"tahammül edemiyorum" - Traduction Turc en Arabe

    • لا أطيق
        
    • لا أستطيع تحمل
        
    • انا لا استطيع تحمل
        
    • أتحمّل
        
    • ولا يمكنني نكران
        
    • لا أستطيع احتمال
        
    • لا أستطيع الثبات أكثر
        
    • لا أطيقك
        
    • لا اطيقك
        
    Aptallara tahammül edemiyorum, özellikle rozetli aptallara. Open Subtitles لا أطيق حماقة الناس العاديين، فما بالك بحماقة المسؤولين
    Kabalığımı bağışlayın. İşe yaramaz insanlara tahammül edemiyorum. Open Subtitles اعذري وقاحتي لا أطيق الناس عديمي الفائدة
    Ne Gooper'a, ne Mae'ye, ne de o bağrışan beş maymuna tahammül edemiyorum. Open Subtitles اننى لا أستطيع تحمل جوبر و ماى و هؤلاء القرود الخمس الصارخة
    Artık, yalanlara ve aldatmalara tahammül edemiyorum. Open Subtitles انا لا استطيع تحمل كل الكذب والخداع الذي بيننا بعد الان
    Evde olmadığı bir geceye bile tahammül edemiyorum. Open Subtitles بالكاد أتحمّل غيابه لليلة واحدة
    Asıl öz kardeşimin beni sırtımdan bıçaklamasına tahammül edemiyorum. Open Subtitles ولا يمكنني نكران الحقيقة بأن شقيقي طعنني في ظهري!
    Bu pislik herife tahammül edemiyorum, ve onu bir an için görmeye çalışıyorum şu an. Open Subtitles أعني، أنني لا أطيق هذا الحقير وأحاول رؤية لمحة منه هذا سخيف للغاية
    Ortalığı topla. Kirli bulaşıklara tahammül edemiyorum. Open Subtitles ونظف هذه الفوضى الليلة، لا أطيق منظر الأطباق المتسخة
    Babamın onunla görüşmesine tahammül edemiyorum. Open Subtitles لا أطيق أن يذهب إليه أبي ليـراه.
    O tekerlekli sepetlere tahammül edemiyorum. Open Subtitles لا أطيق عرباتهم التي تتجول في المكان
    Söylediklerine göre Chris, her üç ton balık için bir ton plastik olacak ve bu 2050'ye kadar değil -- 2050 hakkında konuşan insanlara tahammül edemiyorum -- TED لقد قالوا بأن طنًا من البلاستيك، كريس، سيقابل كل ثلاثة أطنانٍ من الأسماك، ليس بحلول عام 2050، لا أطيق صبرًا مع من يتحدثون عن 2050... بل أقول إنه 2025.
    Genç kızlara hiç tahammül edemiyorum. Open Subtitles أنا لا أطيق الفتيات الصغيرات.
    Ne Gooper'a, ne Mae'ye, ne de o bağrışan beş maymuna tahammül edemiyorum. Open Subtitles اننى لا أستطيع تحمل جوبر و ماى و هؤلاء القرود الخمس الصارخة
    Bir şey daha sınırlarını aşan insanlara tahammül edemiyorum. Open Subtitles وشيء آخر لا أستطيع تحمل أؤلئك الذين يتخطون حدودهم
    Bu genç adamdan başka hakarete de tahammül edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع تحمل أي إهانة أخرى من هذا الشاب.
    İnsanlara tahammül edemiyorum özellikle deli olanlara. Open Subtitles انا لا استطيع تحمل هؤلاء الاشخاص خصوصا المجانين منهم
    Evde olmadığı bir geceye bile tahammül edemiyorum. Open Subtitles بالكاد أتحمّل غيابه لليلة واحدة
    Bana bakmana tahammül edemiyorum! Open Subtitles لا أستطيع احتمال أن تنظرين إليّ!
    Efendim, artık buna tahammül edemiyorum. Open Subtitles سيدي، أنا لا أستطيع الثبات أكثر من هذا
    -Kendinden bu kadar emin olmana tahammül edemiyorum. -Biliyorum, biliyorum. Open Subtitles لا أطيقك عندما تكون مُعتداً بنفسك أعرف , أعرف
    Ne kadar hoş görünsem de... asla unutmayacaksın ki... ben sana tahammül edemiyorum. Open Subtitles ... مهما بدوت لطيفة ... عليك ان تتذكري اني لا اطيقك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus