"sudaki" - Traduction Turc en Arabe

    • في الماء
        
    • المائية
        
    • فى الماء
        
    • في الماءِ
        
    • في المياه
        
    • بالماء و
        
    Genellikle suyla temasta olur ve Sudaki doğumlarda da sıklıkla görülür. Open Subtitles هي عادة تتلقص في الماء و تحدث غالباً في ولادات الماء
    Bakır ve çinko kaplı metal kullanılan binalar Sudaki iyon hareketliliğinin yol açacağı deliklere ve paslanmalara karşı hassastır. Open Subtitles المباني التي تستخدم مواسير النحاس الممزوجة بالحديد المجلف هي أكثر عرضة للثقوب والتآكل الناجمة عن حركة الأيونات في الماء
    Nedenini gerçekten bilmiyoruz, ama besin kaynağı ve belki de Sudaki oksijenle bir ilgisi olduğunu düşünüyoruz. TED لا نعرف السبب بالتحديد، لكننا نظن أن له علاقة بمصدر الغذاء و ربما الأوكسيجين في الماء.
    Size bu muhteşem, gümüş sularda Sudaki yaşamın patlama bereketinin olduğunu söylemiştim. Open Subtitles ظننتك قلت هذه البحيرة الفضية الخلابة متفجرة من وفرة الحياة المائية فيها
    Karadaki bir çocuk kolaylıkla Sudaki Michael Phelps'i geçebilir, ama niye böyle? TED طفل فوق الأرض يمكنه بسهولة تجاوز "مايكل فلبس" في الماء لكن لماذا؟
    Size biraz da Sudaki petrolün kimyasından söz edeyim. TED دعوني أخبركم القليل عن كيمياء النفط في الماء.
    Bu örnekteki adalarda, mercanlar Sudaki değişimi kaydeden kaliteli enstrumanlardır. TED في هذه الحالة ، في تلك الجزر، تعرفون، الشعب المرجانية ومسجلات مفيدة الجودة من التغيير في الماء.
    Sudaki dalgacıklar gibi sonsuza kadar sürecek. Open Subtitles سوف تستمر إلى الأبد مثل التموجات في الماء
    Sudaki yansımaları seyrettim, ...ve güllerin nasıl yandığını gördüm. Open Subtitles كنت أراقب الانعكاسات في الماء. وأرى كيف يحترق الورد.
    Ya da buraya bıraktığın havadaki, dünyadaki Sudaki zehiri temizlemeye ne dersin? Open Subtitles أَو ماذا عن إذا جعلت السم في الهواء ، في الأرض في الماء وتركته فوق هنا
    Sudaki bu kokunun, çiftleşme öncesi çok büyük etkisi vardır. Open Subtitles إن الرائحة في الماء فعالة جدا قبل التزاوج
    Peki, Sudaki şey bunun için beklediğini, beni beklediğini biliyorum. Open Subtitles حسناً، إنك في الماء... وأعلم بأنك كنت تنتظر هذا... ...
    Sudaki boya mor ötesi ışığa tepki veriyor. Open Subtitles الصبغة في الماء تتفاعل مع الضوء الفوق بنفسجي
    Sürekli Sudaki kişi sen olamazsın, Ben. Open Subtitles لا تستطيع ان تكون دائما الشخص الذي في الماء يا بين
    Telekineziyle Sudaki kan numarası güzeldi Alex. Open Subtitles نعم كان وضع الدم في الماء خدعة جيدة يا آليكس
    Uçak kazasından sonra, Sudaki yaratıklardan biri onunla temas etmiş, onu değiştirmiş. Open Subtitles بعد حادث طائرته .. واحده من هذه المخلوقات التى في الماء إستغلته ..
    Sudaki şeyleri öldürürsen, işlerin büyümesini engellersin ve askeriyenin gerçek niyetini bulabilirsin. Open Subtitles أنت تقتل هذه الأشياء التى في الماء أوقف هذا من الإزدهار .. وإكتشف عما تُخبأه أجنده عمل الجيش
    Buradaki deniz yaşamı Sudaki en ufak değişimlerden bile etkilenecek kadar hassas. Open Subtitles الحياة المائية هنا حساسة جداً ،لأي تغيرات طفيفة على الماء لذا يُعتبر هذا مكاناً مناسباً لنرى كيف تستجيب المحيطات
    Hastanedekiler Sudaki ördeğe benzediğimi söylediler, her ne demekse. Open Subtitles الجميع فى المشفى قالوا أننى أبدو كالبطة فى الماء أياً كان معناها
    Ele aldığım her dava evliliği Sudaki ölü olduğuna... beni daha fazla inandırıyor. Open Subtitles كُلّ حالة أُعالجُها يُقنعُني أكثر ذلك الزواجِ ميتُ في الماءِ.
    - Diatomlar Sudaki yosunlardır ve boğulma yeri ve zamanını bulmamızı sağlarlar. Open Subtitles الدياتوم هي طحالب في المياه تساعدنا على تحديد مكان ووقت الغرق بدقة
    Sudaki veri akışı aracılığıyla etkileşime girecekler. Sonrasını ise bilmiyorum. Open Subtitles إنهم يتفاعلون مع البيانات بالماء و ..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus