"tam da" - Traduction Turc en Arabe

    • بالضبط ما
        
    • كنت على وشك
        
    • هذا بالضبط
        
    • فقط عندما
        
    • بالتحديد
        
    • تحديدًا
        
    • في نفس
        
    • هذا هو بالضبط
        
    • تماماً ما
        
    • ذلك بالضبط
        
    • الذي كنت
        
    • بالضبط في
        
    • بالضّبط
        
    • بالذات
        
    • وهو بالضبط
        
    tam da böyle. Şimdi, eğer hayat varsa Dutch onu bulur. TED إنه بالضبط ما حدث الآن، إذا كان هناك حياة فالهولنديون سيكتشفونها.
    Bu konuda tartışmaya devam edersek tam da bu olacak. Open Subtitles هذا بالضبط ما سيحدث لو تابعنا الجدال في هذا الامر
    Onunla dalga geçecek gibi oldum ama sonra fark ettim ki aslında doğruyu söylüyordu, bu nesil için alışveriş tam da bu şekilde oluyor. TED كنت على وشك مضايقته، لكنني أدركتُ فجأة أنه كان ببساطة يخبرني الحقيقة، حقيقة شكل التسوق عند هذا الجيل،
    Harvard Üniversitesinde tam da bu tür bir girişim denedik. TED هذا بالضبط النوع من المداخلة الذي درسناه في جامعة هارفرد
    tam da işler daha da garipleşemez diye düşünmeye başlamışken. Open Subtitles فقط عندما فكرت أن الأشياء لا يمكن أن تصبح غريبة
    İşte tam da bu tür cahilliğe karşı mücadele etmeliyiz. Oturun çocuklar. Open Subtitles هذا بالتحديد هو نوع الجهل الذي يجدر بنا مكافحته، اجلسوا يا أطفال
    Bu tam da yapmak istediğim şey kesmek. Open Subtitles هذا ما أنتوي فعله تحديدًا.. القطع لابد وأن هذا من مصنوعة..
    Çünkü, biliyor musunuz kameralar tam da olay esnasında devre dışı kalmış. Open Subtitles أتعرفين لماذا؟ اتضح أنها تعطلت في نفس التوقيت بالضبح حين وقوع الحادثة
    Irak'taki işlerin, devletin arkasında bulunan adamların tam da istediği gibi gittiği. Open Subtitles هو أنّ زعزعة العراق هو بالضبط ما يريده من يقف خلف الحكومةَ
    Yapmak istediğim tam da bu, bu şeyi kıvırıp atmak. Open Subtitles هذا بالضبط ما أريد فعله ، أن أنتزع هذا الشيء
    Hayır, "Sana bir iyilik borçluyum" tam da bu anlama geliyor. Open Subtitles لا، هذا بالضبط ما تدين به حين تقول أنا مدين لك.
    Öfkeli vücudunda akan güç tam da ihtiyacımız olan şey. Open Subtitles إن القوة التي تجوب جسده المُستَعِر هي بالضبط ما نحتاجه
    Bahse girerim tam da kapıyı çalıyordun. Open Subtitles كنت لاراهن انك كنت على وشك ان تطرق الباب
    Jethro, bu saatte gelmeni beklemiyordum. tam da seni arayacaktım. Open Subtitles جيثرو، أنا لم أتوقع أن تعود متأخرا، كنت على وشك الاتصال بك
    tam da hepimizin, ulusal dirilişte görevimizi yerine getirmemize ihtiyaç varken... Open Subtitles فقط عندما طُلب منا جميعاً أن نلعب دوراً في تجديد أمتنا
    Orman kıyımıyla mücadele için bir plan hazırlarken karşıma çıkan soruyla tam da aynı soru bu. TED وهذا السؤال بالتحديد نفس السؤال الذي واجهني عند وضع خطة لمحاربة ازالة الغابات.
    - tam da bu yüzden birinin ona tarafsız gözle bakması gerekiyor. Open Subtitles ولهذا تحديدًا يجب على أحد أن يأخذ نظرة قريبة على أفعالها.
    tam da o sıralarda Rus'un teki bolca "kurşun zehirlenmesi" yaşamış. Open Subtitles تماماً في نفس الوقت تعرّض رجل روسيّ للموت بالتسمّم الرصاصيّ الحاد.
    Ama burası tam da meslektaşlarım ve benim geleceğim yerdi zaten. Open Subtitles ولكن هذا هو بالضبط المكان الذي كنت أنا وزملائي متجهون اليه
    tam da aradığım şeydi, hiç bağlılık olmadan iyi vakit geçirmek. Open Subtitles لقد كانت تماماً ما رغب به وقت جيد بدون أي ارتباط
    Bir yapay zekâ araştırma sürecine sanatı getirmenin tam da bunu yapmanın iyi bir yolu olduğunu hissediyorum. TED ولدي شعور بأن إحضار الفن لعملية بحث الذكاء الاصطناعي هي طريقة لفعل ذلك بالضبط.
    Bu sabah arabada bahsettiğim şey tam da buydu işte. Open Subtitles هذا تماماً الذي كنت أتحدث عنه في السيارة هذا الصباح
    Farzedelim bu kuadın burada üçlü takla atmasını ve tam da başladığı noktada bitirmesini istiyoruz. TED لنفترض أننا نريد من الرباعية أن تكون هنا لأداء شقلبة ثلاثية والانتهاء بالضبط في نفس المكان التي بدأت منه.
    tam da bir yayıncıda aradığım şey. Open Subtitles هذا هو بالضّبط ما أبحث عنه في الناشر
    Yaşlı Biff'in tam da o tarihi seçmiş olması inanılmaz. Open Subtitles أمر لا يصدق أن بيف العجوز إختار هذا التاريخ بالذات.
    Katedilen araç mesafesi: İşte bahsettiğim tam da buydu. TED الأميال التي تقطعها وسائل النقل: وهو بالضبط ما كنت أتحدث عنه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus