Evet, Rosen'e sana bir sürü sorular sorduğumu anlat, | Open Subtitles | نعم اخبري روزين اني سألتك الكثير من الاسئلة |
sorduğumu biliyorum ama sanki biz mutlulukla... | Open Subtitles | اعرف اننى سألتك ولكنك تجعلين الامر يبدو كما لو كنا غير سعداء |
-Doğru. Ama nasıl olur da benim sorduğumu unutursun. | Open Subtitles | يا الهى ، لا أصدق أنك نسيت هذا لقد سألتك |
Paul'a sorduğumu hatırlıyorum, bir çocuğa elveda demenin ölümü olduğundan da acılı yapacağını düşündü mü. | TED | وأتذكر أني سألته إذا كان يظن أن توديع الأطفال يجعل الموت أكثر ألما. |
Sana bu adamı sorduğumu söyleyeceksin. | Open Subtitles | لا يهمنى ما ستفعله بى - سيهمك - ستقول أننى سألت عن هذا الرجل يجب أن تجعلهم يصدقون أنك تعمل معهم |
Size çakmağınız var mı diye neden sorduğumu anladınız mı? | Open Subtitles | أترين الآن , لماذا سألتكِ ان كان لديكِ ولاعة |
Eğer sen emekleyen bir çocuk olmasaydın, kendi sözlerini söyleyebilseydin, o zaman belki sana dört kere sorduğumu bir kerede söyleyebilirdin. | Open Subtitles | , لو لم تكن ضعيفاً , لو كان بامكانك أن تتكلم ربما لكنت ستخبرني بهذاالأربع مرات الأولى التي سألتك فيها |
Daha basit olması için şöyle sorduğumu hayal edin: "Alt iki sırada bulunan % 40'da ne kadar varlık olduğunu düşünüyorsunuz?" En alt %40'da. | TED | ولأجعلها أبسط تخيل أني سألتك: كم تظن هي كمية الثروة المركّزة في المجموعتين الأخيرتين؟ في أدنى 40% |
Sana bir şey sorduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اذكر اني سألتك عن اي شيء لعين |
Tamam, sorduğumu unut. Unut gitsin. | Open Subtitles | حسناً , أنسي أنني سألتك , أنسه وحسب. |
Bunu sana sorduğumu söylersen ölü bir adamsın demektir. | Open Subtitles | أخبر أي أحد، سألتك عن هذا أنت رجل ميت |
Bunu sorduğumu unutun gitsin. | Open Subtitles | حسـناً، فلتنس أنّنـي سألتك |
Aç olup olmadığını sorduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر اني سألتك ذلك .. |
Evet, ben bu soruyu sana bir kez sorduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر اني سألتك نفس السؤال |
Peki, sana güvenip güvenmediğini- sorduğumu hatırlamıyorum bile. | Open Subtitles | لا أتذكر أنني سألتك |
Yanlış hatırlamıyorsam Bay Adams'la yaptığım kısa görüşmelerde ki hep kısa olmuşlardır ona hiç sorduğumu ya da onun bana yapmadığını söylediğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | من خلال محادتي القصيرة من السيد أدام و كانت مقابلة قصيرة لا أتذكر أنه أخبرني أو أني سألته |
Amatör tiyatroyla ilgisi olup olmadığını sorduğumu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما سألته ان كان يحب الذهاب إلى مسرح الهواة ؟ |
Eğer ona İngiliz vatandaşı olup olmadığını sorarsam, bunu Kira olduğum için mi sorduğumu düşünür? | Open Subtitles | لو سألته بـ "هل أنت مواطن إنجليزي؟ هل سيعتقد بأني سأتحرى عنه لأني كيرا؟ |
Sana fikrini sorduğumu sanmıyorum. Gidebilirsin. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أني سألت عن رأيك |
Sana bu adamı sorduğumu söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستقول أننى سألت عن هذا الرجل |
İyi olup olmadığını sorduğumu hatırlıyorum, çünkü astımlı gibi nefes nefeseydin. | Open Subtitles | أتذكر إنني سألتكِ إن كنتِ على ما يرام لأنكِ كنتِ تلهثين مثل الشخص المُصاب بالربو. |
Aynı cevabı vermene rağmen, kaç kez aynı soruyu sorduğumu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين كم عدد المرات التي سألتكِ نفس السؤال ورددتِ عليّ بنفس الإجابة ؟ |
Bir şey sorduğumu duydun, Ve asla iki kere sormam! | Open Subtitles | لقد سمعتي ما طلبته منك وأنا لا أطلب الشيء مرتين |