| Bunun gibi soruları her zaman sorarız ve bir cevap alabilmeyi bekleriz. | TED | نحن نسأل هذا النوع من الأسئلة أغلب الوقت، ونتوقع أن نجد الإجابة. |
| veya daha iyisi, Peder Weber'e cemaatimizde bir koro isteyip istemeyeceğini sorarız. | Open Subtitles | أو الافضل أن نسأل البابا ويبر لو كان يرغب بفرقة في كنيستنا |
| Santoro'nun istemediği soruları sorarız. | Open Subtitles | سنسأل الأسئلة التى لا تريد سانتورو طرحها |
| - Ne? Bunu şu kapıdan girene sorarız. | Open Subtitles | حسناً، سنسأل من يدخل من ذاك الباب الأمامي. |
| Ne istediklerini ve neyin değişmesini istediklerini sorarız. | Open Subtitles | وسوف نسألهم عما يريدونه ما الذى يحتاجون إلى تغييره |
| Atlı olup olmadığını sorarız. | Open Subtitles | إذن سنسأله عما إذا شاهد الفارس |
| Hadi, haritayı unut. Gördüğümüz ilk yerde durup sorarız. | Open Subtitles | تعال، ينسي الخريطة نحن سنتوقف ونسأل في الدرجة الأولى نرى |
| Eğer zamanımız olursa uğrayıp bir kaç soru sorarız, tamam mı? | Open Subtitles | ولو كان عندنا بعض الوقت فسوف نذهب إليها ونسألها بعض الأسئلة |
| Araştırma yaparken, kendimize sık sık temel soyut sorular sorarız. Can alıcı noktayı bulabilmek için. | TED | عندما نقوم بالبحوث، غالبا ما نسأل أنفسنا أسئلة أساسية مجردة تحاول الوصول إلى لب الموضوع. |
| Eğer soruşturma yapmamıza müsaade etmezseniz, biz de kendi kendimize "acaba neden" diye sorarız. | Open Subtitles | حسنا إذا قررت ألا تساعد في تحقيقنا سنضطر أن نسأل أنفسنا لماذا؟ |
| Bazen biz yetişkinler, kendimize neyin doğru olduğunu sorarız ama cevabı her zaman bilemeyiz. | Open Subtitles | أحيانا عندما نكبر نسأل أنفسنا ما هو الشيء الصحيح الذي ينبغي أن نفعله لكننا لا نملك دائما الأجابة |
| İkisini de yakalarsak, sorarız işte. | Open Subtitles | ولكن لو وجدناهما معاً، فربّما بإمكاننا أن نسأل. |
| - Hadi ama, bir iki soru sorarız canım. | Open Subtitles | ويحك ، يمكننا ان نسأل بعض الأسئلة بكل تأكيد |
| Devam et, yolda birisine sorarız. | Open Subtitles | أكمل طريقك ، سنسأل أحدهم عن الطريق |
| Ben de bilmiyorum. Garsona sorarız, tamam mı? | Open Subtitles | سنسأل جميعنا النادل ، إتففنا ؟ |
| Gidiyoruz, yolu daha sonra sorarız. | Open Subtitles | تحرك نحن سنسأل عن الإتجاه لاحقاً |
| Ve bu Orta Doğu bulunan üç şubeden yapılan banka havalelerini sorarız onlara. | Open Subtitles | نسألهم عن التحويلات السلكية بين هاته الفروع الثلاثة في الشرق الأوسط |
| Onu yakaladığımız da bunu ona sorarız. | Open Subtitles | سنسأله بخصوص ذلك حالما نقبض عليه |
| Herkese yürüyüşe falan çıktıklarında plaj topu büyüklüğünde gizemli bir küre görüp görmediklerini sorarız. | Open Subtitles | ونسأل ما اذا كان احدهم ذهب في نزهة وقد جلب معه جرم غريب بحجم كرة الشاطىء |
| O dönene kadar beklemeliyiz, ne yapacağımızı ona sorarız. | Open Subtitles | ينبغى علينا أن نتريث لحين عودتها,ونسألها عما نفعله سوف تعرف |
| Olduğu hale nasıl geldiğini sorarız. | Open Subtitles | سنسألها كيف أصبحت ما هي عليه |
| Sen bize ne bilmek istediğini söylersin, biz de sorarız. | Open Subtitles | أنت تخبريننا بما تعرفين ونحن نطرح الأسئلة |
| Dışarı her çıktığımızda bunu sorarız. | Open Subtitles | اين اسامة بن لادن ؟ نسال ذلك كل مرة نخرج فيها |
| Nereye gittiğini sorarız. | Open Subtitles | ونسأله إلى أين هو ذاهب. |
| Soruları biz sorarız. Siyasi faaliyetleri hakkında ne biliyor sunuz? | Open Subtitles | نحن من يطرح الأسئلة هنا - أيعقد إجتماعٌ هنا في اللّيل؟ |