"talihsiz" - Traduction Turc en Arabe

    • المؤسف
        
    • المؤسفة
        
    • مؤسفة
        
    • الحظ
        
    • مؤسفاً
        
    • سوء حظ
        
    • التعيس
        
    • التعيسة
        
    • يؤسف
        
    • مُؤسف
        
    • المؤسفه
        
    • مؤسفه
        
    • التعساء
        
    • تعيس
        
    • تعيسة
        
    Tanışmasak da, ortağınızın talihsiz ölümünden duyduğum üzüntüyü belirtebilir miyim? Open Subtitles هل تسمع لغريب ان يعزيك فى فقدان شريكك المؤسف ؟
    Onun talihsiz ölümü, sınırın kapanmasını sağlayan yönetmeliğe neden oldu. Open Subtitles دفع موته المؤسف للغاية أن نشرع في بناء حدود فاصلة.
    Dinle, dün akşamki talihsiz söylemlerim için tekrar özür dilemek istiyorum. Open Subtitles أذاً أسمعي,أردت أن أعتذر مرة آخرى عن ملاحظاتي المؤسفة الليلة الماضية
    Çok ciddi bir operasyondaki talihsiz kaza derim buna ben. Open Subtitles هذا ما أسميه بالخسارة المؤسفة في مهمة غاية في الخطورة.
    Çünkü biri yerine diğerinden bahsettiğin talihsiz bir zıtlık hali de istemezsin. TED لأنك لا تريد أن تحصل على مجاورة مؤسفة وانت تتكلم عن شي وتجد شي عكسي له مجاور له
    İki çete ve intihar eden talihsiz âşıklarla ilgili bir oyun. TED تدورُ المسرحية حول عصابتين، و عاشقين سيئي الحظ ينتحران في النهاية.
    talihsiz tek şey senin ani ayrılışından sonra öldüğünde mezarının başında durmayacak oluşum. Open Subtitles الامر الوحيد المؤسف هو رحيلك المفاجيء بأني لن أكون واقفا فوقك حين تموت
    Sizin için, o kadar uzaktan gelerek çok şey beklerken çok az şey almanızın, ne kadar talihsiz ve rahatsız edici olduğunun farkındayım. Open Subtitles وأنا أدرك كيف المؤسف وغير مريحة فمن ليا رفاق قد سافر حتى الآن وتوقع الكثير من
    Bazı talihsiz bilimsel oluşumlarda başarısız oldular. Open Subtitles ان الشيء المؤسف للغاية في العمليات العلمية هو الفشل.
    Duvarın talihsiz siyaseti bugün çocukları ailelerinden ayırıyor. TED والحياة السياسية المؤسفة المؤيدة لبناء الجدار تفرّق اليوم الأبناء عن آبائهم.
    Bunlar öyle talihsiz anlardır çünkü sabah kalktığınızdan daha sersem bir şekilde yatağa girersiniz o gece. TED وهذه هي اللحظات المؤسفة ، لأنك تذهب إلى النوم في تلك الليلة أبكم مما كنت حين صحوك.
    düşünceleri ırkının eksikliğini ele veriyor... talihsiz annesinin kocalarından birinin... seyisine bağlanmasının bir sonucus. Open Subtitles مشاعر الخيانة و قلة التربية نتيجة لفعلة أمه المؤسفة وعلاقاتها بعمال إسطبل زوجها
    ..talihsiz işler, ama hepsini devre dışı... Open Subtitles أعمال مؤسفة ، ولكن أنا بحاجة إليك لإنهاءه
    Evet, aslında talihsiz bir ölüm deneyimi yaşadım önce. Open Subtitles حسناً، في الحقيقة كان عندي تجربة مؤسفة مع الإحتضار , أولا
    Görünen o ki üst banyoda, mısır'ın da dâhil olduğu talihsiz bir kaza yaşanmış. Open Subtitles يَبدو أنه كان هناك حادثة مؤسفة في دورة مياهـ الطابق العلوي
    Gerçekten o talihsiz kadının diri diri yakılacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles أتعنى أن هذه السيدة سيئة الحظ ستحرق و هى حية؟
    talihsiz gençkızların sayısı son beş yılda üç katına çıktı. Open Subtitles .. الفتيات سيئات الحظ اصبح ثلاثة امثاله فى 5 سنوات
    Tamam güzel. Şimdi ona talihsiz bir kaza olduğunu.. Open Subtitles حسناً, رائع, الآن, فقط أخبريه بأن ذلك كان خطأً مؤسفاً
    Anlattıklarınıza bakılırsa, talihsiz kardeşiniz geri dönüşü için gereken yaşam gücünün kaynağı olmuş. Open Subtitles عن ماذا أخبرتني أنه كان سوء حظ أخيك اللذين قدموا قوة الحياة لقيامته
    Demek bu talihsiz çocuğu zindana kapatan korkunç zalim sensin. Open Subtitles أفهم بأنك المستبد الفظيع الذي سجن هذا التعيس السيء الحظ
    Benimle geçirdiğin talihsiz günlere son vermek istiyorum. Open Subtitles فقط أود أن أنهى السنوات التعيسة التى قضيتيها معى
    Size garanti edebilirim ki bu talihsiz karışıklık tamamıyla son bulmuştur. Open Subtitles استطيع أن اضمن لكم بأن خيبة الأمل التي يؤسف لها قد انتهت
    - Çok talihsiz bir olay. Open Subtitles إنّه أمر مُؤسف جداً
    Çünkü bazı aile planlama programları, talihsiz teşviklere ve zorlayıcı politikalara başvurdu. TED انه بسبب بعض برامج تنظيم الاسرة لجأت الحوافز المؤسفه والسياسات القهريه.
    Aşırı derecede karmaşık, en son ayrıntısına kadar modellenmiş ve her seferinde talihsiz bir şekilde sona eriyor. Open Subtitles معقده للغايه ومليئه بالتفاصيل ودائما بنتائج مؤسفه
    Ne yazık ki görevim olmadık yerlerde mutlu sonları uydurmak değil talihsiz Baudelaire çocuklarının yaşamlarındaki gerçek olayları aktarmak. Open Subtitles ولكن مهمتى ليست كتابة النهايات السعيدة وليس التأليف ولكن كتابة النهايات الحقيقية . فى حياة أطفال بولدير التعساء
    Anlaşılan merhum, bu talihsiz kazadan önce talihsiz bir kaza geçirmiş. Open Subtitles يبدو أن المتوفى كان لديه حادث تعيس قبل وقوع الحادث التعيس
    Bu talihsiz genç hanım veremden ölmüş. Open Subtitles هذه الشابة تعيسة الحظ ماتت بمرض السل قبل أكثر من أسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus