"tahliye etmek" - Traduction Turc en Arabe

    • لإخلاء
        
    • بإخلاء
        
    • لاجلاء
        
    • لاخلاء
        
    • لإجلاء
        
    • اجلاء
        
    • ان نخلي
        
    Bu kadar kişiyi tahliye etmek en az 3 saat sürer. Open Subtitles لإخلاء عدد كبير من الناس سوف يستغرق على الأقل ثلاث ساعات.
    Fakat eşyalarını tahliye etmek için hiç zamanları olmamıştı. TED و لكن لم يكن لديهم الوقت الكافي لإخلاء متعلقاتهم
    Bu durumun ne kadar süreceğini bilmediğimiz için sistem çalışır hale gelene kadar işimize çok lazım olmayan personeli tahliye etmek durumundayız. Open Subtitles وبما أنه لا نعلم كم سيتغرق الأمر لإعادتنا للعمل مجدداًَ فسوف نقوم بإخلاء الموظفين غير الأساسيين
    Taziyelerimi sunmaya ve sana bunu vermeye. Bu mülkü tahliye etmek için bir ihbar. Open Subtitles لأعزّيك ولأعطيك هذا، إشعار بإخلاء العقار.
    Herkesi tahliye etmek için güvenli olduğundan emin olunca burayı çeviririz. Open Subtitles سنتصل عائدين عندما نعلم انه آمن لاجلاء الجميع
    Düşünün bakalım, parayla çıkıp gelen birini tahliye etmek için neden bu kadar acele ediyorlar? Open Subtitles خطأ, هناك شيء. عليّ أن افكر لماذا هم مستعجلون هكذا لاخلاء شخص في الواقع أحضر الأموال؟
    Kalkan jeneratörümüzü tamir etmeye gezegenimizi tahliye etmek için kışkırtmaya değil. Open Subtitles لإصلاح مولد الدرع وليس لإجلاء سكان كوكبنا
    Eski Şehir'deki halkı tahliye etmek için başkentdeki vatandaşlardan yardım gerekiyor. Open Subtitles يطلب من المواطنين وسط مدينة لتقديم كل مساعدة لأولئك اجلاء من البلدة القديمة.
    Biz kamp tahliye etmek zorunda. Herkes gitmek zorunda. Open Subtitles يجلب ان نخلي المخيم على الجميع المغادرة
    Yolcuları taşıyan uçak, yolcuları tahliye etmek ve orijinal haline dönmek üzere Eglin Hava Üssü'ne inecek. Open Subtitles طائرة الركاب سوف تهبط فى قاعدة إجلن الجوية لإخلاء مسافريها وتعود إلى حالتها الأصلية
    "Ben, çalışanları tahliye etmek için pozisyon almak üzere, itfaiyecileri asansörle 24. kata çıkarıyordum. Open Subtitles أخذت الإطفائيين فى المصعد إلى الدور الـ 24 لإخلاء العاملين
    Geri kalanları tahliye etmek için ortalığı yeterince soğuk tutabilir. Open Subtitles يتوجب أن يحافظ على برودة الأشياء بما فيه الكفاية لإخلاء السفينة.
    tahliye etmek için 2 dakika pek de yeterli bir süre değil. Open Subtitles دقيقتين ليسوا وقتاً كافياً لإخلاء المنطقة
    Yürüyemeyecek durumda olanları tahliye etmek için size doğru geleceğiz ama kasabanın geri kalanını güneye doğru götürmemiz gerek. Open Subtitles سوف نأتي إليك الآن لإخلاء العجزة لكن علينا جعل باقي المدينة تهجر إلى الجنوب
    Birleşik Devletler yanlısı rehber ve çevirmenleri tahliye etmek için bir düzine askerimiz Ekvador Kundu'suna gönderilmişti. Open Subtitles تم إرسال دزينة من جنودنا إلى كوندو الاستوائية لإخلاء المترجمين والمرشدين الذين كانوا أصدقاء للولايات المتحدة
    Kasırgadan önce tahliye etmek için daha fazla insana yardım etmem daha iyi olur. Open Subtitles أكثر الناس أساعد إلى... بإخلاء قبل هذا الإعصار...
    Olabildiğince fazla insanı tahliye etmek için geldim. Open Subtitles أتيتُ لأقوم بإخلاء أكبر قدرٍ ممكن منكم
    Civarı tahliye etmek zorunda kaldık. Open Subtitles سوف نقوم بإخلاء كلّ شيء
    Aslında her şeyi harikaydı. I Dengesi herkesi tahliye etmek 3 dakika var. Open Subtitles أشياء عظيمة حقا، لديك 3 دقائق لاجلاء الناس الفائض.
    Fakat mültecileri tahliye etmek için çok küçük. Open Subtitles نعم , يا سيدي لكنها صغيرة لاخلاء
    - Bu onları ikna edecektir. - Kalabalığı tahliye etmek vakit alacaktır. Open Subtitles . يجب أن يقنعهم ذلك - . سيستغرق وقت لإجلاء هذا الحشد -
    Öğrencileri tahliye etmek kaç gün sürer? Open Subtitles كم يوما سيستغرف اجلاء الطلاب؟
    Biz kimseyi tahliye etmek zorunda. Open Subtitles هل تسمعني نحتاج ان نخلي مصابا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus