Herkes suçlu olduğunu söylüyor ama bir gerekçe gösteremiyorlar. | Open Subtitles | كلهم يقولون أنه مذنب ولكنهم لا يجدون أى دافع |
Söylemesi zor ama onun suçlu olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | من الصعب شرحها في كلمات. فقط أعتقد أنه مذنب. |
İçimizde 11 kişi hala onun suçlu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أحدَ عشرَ منا لا زالوا يعتقدون أنه مذنب. |
Bana, bir ileri bir geri gitmekten yorulduğunu bunu kimin başlattığını, kimin daha suçlu olduğunu ve kimin neye tepki verdiğini anlamaya çalışmaktan yorulduğunu söyledi... | Open Subtitles | قالت بأنها تعبت من الإرتداد و تعبت من محاولة معرفة من بدأ بماذا و من هو المذنب بماذا ...و من يصدر رد فعل تجاه ماذا |
Carter, hâlâ onun suçlu olduğunu düşünen tek kişi sensin. | Open Subtitles | كارتر , أنت الشخص الوحيد الذي مايزال يعتقد بأنه مذنب |
..suçlu olduğunu kabul etmiyor. Davası için hayırlı değil. | Open Subtitles | إن كان لا يعتقد حقًا أنه مذنب فيجب أن يحتفظ بذلك لنفسه |
suçlu olduğunu düşünüyorsun çünkü ondan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | إتك تفترض أنه مذنب لأنك تكرهه جداً، صحيح؟ |
suçlu olduğunu bildiğin birinin yargılanmasından emin olmak için delil yaratır mısın? | Open Subtitles | مستعد لتزوير أدلة مشبوه تعرف أنه مذنب كي يُتّهم؟ |
Adamı görür görmez suçlu olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | اللحظة التى قابلت فيها هذا الرجل, دوبس, عرفت أنه مذنب |
suçlu olduğunu söylüyorsanız, o zaman dövüşürüz. | Open Subtitles | لو أنك تقول أنه مذنب سيكون هناك قتال والله وحده سينتزع الحقيقة منه |
Ya da basitçe sana doğruyu söylüyorum, Mars'ın suçlu olduğunu. | Open Subtitles | أو ربّما أنا ببساطة أقول لكَ الحقيقة (مارس) هو المذنب |
- suçlu olduğunu düşünüyorlar mı? | Open Subtitles | هل تقول هناك أدلة ملفقة أدلة مقنعة هل تقول بأنه مذنب ؟ |
Büyük bir suçlu olduğunu yazıyordu ama kulüp üyeliğinden bahsetmiyordu. | Open Subtitles | حسناً، مذكور فيها بأنه مجرم كبير ولم يحدد أي فئة |
suçlu olduğunu ne kadar çabuk kanıtlayabilirsem, o kadar çabuk cezasını çekmesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | كلما أسرعت بإثبات انها مذنبة كلما أسرعت برؤيتها تدفع الثمن |
Babamın yaptığını düşünmüyorsun. suçlu olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لا تظن ان والدى فعلها هل تظن انه مذنب ؟ |
İkimiz de suçlu olduğunu biliyoruz. Ama şöyle bir şey var. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنك مذنب لكن إليك الأمر |
Geçmişine bakarak onun kurbanı takip ettiği, onunla iletişime geçtiği için suçlu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه مُذنب بسبب صلته بالضحيّة، والمُطاردة، وتاريخه العنيف. |
Evet, bu da senin hükümetin kadar benimkine göre de suçlu olduğunu gösterir. | Open Subtitles | نعم ، وهذا يعني أنه مجرم ومطلوب من قبل بلادي كما هو مطلوب من قبل بلادك |
Hapisten kaçtığın için suçlu olduğunu ima etmiş. | Open Subtitles | حرّك هذه القضية لأنّك هربت من السجن وهذا يعني ضمنيًا أنّك مذنب |
Hepimiz onun suçlu olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | جميعنا اعتقدنا أنها مذنبة سيكون هذا صعباً |
Ama Jessica Davis kaçırılmasına bakarsak... karşımızda seçici bir suçlu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن مع عملية اختطاف جيسيكا دايفس نحن غالبا نتعامل مع معتد تفضيلي |
Diyelim ki, suç işlemiş birinin suçlu olduğunu biliyorum ama ispatlayamıyorum. | Open Subtitles | لنقل أنني أعرف شخصٌ مذنبًا بإرتكاب جريمة لكن لا أستطيع إثبات ذلك |
Hırpaladığı adamın gerçek bir suçlu olduğunu söylerdi hep. | Open Subtitles | كان يقول دائما أن الرجل تعدى عليه كان هو المجرم الحقيقي |
Bir suçlu olduğunu fark ettiğimde inanamadım, öleceğim sandım. | Open Subtitles | عندما إكتشفت بأنه كان مجرماً ... لاأستطيعتصدقيهفحسب أعتقدت بأنني كنت سأموت |