Olanlar için kendinizi suçlamayın Majesteleri. O sadece ani bir fırtınaydı. | Open Subtitles | لا يجب أن تلوم جلالتك نفسها ، إنها لم تكن أكثر من عاصفة قوية مفاجئة |
Güzel bayanı suçlamayın lütfen. | Open Subtitles | أكرر، لا تلوموا السيدة الجميلة. |
Kendinizi suçlamayın, ama Mina'nın bizi ona götürmesine izin verin. | Open Subtitles | لا تلم نفسك و لكن دع مينا تقودنا الان |
Leo, bu üzerinde kendinizi suçlamayın durdurmak lazım, tamam mı? | Open Subtitles | ليو ، يجب أن تتوقف عن لوم نفسك على هذا ، حسناً ؟ |
Beni suçlamayın. Ben de sizin gibi burada fazladan kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | مهلاً، لا تلوموني علي هذا لا أريد البقاء هُنا أكثر منكم، حسنُ؟ |
Peki, dediğiniz gibi olsun. Ama olacaklar için beni suçlamayın. | Open Subtitles | حسنا ، يا آنسة خذيها بطريقتك ولكن لا تلوميني علي ماذا سوف يحدث |
Bana söylediği için yengemi suçlamayın. | Open Subtitles | عليك الا تلوم زوجة خالي لاخبارها لي، فليديا هي من اخبرنا اولا. |
Tartışmayın, suçlamayın, onun nasıl hissettiğini bildiğinizi söylemeyin çünkü büyük ihtimal bilmiyorsunuz. | TED | لا تحاجج ، ولا تلوم ، لا تخبر ذلك الشخص بأنك تشعر به ، لأنك على الأغلب لا تشعر . |
Eksalansları, yöneticiyi suçlamayın. | Open Subtitles | لا تلوم المراقب يا صاحب السعادة |
Bu durumda olduğum için sakın ailemi suçlamayın. | Open Subtitles | لا تلوموا والـديّ على سوء حالتي |
Ve unutmayın, kendinizden başkasını suçlamayın. | Open Subtitles | وتذكروا, لا تلوموا سوى أنفسكم |
Kendinizi suçlamayın, Teğmen. | Open Subtitles | لا تلم نفسك أيها الملازم |
Kendinizi suçlamayın senatör. | Open Subtitles | لا تلم نفسك , حضرة السيناتور |
Hayır, kendinizi suçlamayın. Geceyarısıydı. | Open Subtitles | لا , لا يمكنك لوم نفسك لقد حدث هذا بعد منتصف الليل |
Beni suçlamayın. Bu saçmalığı ben yazmadım. | Open Subtitles | لا تلوموني ، لست بمؤلف هذا الهراء |
- Hey beni suçlamayın. Bu filmin sonu tahmin edilebilir ve çok sıkıcı. | Open Subtitles | لا تلوميني ، هذا الفيلم مضجر ويمكن التنبؤ به |
Kendinizi fazla suçlamayın. | Open Subtitles | لاتلم نفسك كثيراً |
Sizi penis kafalılar. Oyun oynadıkları için sürtükleri suçlamayın. | Open Subtitles | لا تلام العاهرات على اللعب |
Eşit pay veririz, boş çıkarsa sakın beni suçlamayın, tamam mı? | Open Subtitles | نضيفه كشريك و يفسد الأمر, لا تلمني, حسناً؟ |
Onu suçlamayın, çavuş. | Open Subtitles | لا تلمه يا سيدي |
Destekleyip yücelteceklerini sanıyorlar. Onları suçlamayın siz de aynısınız | Open Subtitles | تدعمهم وتشجعهم لا تلومهم أنت مثلهم |
Beni suçlamayın. Prosedürlerimiz böyle. | Open Subtitles | لا تلومى على , فلدينا إجرائات إحترازية |
Kendinizi suçlamayın. Sizin suçunuz değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن تلومي نفسك , إنه ليس ذنبك |
Böyle bir gidişin ardından doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi yaptığımız için bizi suçlamayın. | Open Subtitles | أثناء غيابه هذا لا يمكنكِ أن تلومينا على فعل ما نراه الأفضل |
Onu suçlamayın. | Open Subtitles | لا تلومينه |