Şimdi Gizli Servisler müdürünün istifasının nedeninin konusunda yapılan spekülasyonlar bir türlü son bulmuyor. | Open Subtitles | حاليا لايوجد اي تكهنات عن الدافع الحقيقي لمدير الخدمات السرية |
10 gün geçti ve ortalıkta katilin sözünde durduğuna dair spekülasyonlar dönüyor. Tamamen gittiğine ve bu işi bıraktığına dair. | Open Subtitles | لقد مضت عشرة أيام، وهناك تكهنات بأن القاتل قد أوفي بوعده ورحل، وأنه توقف عن القتل |
Bu somut kanıt eksikliği yüzünden yıllar geçtikçe artan spekülasyonlar olmuştur. | TED | و بسبب هذا النقص في الأدلة الثابتة كان هناك كم فائض من الجدل و التكهنات على مر السنين. |
Tampa'daki Ulusal Cumhuriyet Kongresi'ne 8 hafta kala spekülasyonlar Vali Romney'nin eşi haline geldi. | Open Subtitles | بثمانية أسابيع تبقت حتى إنعقاد مؤتمر الحزب الجمهوري الوطني في تامبا تحولت التكهنات لاختيار الحاكم رومني من زميله المرشح |
Birçok online topluluk benim ve diğer kızın kim olduğumuza dair spekülasyonlar yapmaya başladı. | Open Subtitles | والكثير من المُجتمعات الإفتراضيّة، بدأت يظهر لديها تخمينات خاطِئة عن ماهيتي، وماهية الفتاة الأُخري. |
Nerede olduğuna yaygın spekülasyonlar var. | Open Subtitles | مما أدى إلى التخمينات المتفشية على معرفة مكان تواجدها |
O çılgın spekülasyonlar bizi neredeyse her zaman katile götürüyor. | Open Subtitles | مهلاً، تلك التكهّنات الجامحة تُوجّهنا دوماً إلى القاتل. |
Politikaya dönmen hakkındaki spekülasyonlar ve Organizasyonun arkasında kimler olduğu hakkındaki sorular. | Open Subtitles | تكهنات حول العودة الى السياسة تساؤلات حول الدوافع وراء مؤسستك |
- Bayan Logan'ın kaçırıldığı yönünde bazı spekülasyonlar var ancak henüz doğrulanmadı. | Open Subtitles | كانت هناك تكهنات التي اختطفت السيدة لوغان... ... ولكن هذا لم يتأكد بعد. |
Nerede olduğuna dair spekülasyonlar alıp başını gitmişken karısı Aleida, bile nerede olduğunu bilmediğini iddia etti. | Open Subtitles | كان قد اختفى و تلاشى في الفراغ... .... تفشت تكهنات بشأن مكان وجوده, حتى... |
Efendim, Güney Florida'daki bankaları birbirine bağlama yetkiniz, teröristlerin kara para aklamasını sağlıyor yönündeki spekülasyonlar kurum içindeki bir ispiyoncunun eseri mi? | Open Subtitles | سيّدي، كانت هناك تكهنات حول قدرتك على ربط البنوك في جنوب (فلوريدا) بجهود غسل الأموال للإرهابيين التي هي في الواقع ناتجة عن مخبر سرّي؟ |
Efendim, Güney Florida'daki bankaları birbirine bağlama yetkiniz, teröristlerin kara para aklamasını sağlıyor yönündeki spekülasyonlar kurum içindeki bir muhbirin eseri mi? | Open Subtitles | سيّدي، كانت هناك تكهنات حول قدرتك على ربط البنوك في جنوب (فلوريدا) بجهود غسل الأموال للإرهابيين التي هي في الواقع ناتجة عن مخبر سرّي؟ |
-Bazı spekülasyonlar duyduk | Open Subtitles | هناك تكهنات |
Gerçeklere müstehcen spekülasyonlar katmayı seviyorlar hâlâ. | Open Subtitles | إنه لا يزال يُفضِّل التكهنات الشهوانية عن الحقيقة. |
Malcolm Taffert'ın bu öğleden sonra bir muhabirle yaşadığı değişime dayanarak Taffertlar'ın hâlâ tam anlamıyla masum olmadıklarına dair spekülasyonlar var. | Open Subtitles | ما زالت التكهنات قائمة بأن آل تافرت ليسوا بريئين بالكامل بسبب مقابلة أتمها مالكولم تافرت |
spekülasyonlar varsayımlara yol açar... | Open Subtitles | التكهنات تؤدي إلى إفتراضات |
Bazı spekülasyonlar, HR ile ilgili olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً، هُناك بعض التكهنات أنّه ذو علاقة بـ (الموارد البشريّة). |
Ancak spekülasyonlar eskimiş altyapıyla Çinli hacker'lar arasında değişiyor. - Samaritan. - Kesinlikle. | Open Subtitles | "إلاّ أنّ هُناك تخمينات تمتدّ من بنية تحتيّة هالكة إلى مُخترقين صينيين." |
Buradakilerin hepsi, iç gıcıklayıcı spekülasyonlar. | Open Subtitles | كل ما لديكما مجرد تخمينات |
spekülasyonlar aldı başını gitti. | Open Subtitles | التخمينات عالية جداً |
spekülasyonlar hemen başlamıştı. | Open Subtitles | التخمينات بدأت على الفور |
Bay Carroll'ın takipçisi olan bir tarikat olduğunu iddia eden son spekülasyonlar çerçevesinde benden sizlere açıklamasını okumamı istedi. | Open Subtitles | في ضوء التكهّنات الأخيرة المتعلّقة بالطائفة المزعومة التي تتّبِع السيد (كارول) طلب مني قراءة البيان التالي |