"tadını çıkarıyor" - Traduction Turc en Arabe

• يستمتع
• يتمتع
• يستمتعون

Gavin Harris şu an hayatın tadını çıkarıyor.
جيفين هاريس يستمتع بالحياه بالوقت الراهن

Hayatımı mahvederek kendi hayatının tadını çıkarıyor.
يريد أن يجعل حياتي مأساويّة هكذا يستمتع هو بحياته

- Bence ona gösterilen kısa süreli ilginin tadını çıkarıyor sadece.
أعتقد أنه يستمتع بلحظته في موضع الإهتمام ، أتعرفين ؟

Törenden önce Matt bir tabak sıcak çorbanın ve en yakın arkadaşlarının dostluğunun tadını çıkarıyor.
قبل المراسم مات يتمتع بوعاء من الحساء الساخن والصداقه الحميمه من اقرب أصدقائه

Tüm insanlar öldü, ve biz tüm Cylonlar yüklendik, ...ve kainat adaletin tadını çıkarıyor.
جميع البشر قد لقوا حتفهم ، ونحن Cylons جميع تنزيل ، والكون يتمتع في العدالة.

Özellikle çocuklar, sunulan pasta ve keklerin tadını çıkarıyor.
والاطفال بوجه خاص، يستمتعون بالفطائر والكعك المتوفر

- Becky'nin uykusu geldi. Onu babasının yatırmasını istiyor. - Ama babası şu an taze meyve suyunun tadını çıkarıyor.
بيكي مرهقه وتريد أن يضعها أبيها في السرير الأب يستمتع بشرب العصير الأن

Şüpheli yaptığını takdir etmiyor, sonrasının tadını çıkarıyor.
أنه لا يبحث عن الأعجاب بأعماله بل يستمتع بالآثار

aksine çalan solonun tadını çıkarıyor.
ولكنه يستمتع بما يقوم به العازف

Bu genç adam hayatın tadını çıkarıyor.
و هذا الرجل الشاب يستمتع بالحياة

Hayatın tadını çıkarıyor.
-إنه يستمتع بحياته.إنه مراهق. توقفي عن التهديد.

Ken partinin tadını çıkarıyor.
كين, يستمتع بالحفلة

-Yaratık tadını çıkarıyor gibiydi.
بدا أنه يستمتع بالأمر

Kral yeniden doğmanın tadını çıkarıyor.
الملك يتمتع بإعادة إحيائه.

-Özgürlüğün tadını çıkarıyor musun?
- يتمتع حريتك ؟

Galibiyetin tadını çıkarıyor musun?
يتمتع نصركم؟

Ya da yeni kız arkadaşıyla şehri arşınlayarak özgürlüğünün tadını çıkarıyor.
او هو في الخارج في المدينة مع صديقته الجديده، يستمتعون بحريتهم الحديثة.

Yeşil Ejder. Sanırım kiralık katiller bile kentin en iyi eriştesinin tadını çıkarıyor.
التنين اليشم) أعتقد أنّه حتى القتلة) المأجورين يستمتعون بأفضل طعام بالمدينة