Üçe karşı üç yapılacağı için kısacası bu rauntta takımların yarısı elenecek. | Open Subtitles | أنها ثلاثة ضد ثلاثة لذا, نصف الفرق سوف تقصى في هذه الجولة. |
Küçük, özerk takımların gücüne inanıyorlardı. | TED | أنهم يؤمنون بنفوذ الفرق الصغيرة المستقلة. |
Yani prototiple oynama kapasitesi gerçekten gerekli, ama gelin farklı takımların nasıl oynadıklarına bakalım. | TED | إذاً فالمقدرة على اللعب في النموذج هي أساسية فعلاً، لكن لنلقي نظرة على كيف تعمل الفرق المختلفة. |
Nedeni, ben takımların arabalar, video oyunları ve görsel efektler yaratmaları için dijital araçlar ve süreçler yaratmalarına yardım ediyorum. | TED | والسبب هو، أنا أساعد في إنشاء معدات رقمية وعمليات لمساعدة الفرق في بناء السيارات وألعاب الفيديو ومؤثرات مرئية. |
Bu aynı, her yıl üniversite futbol turnuvasında bir şampiyonun belirlendiği ama finalde oynayacak takımların bilgisayar ile belirlendiği bir sistem gibi olurdu. | Open Subtitles | انها مثل كل كلية لكرة القدم العام يختار بطل وطني , لكنهم يستخدمون أجهزة الكمبيوتر لتحديد 2 الفرق التي تلعب على اللقب. |
Ve günün sonunda, diğer takımların da dikkatini çekmeyi başardık. | Open Subtitles | في نهاية اليوم , لفتنا نظر الفرق الأخرى لنا |
Ama bu sefer takımların yüzleri yok | Open Subtitles | ولكنهم يواجهون الآن فريقاً مختلف عن كل الفرق التي واجهوها سابقاً |
Ama bu sefer takımların yüzleri yok | Open Subtitles | ولكنهم يواجهون الآن فريقاً مختلف عن كل الفرق التي واجهوها سابقاً |
Truva Fıskiyesi isimli bazı takımların Dünya finallerinde yaptıkları çok zor bir hareket olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن هناك حرجة صعبة جداً تسمى نافورة طروادة و أن أحد الفرق قام بها في البطولة العالمية |
Diğer takımların bu kadar iyi olacaklarını beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع الفرق الأخرى يمكن أن يكونوا أفضل بكثير. |
Biliyormusun şekerim, gördüğüm o ki İşi kapamadın. Utanma, ve bu en iyi takımların başına gelir. | Open Subtitles | أتعلمين, ياعزيزتي, خلاصة القول أنّك تلقّيت ضربة لا تكوني خجلة فهذا يحدث حتى مع أفضل الفرق. |
O takımların her gün maçı veya antrenmanı olur. | Open Subtitles | هذه الفرق لديها مباريات وتدريبات طوال النهار |
Her Şükran Günü'nde oynarlar çünkü onlar takımların en vahşisidirler. | Open Subtitles | إنّهم يلعبون كل عيد شكر، صحيح؟ لأنّهم أكثر شراسةً من بقية الفرق |
Cooter'a gösterdiğimde, sadece Ohio State Üniversitesi için 10.000 tane ısmarlamakla kalmadı ilk 10'daki bütün takımların da ısmarlamasını sağladı. | Open Subtitles | وعندما عرضت ذلك على المشرف وليس أنه فقط طلب 10000 نسخة [من أجل [أوهايو جعل كل الفرق تطلب نسخا أيضا |
takımların kek yapıp para için yarıştıkları yemek kanalında gösterilen bir program. | Open Subtitles | إنه برنامج على شبكة الإعلام الخاصة بالطعام حيت تقوم الفرق بصنع الكب كيك والتنافس حول النقود. |
İlk defa bu seviyede takımların tek bir mekanda toplandığını göreceğiz. | Open Subtitles | وهذه هي المرة الأولى التي تقوم الذهاب لرؤية الفرق من هذا العيار تجميعها في مكان واحد. |
Yabancı takımların bizi yenmeyi çok istediğini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أشعر أنها تريد حقا أن الفوز علينا، الفرق الأجنبية. |
takımların ilk seferde yapamadığı görevleri geri dönüp yapmalarının serbest olduğunu belirtmekte fayda var. | Open Subtitles | الفرق مسموح لها أن تعود لأداء أى مُهمة والتى قد يكونوا فشلوا فى تجاوزها من المرة الأولى |
Duruma bakılırsa diğer takımların da bizimki gibi bir çıkmazda olduğu kesin. | Open Subtitles | نظرًا لهذا، لا ريب أن الفرق الأخرى واقعة في نفس المأزق |
Diğer takımların karşısına da böyle çıkıyoruz, ve böyle gideceğiz tamam mı? | Open Subtitles | نحن هنا، قبل جميع الفرق الأخرى في البلاد، ونحن ستعمل تبقى على هذا النحو |