Bana kalırsa onu hiç anlamıyorsunuz, o Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | إن سمحت لي، أنت لا تفهم أبنك هو مثلك تماماً |
Tıpkı sizin gibi ben de gerçeğin peşindeyim, doktor. | Open Subtitles | أنا مثلك تماماً يا دكتور، أنا باحثة عن الحقيقة. |
Tıpkı sizin gibi ben de gerçeğin peşindeyim, doktor. | Open Subtitles | أنا مثلك تماماً يا دكتور، أنا باحثة عن الحقيقة. |
Hiç gitmedik ki. Hep burada olacağız. Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | نحن لم نغادر , لقد كنّا دائماً هنا مثلكم تماماً |
Umut dolu bakıyorlar, Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | عيونهم مليئة بالأمل مثلكم تماماً |
- Ben de Tıpkı sizin gibi, ejderhalara inanmam. | Open Subtitles | وأنا مثلك لم أعد أؤمن بوجود التنين |
Tıpkı sizin gibi Tanrı'nın yarattığı varlıklarız. | Open Subtitles | نحن من مخلوقات الله، مثلكم تماما |
En temel insan duygularından birine boyun eğdi... intikama Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | لقد استسلم لأحقر المشاعر الإنسانية، الانتقام. مثلكم يا أولاد. |
Ben de Tıpkı sizin gibi nerede olduğunu merak ediyordum. | Open Subtitles | وكنتُ قلقاً حول مكان وجوده، مثلك تماماً. |
Dün gece, Tıpkı sizin gibi, otobanda birine sataşılmış. | Open Subtitles | شخصاً آخر تعرض لمُضايقة على الطريق السريع بليلة الأمس مثلك تماماً |
Bu meselede o da Tıpkı sizin gibi bir avukat. | Open Subtitles | انها المدافعة عن قضيتهم مثلك تماماً |
- Tıpkı sizin gibi iyi bir doktor. | Open Subtitles | مثلك تماماً . طبيبٌ جيّدٌ ماذا ؟ |
Beni çağırdığını duydum? Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | سمعتها تناديني , مثلك تماماً |
Mükemmel bir babaydı. Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | هو والد رائع مثلك تماماً |
Belki de korkmuşlardı, Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | ربما كانوا خائفين ! .. مثلك تماماً |
Tıpkı sizin gibi, o da insan. | Open Subtitles | أنهُ آنسان، مثلك تماماً. |
İşte buradayım, Tıpkı sizin gibi hüküm giymiş bir suçluyum. | Open Subtitles | لذا ها أنا مثلكم تماماً مجرم مدان |
Tıpkı sizin gibi onu hissediyorlar. | Open Subtitles | يمكنها أن تحس بها مثلكم تماماً |
Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | مثلكم تماماً ... |
Tıpkı sizin gibi. | Open Subtitles | مثلكم تماماً. |
- Ben de Tıpkı sizin gibi, ejderhalara inanmam. | Open Subtitles | وأنا مثلك لم أعد أؤمن بوجود التنين |
Tıpkı sizin gibi mahkeme emrine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن نحتاج لأمر من المحكمه مثلكم تماما |
Biliyor musunuz, bu gece benim son podcastim olacaktı ama Zoe bu yayını severdi, Tıpkı sizin gibi çocuklar. | Open Subtitles | أتعرفون، الليلة كانت ستكونإذاعتيالأخيرة.. لكن (زوي) أحبّت هذا البرنامج، مثلكم يا رفاق. |