Bir örümcek gibi duvarlara tırmanıyordu. | Open Subtitles | انها تدعي ان المرأه تسلقت الحائط مثل العنكبوت |
Sahiden yangın merdivenime tırmanıyordu. | Open Subtitles | أقصد إنها حرفياً تسلقت سلم نجاتي |
Dağa maymunlardan bile daha hızlı tırmanıyordu... | Open Subtitles | ... أنت تسلقت الجبل أسرع من القرود |
Yağmurun ortasında bir kaya parçasına tırmanıyordu. Bir kazaydı. | Open Subtitles | كان يتسلق صخرةً أثناء المطر- لقد كانت حادثة- |
- Yine oraya tırmanıyordu. | Open Subtitles | كان يتسلق ثانيةً |
Ayağı kaydığında merdivene son bir kez daha tırmanıyordu. | Open Subtitles | وكان صاعداً على السلالم في محاولةِ إنقاذٍ أخيرةٍ حينَ إنزلقتْ قدمهُ |
Kolumdan yukarı tırmanıyordu! Auv! | Open Subtitles | كان يزحف صاعداً على ذراعي |