Söylerdim ama kendine zarar vermene yol açan büyük bir öfke krizi geçirdiğine göre, bu karma felsefesine göre sorumsuzluk olurdu. | Open Subtitles | باستطاعتي أن أخبرك لكن بما أنّك في حالة غضب شديد سيكون هذا غير مسؤول بالنّسبة للقدر |
Bence bir tuğlayı fren olarak kullanmak büyük sorumsuzluk. | Open Subtitles | إن إستخدام الطوب بدلاً من المكابح تصرّف غير مسؤول |
Bu kadar işimiz varken, bu yaptığın tek kelimeyle sorumsuzluk. | Open Subtitles | النوم ونحن منشغلون لهذه الدرجة هذه هي عدم المسئولية بحق |
Çılgınlıktan da kötü. sorumsuzluk. | Open Subtitles | أسوأ من الجنون هذا إستهتار |
O yüzden kız arkadaşım seksle ilgili fikrini tamamen değiştirdi, ama bana bu hafta sonu için sorumsuzluk izni verdi. | Open Subtitles | لذا تغير فكرها تماما بخصوص الجنس ولكنها اعطتني تصريح التحرر من الذنب لهذا الاسبوع |
Onaylamadığım bir şeyi desteklemek sorumsuzluk olur. | Open Subtitles | أشعر بأني سأكون غير مسؤولة لتعزيز شيء لا اوافق عليه |
O kadar zorlaştırırız ki, seni onun bakımında bırakmak sorumsuzluk olur. | Open Subtitles | في الحقيقة . نحن يمكن جعلة أكثر تعقيداً لو كان لامبالي لتركك في عنايتها |
Bu sadece bir sorumsuzluk değil. | Open Subtitles | الأ يُمكن أن يكون ذلك نوعاً من التهوّر الغير مسئول |
İşin gerçeği, bu kadar çok insan bizim doğru şeyleri yapacağımıza güveniyorken tasarımlarımızı titizlikle test etmemek büyük bir sorumsuzluk olur. Ama veri analizleri hiç bir zaman tasarım sezgisinin yerine geçemeyecek. | TED | الحقيقة هي، يعد الأمر انعدام مسئولية من طرفنا إن لم نختبر تصميماتنا بصرامة حين يعول علينا الكثير جدًا من الناس للحصول عليها بشكل صحيح، لكن تحليلات البيانات لن تكون أبدًا بديلًا عن بديهية التصميم. |
aslında, bu gece tuğla kullanmamanın büyük bir sorumsuzluk olduğunu gördük, haksız mıyım? | Open Subtitles | أتعلم ماذا سيكون غير مسؤول الليلة عدم إستخدام واحد , صحيح ؟ |
Biliyorum. Kitapçıdaki işinden ayrılman ne büyük sorumsuzluk. | Open Subtitles | أعرف أن الاستقالة من وظيفة في مكتبة هو عمل غير مسؤول |
Galiba buraya gelerek sorumsuzluk yaptım. | Open Subtitles | أعتقد أن وجودي هنا عمل غير مسؤول |
- Elbette değil. Bu sorumsuzluk olur. | Open Subtitles | بالطبع لا هم غير مسؤول عن تصرفاتهم |
sorumsuzluk denebilir parayı ölmekte olan bir kuruma vermekle. | Open Subtitles | البعض يقول انه من عدم المسئولية ان يتم ضخ الاموال في مؤسسة تموت |
Ve bunu pervasızlık ve sorumsuzluk olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | وأنا شخصياً أعتبرها نوع من التهور وعدم المسئولية |
- Bu resmen sorumsuzluk. | Open Subtitles | هذا إستهتار بالكامل |
- Bu resmen sorumsuzluk. | Open Subtitles | هذا إستهتار بالكامل |
Şey, demek istiyorum ki, demek şu eski sorumsuzluk izni çıkması içindesin. | Open Subtitles | حَسناً، أَعْني انت حصلت علي ورطه التحرر من الذنب القديمه |
Şu an sorumsuzluk iznini geri al demiştim sana. | Open Subtitles | اخبرتك بسحب الترخيص التحرر من الذنب الغبي هذا |
Eğer partiye başka bir alternatif sunmasaydım bu sorumsuzluk olurdu. | Open Subtitles | سأكون غير مسؤولة لو لم أقدم بديلاً للحزب. |
- Darin Oswald'ın o 4 kişinin ölümüyle bir ilgisi olduğuna inanıyorum, ...ve onu bırakmanın büyük bir sorumsuzluk olduğuna da inanıyorum. | Open Subtitles | - أعتقد دارين أوزوالد... تضمّن بطريقة ما في الوفيّات أولئك الأشخاص الأربعة، وأنا أعتقد بأنّه كان لامبالي لك لتركه يذهب. |
Bir geçit daha açmak sorumsuzluk olur. | Open Subtitles | إنه تصرف غير مسئول مننا أن نفتح بوابة أخرى. |
Ama yanlış kişiyle evlenmek daha büyük bir sorumsuzluk. | Open Subtitles | لكن أتعتقدي كم سيكون ... أكثر عدم تحمل مسئولية مني أن أتزوج الشخص الخطأ |
Beyler eğlence ve sorumsuzluk tanrısı bize gülümsüyor. | Open Subtitles | إله الفرح و عدم المسؤولية يبتسم لنا بإزدراء |
Ne demek istiyorsun? Haftasonu evlenmek için izin almak sorumsuzluk mu yani? | Open Subtitles | أتظنني أنة استهتار مني ان احصل علي عطلة لأتزوج؟ |
Anladığım kadarıyla, kuzenimin bulduğu bütün kızları düzebileceği bir sorumsuzluk izni var. | Open Subtitles | من الذى يفهم ابن عمي لديه تصريح بالتحرر من الذنب للانفجار في كل البنات اللواتي يجدهن |