"taşıdığımı" - Traduction Turc en Arabe

    • أحمل
        
    Yani derimin rengine bakarak üzerimde uyuşturucu taşıdığımı varsayıyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذاً فقط وبسبب لون بشرتي , تفترض إنني أحمل مخدرات ؟
    Bunu bir şekilde neden taşıdığımı bilmediğim bu hafızadaki ölüm şeklinden. TED لا أدري لماذا أحمل هذا النوع من الأفكار منذ اليوم و الطريقة التي توفي بها.
    bir çürüğe evli olmak nasıl bir şey gibi hikayeleri ya da para çantası taşıdığımı Open Subtitles مثل مدى البؤس من الزواج بفاشل. أو حكاية أني أحمل معي حقيبة فكّة.
    Gerçekten bunca zamandır onu yanımda taşıdığımı mı düşündünüz? Open Subtitles هل كنتم تعتقدون أنني كنت أحمل شيئا طوال الوقت؟
    Birkaç ay önce neden silah taşıdığımı biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين لماذا كنت أحمل المسدس قبل أشهر ؟
    Belki de ne taşıdığımı söylemenin zamanı gelmiştir? Open Subtitles أعتقد أنه قد حان الوقت لإطلاعي على ما أحمل هنا؟
    Hâlâ silah taşıdığımı mı sanıyorsun? Open Subtitles أنا أم لثلاثة أطفال. أتظنني لا زلت أحمل السلاح؟
    Sorunlu bölgeyi saklamak için notlarımı nasıl üstünkörü taşıdığımı fark ettim ama sonra da fark ettim ki, konuşma yaparken sesim çatallaşmıyordu. Open Subtitles ولاحظ كيف أنني أحمل مسوداتي عفوياً لأخفي المنطقة المزعجة ولكن عندها لاحظت كيف أني ألقيت خطابي فصوتي لم يتصدع
    Francis'e çocuğunu taşıdığımı söylersen, O'na ait olacağım. Open Subtitles إذا قلتِ لفرانسيس ، أننى أحمل طفلة. سأكون له أساساً.
    Güvenlik hattının orada olacağımı ve... geçen ay soyulduktan sonra kendimi korumak için... silah taşıdığımı bilen birisi... Open Subtitles شخص كان يعرف بأنني سأكون عند الحبل الحاجز كان يعرف بأنه تمت سرقتي قبل اشهر وكنت أحمل مسدساً للحماية
    Neden birine rastlarım diye fazladan yiyecek ve su taşıdığımı sordu. Open Subtitles سألتني لما أحمل ماء وطعامًا تحسبًا لمصادفة أناس.
    Neden birine rastlarım diye fazladan yiyecek ve su taşıdığımı sordu. Open Subtitles سألتني لما أحمل ماء وطعامًا تحسبًا لمصادفة أناس.
    Ama fırıncının oğlu onu taşıdığımı görürse... beni çamura itmeden önce bir kez daha düşünür. Open Subtitles لكنّ ابن الخبّاز سيفكّر مرّتَين بدفعي في الطين حينما يراني أحمل هذا
    Çocuğunu taşıdığımı ona nasıl söyleyebilirim,? Open Subtitles كيف يمكننى أن أخبره أننى أحمل طفله ؟
    Bana, eroin taşıdığımı söylemeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تخبرني بأنني كنت أحمل هيروين
    Size her zaman bir yedek lastik taşıdığımı söylemiştim. Open Subtitles اسمعى،أنا دائمأ أحمل إطار غيار للسيارة
    İnsanlara silahımı nasıl taşıdığımı söylemem. Siz söyler misiniz? Open Subtitles لا أخبر الناس كيف أحمل مسدسي أتفعل ذلك؟
    Tabanca taşıdığımı biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles كلاكما تدركان أنني أحمل سلاحاً. صحيح؟
    Onca kutsal emanet ve mucizelerimin arasında bazı gerekli eczacılık gereçleri taşıdığımı söyleyebilirim. Open Subtitles كما أود أن أقوله، إنني أملك الكثير* *، من المعجزات و الآثار المُقدسة أنا أحمل بعض الأدوية جيدة.
    Sihirli mucize bir bebek taşıdığımı düşündükleri için günlerimi lanet olası bir timsah bataklığında tutsak bir hâlde geçirdim. Open Subtitles قضيت أيّامًا أسيرة في مجزّة مخيفة بالجزء الهادئ من النهر... لأنّهم ظنّوا أنّي أحمل طفل معجزة سحريّة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus