| Bizi tamamlanmış hissettirmesi için bir bebek mucizesine ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | نحن بحاجة فقط هدية من طفل إلى يجعلنا نشعر الكامل. |
| Bir gün büyüyüp babanın evini çöplüğe çevireceksin ve hayat döngüsü tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | يوماً ما ستكبرين و تحطمين شقة اباكى و دائرة الحياة ســ تكتمل |
| Eğer bu sahteyse ya da kayıp sayfaları tamamlanmış bir kopyaysa gerçek bir ustanın elinden çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لو كان هذا الكتاب مزيف او نسخة غير مكتملة هل رايت النقوش؟ |
| Şeytan burada ve onu bulursa, zaferi tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | الشيطان هنا, وإذا وجدها, إنتصاره سيكون كاملاً. |
| Sosyal ters evrim tamamlanmış görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن عملية التحول الإجتماعي قد اكتملت |
| Ama sanal gerçeklik format olarak, araç olarak henüz tamamlanmış değil. | TED | لكن أسلوب الواقع الإفتراضي، كوسط، لم يكتمل بعد. |
| Ama biz telleri geçip bütün Almanya bizi aramaya başlayınca bu görev tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | لكن بمجرد أن نعبر هذة الأسلاك "ونجعلهم يبحثون عنا فى جميع أنحاء "المانيا فهذة المهمة إكتملت |
| Bunlardan tamamlanmış bir taş yaratmak , çok daha anlamlı. | Open Subtitles | صناعة حجر مكتمل من هذا الشئ له معنى أكبر |
| oluyorum. Ama şimdi bunların arasından en çok dikkatimi çekeni seçeceğim ve bu da cep telefonu ile internetin tamamlanmış evliliği olacak. | TED | لكنني سوف اقوم باختيار الموضوع الاكثر اثارة لاهتمامي,وهو الإندماج الكامل بين الهواتف النقالة والإنترنت. |
| tamamlanmış yapıda gerekli olan kuvveti kayma gerilmelerinin yanında sağlayamayacaklar. | Open Subtitles | لن يزودوا بأي شكل القوة التي سيحتاجها الأساس الكامل |
| Ve bu sürecin 2007'de tamamlanmış olması gerekiyordu ama belli ki bitmemiş ve elimizde sarin gazı var. | Open Subtitles | وتلك الآلية كان يجب ان تكتمل في عام 2007, ولكنها لم و لن تكتمل بعد. نحن نملك غاز السارين. |
| Oğlan olmadan, eser tamamlanmış olmuyor. | Open Subtitles | من دون الولد,فالمقطوعة لن تكتمل |
| Eğer bu sahteyse ya da kayıp sayfaları tamamlanmış bir kopyaysa gerçek bir ustanın elinden çıkmış olmalı. | Open Subtitles | لو كان هذا الكتاب مزيف او نسخة غير مكتملة هل رايت النقوش؟ |
| Toupin olman için tamamlanmış olan gerekiyor. | Open Subtitles | لكي تكوني من الـ"توبان" يجب أن تكوني مكتملة. |
| Böylece, zaferin tamamlanmış olacak tabii önce silahını bırakıp, Kutsal Xerxes'in önünde diz çökersen! | Open Subtitles | انتصارك سيكون كاملاً إذا ما ألقيتم أسلحتكم وركعتم لزيركسيس المقدس |
| Makineyi tamamlarlarsa hava kirletme operasyonu tüm bileşenleriyle tamamlanmış olur. | Open Subtitles | لو أنهوا بناء هذه الآلة، فإنّه التلاعب بنوعيّة الهواء سيكون كاملاً بجميع القارات. |
| Kendi gözleriyle seni izlediği zaman görevimiz tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | عندها يمكنك مشاهدته فوقه بواسطة عينيك وسيكون مهمتنا اكتملت |
| Belirlenmiş 36, tamamlanmış 38 nakilimiz var. | Open Subtitles | لدينا 6-3 تحركات مجدولة 8-3 حركات اكتملت |
| Onun eğitimi tamamlandığında sizinki de tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | وعندما يكتمل تدريبكم له سينتهي تدريبكم أيضًا |
| Yoketmeleri tamamlanmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | عملية التدمير الذاتية إكتملت |
| Lakin Joseph'e tamamlanmış bir füzeyi teslim etmen hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لكن تسليم صاروخ مكتمل فكرة سيئة |
| Ama sabaha hepsi tamamlanmış olacak. | Open Subtitles | لكنْ مع طلوع الصباح سيكون كلّ شيء قد اكتمل |
| Sana, o sürecin tamamlanmış gibi göründüğünü bildirmek istiyorum. | Open Subtitles | كل ما يمكننى أن أقولة لكى الأن ما عدا ذلك أن هذة العملية يبدو أنها أكتملت |
| Bilgileri tamamlanmış. | Open Subtitles | معرفتهم مُكتملة. |