Çavuş Steel ve adamlarının bir macerasını anlat. | Open Subtitles | أخبرنا قصة عن العريف ستيل ورقبته الجلدية المحاربة |
Sen de sikimde değilsin Steel de sikimde değil Raheem de sikimde değil. | Open Subtitles | لست مهتم بك ولا في ستيل ولا لدي اهتمام لرحيم |
Sen benim için geldin Raheem, Radames, Quiles ve Steel gibi. | Open Subtitles | أنت كنت اتياً لكي تقتلني مثل ما قتلت رحيم ورادمز وكويلز و ستيل |
Steel'le bunu daha önce görmüştük. | Open Subtitles | شهدت الصلب ولي هذا من قبل. انها طرف الكشفية. |
Hansen onu az önce All Steel Armored'da görmüş. | Open Subtitles | هانسن رأيت فقط له في جميع الصلب المدرعة. |
Steel Dragon şarkılarını söyleyen bir gruptaymışsın. | Open Subtitles | اذن انت في فرقة ستيل دراكون للغناء لفرق اخرى |
Eğer Steel Dragon'da kalmak istiyorsan o zaman kendini Steel Dragon tarzına uydurman gerekecek. | Open Subtitles | اذن,إذا رغبت في البقاء مع ستيل دراكون عليك أن توفق بين نفسك والفرقة |
Izzy'nin ayrılması Steel Dragon için problem demek. | Open Subtitles | رحيل ايزي سبب مزيد من المتاعب لفرقة ستيل دراكون |
Seri hikayeler gibi bir şey mesela. Dickens'la Danielle Steel karışımı bir şey. | Open Subtitles | مثل نوعاً ما مسلسل ديكنز يقابل دانيال ستيل |
Okul müdürü, Bayan Steel yarın beni tekrar görmek istiyor. | Open Subtitles | ـ مديرة المدرسة، السيدة ستيل إنها تريد أن تراني مرة أخرى غدا |
- Gelin de, tadına bakın! - Harika! Salla onu Steel. | Open Subtitles | تعالوا وحاولوا العض أجل "ستيل" وبخهم سيأتون - |
Antropolijik açıdan merakımı saymazsak, beni heyecanlandırman imkansız, Steel. | Open Subtitles | تعجز عن إثارتي "ستيل" ماعدا إذا كنت فضولي بعلم الإنسان |
Belki de, onu karantinaya almalıyım. Ne dersin, Steel? | Open Subtitles | ربما يجب أن أضعه في محجر صحي ما رأيك "ستيل" ؟ |
- Steel'e yaptıracaktı. - O kadar hayvan olamaz. | Open Subtitles | كان يريد "ستيل" أن يفعلها - لا يمكن أن يكون غير إنساني - |
Gel dedim, Steel. Yapacak daha önemli işlerimiz var. | Open Subtitles | أخرخ من هناك "ستيل" لدينا أشياء أفضل لنفعلها |
Yo! Rickles, kapıları aç. Steel, onları içeri yolla bakalım. | Open Subtitles | ريكلز" إفتح الأبواب" ستيل" إرمهم هناك" - |
Lanet olsun, Steel. Bu boktan şey de ne adamım? | Open Subtitles | اللعنة يا ستيل ما هذه الصخافة؟ |
Ben çekirdeğe güç sağlarken, Steel Ultralinkleri uzak tutacak. | Open Subtitles | سوف الصلب صد Ultralinks بينما أنا السلطة الأساسية. STEEL: |
Baban Steel'i, Ultralinklere karşı ayaklanmaya ikna etti. | Open Subtitles | كان والدك الذي أقنع الصلب التمرد على Ultralinks. |
Peter Williams, U.S. Steel hissedarı. | Open Subtitles | بيتر ويليامز) ، صاحب شركة) . الصلب "الأمريكي" الغني جداً |
Harpoon ve Ropes Steel ile donatıyoruz, | Open Subtitles | نحن مجهزون بالحبالَ الفولاذية والحربةَ |
Evet, büyükbabama da Commander Steel dendiğini düşünürsek. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}أجل، خاصّة وأن جدي لُقِّب بالآمر (ستيل = فولاذ). |
Midwest Steel Desk Babamın dosyaları camlı çekmeçedeydi. | Open Subtitles | مكتب " ميدويست " للحديد والصلب ملفات درج حزانة أبي |
Kırarım bir şişe boynu ve bu Steel gitar blues'unu çalarım. | TED | أنا أكسر عنق قنينة ومن ثم أعزف البلوز على الجيتار المعدني |