu sonuçtan dolayı bu ülke artık Almanlarla savaştadır. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك الآن و لا أي مشروع استلم و ذلك بالنتيجة |
| Nüfusumuzu kendimiz azaltmazsak iki sonuçtan birine variriz ya ev sahibi, virüsü öldürür; | Open Subtitles | فإن لم نقلل من تعدادنا السكاني فهناك خياران سيسير الأمر عليهما إما أن يقتل الجسد المُضيف الفيروس أو يقتل الفيروس الجسد المُضيف |
| Çıkan sonuçtan altı çıkart. İkiye böl. | Open Subtitles | عندئذٍ اطرح من المجموع 6، ثم اقسم النتيجة الأخيرة على 2. |
| İçinde test olmayan bir hamilelik testi kutusu buldunuz ve sonuçtan hiç haberiniz yok? | Open Subtitles | لقد وجدتم علبة فحص حمل بدون النتيجة وبدون اي فكرة عما تكون؟ |
| Bizim için çok değerliler lakin bu sonuçtan kaçınmak için bizim tarafımızdan gözetilmeliler. | Open Subtitles | لهما قيمة كبيرة بالنسبة إلينا ولكن علينا أن نديرهما لتفادي تلك النتيجة |
| Ortakyaşam ve konukçusu birbirlerine bağlanmadıkları sürece sonuçtan emin olamayız. | Open Subtitles | - حتى يندمج السمبيوت مع المضيف -لن نكون متأكدين من النتيجة |
| Bu sonuçtan oldukça memnun gibisin. | Open Subtitles | تبدو سعيدًا للغاية بهاته النتيجة |
| Ecelimle buluşmak için acelem yok ama sonuçtan senden çok daha eminim seni orospu... | Open Subtitles | فلستُ في عجلة لملاقاة دينونتي، لكني واثق من النتيجة أكثر منك أيها الحقيـ... |
| Bu sonuçtan kaçınmayı şiddetle öneriyorum. | TED | أنصحُ بشدة تجنب هذه النتيجة. |
| sonuçtan emin olamam, ama... | Open Subtitles | لست متأكدا بخصوص النتيجة و لكن... |
| sonuçtan emin olamayacağınız için Doktor Weir'a karşı olmazsınız. | Open Subtitles | فقط لأنك لست واثق من النتيجة |
| Ben sonuçtan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن النتيجة |
| Ben sonuçtan oldukça memnunum. Sana cephanemi göstereyim. | Open Subtitles | أنا مسرور جداً بالنتيجة أسمح لي أن أريك الذخيرة |
| Majesteleri sonuçtan memnun kalmışlardır umarım. | Open Subtitles | آمل أن جلالتكما سعيدين بالنتيجة. |
| sonuçtan memnundu ve bir insan hakları konferansında konuşmak üzere Paris'e uçtu. | Open Subtitles | وهو مسرور بالنتيجة وقد غادرنا الى باريس ...وسيلقي خطاب امام لجنة حقوق الانسان بعد يومين |
| Her neyse, bilirsin bu sonuçtan daha önemliydi. | Open Subtitles | -على أى حال , كنا قربين بالنتيجة جدا ً |
| sonuçtan gayet memnunuz. | Open Subtitles | نحن فرحين بالنتيجة |
| Nüfusumuzu kendimiz azaltmazsak iki sonuçtan birine varırız ya ev sahibi, virüsü öldürür; | Open Subtitles | فإن لم نقلل من تعدادنا السكاني فهناك خياران سيسير الأمر عليهما إما أن يقتل الجسد المُضيف الفيروس أو يقتل الفيروس الجسد المُضيف |