"takılıyordum" - Traduction Turc en Arabe

    • أمزح
        
    • أتسكع
        
    • أعبث
        
    • أمازحك
        
    • اتسكع
        
    • أتسكّع
        
    • اعبث
        
    • اغيظك
        
    • أشاكسك فقط
        
    • أقضي وقتي
        
    Hayır, hayır, sadece takılıyordum. Senin için çok sevindim. Open Subtitles لا، لا، لا، أنني أمزح أنا متحمسة لأجلك
    Bir şey söylemeyin. Sadece takılıyordum, tamam mı? Open Subtitles لا تقولا أي شيء كنت أمزح فقط، صحيح؟
    Oldukça güzel bır kızla takılıyordum. Neredeyse senin kadar güzeldi. Open Subtitles كنتُ أتسكع مع تلك الفتاة الجميلة، إنها جميلة مثلكِ تقريباً.
    - Ben de onunla kız kardeşi Chloe'den hoşlandığım için takılıyordum zaten. Open Subtitles انا أتسكع معه فقط لأنني معجب بشقيقته كلوي
    Morningside Mezarlığı civarında takılıyordum ve bir şey gördüm-- Gerçekten korkunç bir şey. Open Subtitles كنت أعبث بالمقبرة ورأيت شيئا حقا مخيف
    - Sadece sana takılıyordum. - Bundan hoşlanmadım. Open Subtitles ،أنا كنت أمازحك فقط ...لم أستمتع بها
    Şef olmaya çalışan kuzenimle takılıyordum. Open Subtitles لقد كنت اتسكع مع احد اقاربي الذي كان يدرس لكي يصبح طاهياً
    Sadece takılıyordum. Open Subtitles كنت أمزح ... ألا تتقبل المزاح؟
    Ben sadece sana takılıyordum. Open Subtitles أنت تعرف أنني أمزح معك فقط
    - takılıyordum. Şakaydı. Open Subtitles إنه معى لقد كنت أمزح فقط
    - takılıyordum. Şakaydı. Adamı vurmayın. Open Subtitles إنه معى لقد كنت أمزح فقط
    Ben sadece biraz takılıyordum. Open Subtitles أنت تعلم أننى كنت أمزح معك ؟
    Bir gece orada, donanmadan iri yarı, yakışıklı heriflerle takılıyordum. Open Subtitles لقد كنت هناك ليلة واحدة و.. وكنت أتسكع بالخارج مع اولئك البحارين, هؤلاء الرجال الوسماء
    Bir gün plajda takılıyordum. Open Subtitles حسناً, أنا كنت نوعاً ما أتسكع على الشاطئ في أحد الأيام
    Sam, 20li yaşlarımdayken güneydeki barlardan birinde takılıyordum bir grup kıro etrafımı sardı. Open Subtitles سام ، عندما كنت في الـ20 كنت أتسكع في هونكي -تونك في أقصى الجنوب
    Her zamanki gibi bodrumda takılıyordum... Open Subtitles وأنا أتسكع بالقبو ، كما أفعل عادة
    Hayır. Ben sadece takılıyordum. O da bunu bilir. Open Subtitles لا لا أنني أعبث فقط هي تعرف ذلك
    Sevgilim biliyorum, takılıyordum sadece. Open Subtitles أعلم يا حبيبي, كانت أمازحك
    Ben kız arkadaşım Jessica'yla takılıyordum sadece. Doğru duydunuz millet. Kız arkadaşım var. Open Subtitles أنا فقط اتسكع مع صديقتي الحميمة جيسيكا هذا صحيح أيها العالم أنا لديّ صديقة حميمة
    Bir sürü sıkıcı adamla takılıyordum. Kimse eğlenmek istemiyor. Open Subtitles ظللت أتسكّع مع هؤلاء الممّلين يأبون التسلية
    Sana takılıyordum. Şakaydı. Open Subtitles لقد كنت اعبث معك كانت مزحة
    takılıyordum. Şakaydı. Open Subtitles كنت اغيظك انها مزحة
    - Öylesine takılıyordum. Open Subtitles -كنت أشاكسك فقط .
    Bizim oradaki bir barda takılıyordum. Open Subtitles كنت أقضي وقتي في حانة محليّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus