Otomatik ateşli Tüfekler burada paslanmaya bırakılmamalı. | Open Subtitles | لن نترك هذه البنادق متعددة الطلقات هنا لتصدأ |
Tüfekler yeni, hiç kullanılmamış. Makineliler de öyle. Şşş! | Open Subtitles | البنادق جديدة بعضهم لم يستخدم من قبل و مدافع رشاشه أيضا |
Tüfekler tam başınıza doğrultulmuş durumda. | Open Subtitles | في حين أن هذه البنادق كلها موجهة نحو رأسك |
Gelişkin taktik füzeler, aşamalı plazma kabzalı Tüfekler, roketle atılan bombalarımız sonic, elektronik top patlatıcılarımız var! | Open Subtitles | بنادق البلازما . ألا بى جى ولدينا أسلحه اليكترونيه صوتيه مدمرة |
Pompalılar, sürgülü Tüfekler, Belçika FLN'leri. | Open Subtitles | بنادق رش, مواسير بلجيكية اف ال ان بنادق بترباس |
Tüm Avrupa güçleri, yeni toplar, makineli Tüfekler, patlayıcı mermiler stokluyordu. | Open Subtitles | كانت كل القوى الأوروبية تخزن المدفعية الجديدة والأسلحة الرشاشة الآلية ، والقذائف المتفجرة |
Onların meydana girmelerine müsaade ettim, kalabalığı karşımıza alacak şekilde hizaya geçtik, ...süngüler takıldı, Tüfekler dolduruldu. | Open Subtitles | بعدها قدتهم إلى الساحة وأمرت التشكيل بمواجه الحشد وحملوا البنادق |
Size pompalı Tüfekler ve patlayıcı mermiler getirdim. | Open Subtitles | لدي البنادق واقراص الإختراق التي اشتريتها |
Otomatik Tüfekler, el bombaları hatta C-4 bile. | Open Subtitles | البنادق الأوتوماتيكية القنابل اليدوية حتى سي 4 |
Tüfek olmaz, lütfen. Tüfekler konusunda iyi değilim. | Open Subtitles | لا ، ليس البنادق من فضلك لقد وضعتني في موقف سيء |
Birileri gelip keyfini çıkartmak ister ihtimaline karşı etrafı makinalı Tüfekler ve siperlerle çevrilmiş bir park gibidir. | Open Subtitles | الأمر أشبه ببناء حديقة عامة حولها خندق و بأبراج توجّه منها البنادق في حال رغب أحد في القدوم للانتفاع بالملك العام |
Havanlar, makineli Tüfekler ve tabancalar hariç dürbünler, palaskalar, piyade çorapları. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدافع الهاون , الرشاشات .... البنادق المسدسات , العدسات , الأحزمة ... |
Havanlar, makineli Tüfekler ve tabancalar hariç dürbünler, palaskalar, piyade çorapları. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدافع الهاون , الرشاشات .... البنادق المسدسات , العدسات , الأحزمة ... |
Tüfekler, silahlar bıçaklar, cephaneler. | Open Subtitles | إنظرْ البنادق, مسدّسات, السكاكين, ذخيرة |
Küçük kız bugün Tüfekler hakkında bir şeyler öğrendi. | Open Subtitles | الشطورة تعلمت بعض الشيء عن بنادق الصيد اليوم |
On bin civarında gidiyorlar. Tüm üst seviye Tüfekler bu civarda. | Open Subtitles | إنها تكلّف 10 رزم ، جميع بنادق القنص في المستوى الأعلى تفعل |
- Polise ait bütün Tüfekler aynı kalibredir. | Open Subtitles | جميع بنادق الشرطة الموزعة تحمل نفس العيار |
Ve en iyi makineli Tüfekler. | Open Subtitles | وأفضل البنادق الرشاشة |
Pancar tarlasında makineli Tüfekler yüzünden tuzağa düşürülmüş bir birliğim var. | Open Subtitles | لدي وحدة محاصرة في هذا الحقل بمدافع رشاشة |
Makineli Tüfekler, mini oksijen tüpleri, dalma saatleri. | Open Subtitles | رشاشات ، جهاز تنفس صغير على ما اعتقد ، اجهزة مراقبة |
Tüfekler, tabancalar, caydırıcı silahlar ve yarım düzine de sniper var. | Open Subtitles | ومسلحين بالرشاشات والمدافع الآلية والبنادق والمسدسات والأسلحة التحذيرية ونصف دزينة من القناصين يضعون نظارات ليلية |
Showroom'da şu kovboylu Çılgın Batı revüsü vardı, ve atlar, Tüfekler, hatta at arabası bile vardı. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد كان أقُيم في مسرح الفندق عمل مسرحي غنائي عن الغرب القديم أحتوي علي رعاة بقر و خيول وبنادق و مركبة جياد عمومية حقيقية |
İki katı mermi kapasiteli dokuz milimetrelik Spandau makineli Tüfekler. | Open Subtitles | ورشاشات 9 ملليمتر مع إمكانية التعبئة مرتين |