Bir taklitçi değiise neden Seeger'ı başka bir yerde öldürüp cesedini yola attı? | Open Subtitles | هذا لا يعني لي شـيئا لماذا الملازم سـيجر قتل ثم ألقى اذا لم يكن قاتل مقلد |
taklitçi Katil Kim? | Open Subtitles | من هو مقلد السفاح؟ 58جثة تم العثور عليهم 30جثة لا يزالوا مفقودين |
taklitçi ile Matador arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تبحث عن علاقة تربط بين المقلد والسفاح |
Asıl katille aynı bıçağı ve yöntemi kullanan bir taklitçi. | Open Subtitles | تقليد لجريمة قتل بإستعمال نفس السكين ونفس طريقة القاتل الأصلي. |
taklitçi artık taklit etmiyor. | Open Subtitles | ذلك المُقلد لن يتمر فى التقليد بعد الآن. |
Eğer cinayetteki bıçaksa, taklitçi fazla amatörmüş demektir. | Open Subtitles | مُقلّد غير مُتقن لو أنّها سكّين. |
taklitçi dışarıda bir yerlerdeyken tüm bu olanlar daha büyük bir yönlendirmenin parçası. | Open Subtitles | إن كان المُكرر ما يزال طليقا فهذا الأمر برمته من تلاعب أكبر بكثير |
Sonunda taklitçi hakkında net bir şekilde düşünebiliyorum. | Open Subtitles | إنني أخيراً أفكّر بوضوح حيال القاتل المقلّد |
Yandaki binaları o yapmış ama bu onlardan 30 yıl sonra bir taklitçi tarafından yapılmış. | Open Subtitles | في الواقع المبني يقع بجانب ايهر لكن هذا بني بعد حوالي ثلاثون سنة من قبل مقلد |
Eğer taklitçi göründüğü kadar iyiyse başka bir parkta, başka bir kurban daha olacaktır. | Open Subtitles | اذا كان مقلد الجرائم جيدا كما يبدو ستكون هناك ضحيه اخرى فى متنزه اخر |
Çok önemli. Bu tarz yayın şüpheliyi cesaretlendirebilir ya da bir taklitçi doğurabilir. | Open Subtitles | دعاية مثل هذه يمكنها تشجيع الجاني أو إلهام مقلد |
Aradığımız adam narsist bir taklitçi. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه نرجسي قاتل مقلد |
Beyaz adam ona basit bir hizmetçi olarak iş verir ve patronun arkasından... şu taklitçi zenci kendisi yeni patronmuş gibi davranmaya kalkar. | Open Subtitles | الرجل الأبيض يعطيه وظيفة صغيرة ... كخادم وعندما يدير ظهره ذلك الزنجي المقلد يمثل دور المدير |
Ve iki kadın kurbanın olduğu bu konuda korkunç bilgi polisin katili "Matanza taklitçi Katil" olarak adlandırmasıydı. | Open Subtitles | والطريقة الشنيعة التي تركت بها هاتين الضحيتين جعلت الشرطة تطلق على القاتل ماتانزا السفاح المقلد"" |
Bu durum başkasının davranışını farkında olmadan taklit etmemiz sonucu ortaya çıkar: üstü kapalı ve istem dışı bir taklitçi manevrası. | TED | وهذا يحدث عندما تقلد سلوك شخص ما دون أن تعرف ذلك، مناورة تقليد خفية وغير مقصود. |
Bence taklitçi insanları etkileye çalışıyor. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنواع المُقلد محاولة أن يُثير إعجاب الناس. |
Aynı şekilde işlenen bütün cinayetler de taklitçi işi olarak görülmüş. | Open Subtitles | وكل مان كان يقتل مثله تم اعتباره مُقلّد |
Eğer taklitçi korsan değilse suçlarla ilgili bu kadar detayı nasıl öğrendi? | Open Subtitles | إن كان المُكرر لا يخترقهم فكيف يعرف تفاصيل هذه الجرائم |
taklitçi, babanı burayı bilecek kadar iyi tanıyordu. | Open Subtitles | القاتل المقلّد عرف أبيكِ لدرجة كافية لأن يعرف هذا المكان |
Şimdide taklitçi bir katilimiz var. | Open Subtitles | يا للمفاجأة الكبرى وبات لدينا الآن مقلّد لمطبّق القانون بيديه |
Ama taklitçi kendini öldürmeden... | Open Subtitles | ولكن المزور هو من قام بحرقها قبل ان يقتل نفسه |
Belçika'da bu tür şeyler yaparak bazı çevrelerce ünlemiş bir taklitçi var. | Open Subtitles | يوجد مزور في بلجيكا أصبح مشهوراً جداً على بعض النطاقات لهذا النوع من الأعمال |
İğrenç olan tarafı taklitçi olması. | Open Subtitles | مثير للاشمئزاز هو ما تقليدا هي. |
- Ya da bir taklitçi. | Open Subtitles | -أو شخص يقلّده |
Ya adamlarınızdan biri ya da taklitçi. | Open Subtitles | إما أنه من رجالكم أو أنه منتحل شخصية |
Bu taklitçi Keçi nasıl öğrendi lan bunu? | Open Subtitles | كيف بحق الجيحم عرف مُقلد الماعز هذا بها؟ |
taklitçi katili yakaladığımızdan emin olmak isteyen biri. | Open Subtitles | ربما شخص أرادنا أن نعلم أننا نلاحق مقلدا. |