Şarküteriye gir. Eczaneyi arayıp Sullivan'ı iste. | Open Subtitles | القفز في الأطعمة المستحضرة اتصل الصيدليةَ وإسأل عن سوليفان |
Sullivan'ı nasıl halledersin, bilmem. | Open Subtitles | أستمع الآن، ماك. أنا لا أَهتم كيف تعالج سوليفان |
Görmüyor musun, Sullivan'ı öldürürse 150 kana susamış pisliğin kuyruğunun altına girecek. | Open Subtitles | ألا ترى؟ إذا قتل سوليفان... سوف يكون هناك 150 متعطشا للقتل وراءه |
Şu geri planda kalıp da Ed Sullivan'ı suçlayan mektuplar yazan çocuklardan biri gibi. | Open Subtitles | كما تعلم أحد هؤلاء الصبية عرض نفسه ثم كتب رسالة يلوم فيها ايد سوليفان |
Bu hatunu, pardon Yüzbaşı Sullivan'ı, ilk olarak dikiz aynasında gördüm. | Open Subtitles | آخر مرة رأيت فيها هذه الجميلة أقصد الملازمة سوليفان |
- Dr. Sullivan'ı aradığımız zaman mı? | Open Subtitles | متى ؟ عندما كنا نبحث عن الدكتورة سوليفان ؟ |
Size manşetçi Rocky Sullivan'ı takdim edeyim! | Open Subtitles | مسرور لمقابلتك، روكى فيلاس، قابلوا روكى سوليفان ، متصدر العناوين! |
Sullivan'ı bırakman gerekecek. | Open Subtitles | إسمع، أنت يجب أَن تخرج سوليفان |
Affedersiniz. Chloe Sullivan'ı arıyordum. | Open Subtitles | اعذريني انا ابحث عن كلوي سوليفان |
Nick Sullivan'ı ara ve beni incittiğini söyle... | Open Subtitles | نتصل ب نيك سوليفان ونخبره بأنه جرحك ؟ |
Belki de, Nick Sullivan'ı biraz rahat bırakmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب ان نخضع نيك سوليفان لفترة راحة |
Görevdeki hemşire çığlığını duymuş, Bayan Sullivan'ı yerde derisini tırmalarken bulmuş, yandığına tamamen inanmış. | Open Subtitles | الممرضة سمعت صراخا ثم وجدت السيدة "سوليفان" على الأرض وهي مقتنعة بأن اشتعلت فيها النيران |
Çünkü Noah Bennet Samuel Sullivan'ı bulmuş. Karnaval, New York'ta, Central Park'ta. | Open Subtitles | لآن (نوا بينيت) قد وجد (صامويل سوليفان)، الكرنفال في المنتزة المركزي بنيويورك. |
- 1964'te de Mary Sullivan'ı öldürdü. | Open Subtitles | قاتل متسلسل يقتل ضحاياه عن طريق الخنق * وقتل ماري سوليفان في العام 1964. |
Lance Sullivan'ı can sıkıcı bir gece bekliyor. | Open Subtitles | وتستمر الليلة المخيبة للآمال "لـ "لانس سوليفان |
Evet, Ben Baker. Sullivan'ı gözünüzün önünden ayırmayın. | Open Subtitles | TARIQYAQOUB™تـرجمة أجل أنا بيكر راقب سوليفان |
- Muhabir. Sully Sullivan'ı buraya benim getirdiğimi anlatan bir makale yayınlayacak. | Open Subtitles | إنها صحفية، سوف تنشر مقالاً عن أنني أحضرت (سولي سوليفان) إلى هنا |
Bay Sullivan'ı ilk uyaran O olur. | Open Subtitles | .. (إنه يريد أن يكون أول من يخبر السيد (سوليفان |
Richmond orada yaşlı Sullivan'ı kullandı. | Open Subtitles | وكان به (ريتشموند)، يستغل (الرجل العجوز (سوليفان |
Ve oraya gittiğinde Billy Sullivan'ı yaşarken buldun. | Open Subtitles | وبعد ذلك ، عندما وصلت إلى هناك اكتشفت بأنّ (بيلي سوليفان) لم يكن ميتاً |