Bilmem kaç tane savcı ve Tüm polis departmanı parmaklarımın ucunda ama benim yapamadığımı sen yaptın. | Open Subtitles | لدى خمسة طوابق من المدعيين وأقسام الشرطة بأكملها كخاتم فى صابعى ، وأنت فعلت ما لم أستطيع فعله |
Tüm polis gücünü zorlayan bir davayı çözdüler. | Open Subtitles | قاموا بحل قضية اعجزت قوة الشرطة بأكملها. |
Tüm polis ekibi için oldukça utanç verici oldu. | Open Subtitles | كان الأمر محرجًا جدًا لقوات الشرطة بأكملها |
Elimizdekilerin tümünün kopyasını çıkarıp FBI'ya, ATF'ye ve 160 kilometre çapındaki alanda bulunan Tüm polis ekiplerine gönder. | Open Subtitles | قم بعمل نسخة بكل شيء اكتشفناه و أرسله للمكتب الفدرالي , دائرة مكافحة التبغ و الكحول و كل شرطي يقع بقطر 100 ميل |
Bak, şehirdeki Tüm polis ve federaller beni arıyor. | Open Subtitles | اسمع، كل شرطي و فدراليّ" "يبحث عني في المدينة |
Her şeyi planlayıp, ekibi, senti asıl tutulduğu yerden çalarken Tüm polis müdürlüğünü madeni para fuarına çekti. | Open Subtitles | لقد جهز للأمر برمته لكي يذهب طاقم الشرطة بأكمله إلى معرض العملات بينما يقوم هو بسرقتها من المكان الحقيقي التي حُفظت به |
İnsanlar Tüm polis karakolunu kötülüyor. | Open Subtitles | 'إن الناس التشهير قسم الشرطة بأكمله .' |
Dewey hariç Tüm polis ve politikacılar elimizde ve üç tane fahişeyi bulamıyor muyuz? | Open Subtitles | معنا كل شرطي وسياسي (في الشارع باستثناء (ديوي ولا يمكننا العثور على ثلاث عاهرات؟ |
Clark, Michigan'daki Tüm polis teşkilatının bu olay için seferber olduğunu biliyorum yine de ellerinde ne bir şüpheli, ne de bir tanık var. | Open Subtitles | (كلارك)، أعرف حقا أن كل شرطي في (ميشيغان) يتابع هذه القضية... -وحتى الآن لا مشتبه بهم، ولا شهود... -أجد من الصعوبة تصديق ... |
İnsanlar Tüm polis karakolunu kötülüyor. | Open Subtitles | 'إن الناس التشهير قسم الشرطة بأكمله .' |