"tamir etmek için" - Traduction Turc en Arabe

• لإصلاحها
• لتصليح
• لكي تصلح
• لأصلح
• ليصلح
• لإصلاح
• ليصلحوا
• لاصلاح
• إصلاحه

Git anneye anevrizmanın yerini bulmak için serebral anjiyo yapmamız gerektiğini sonra da tamir etmek için ameliyat gerektiğini söyle.
اذهبي و اخبريهما انها بحاجة لتخطيط اوردة الدماغ لتحديد مكان ام الدم ومن ثم عملية لإصلاحها

Terör hüclerinin bulunduğu flash bellek zarar görmüş tamir etmek için birine ihtiyaçları var.
القرص الصلب يحتوي لائحة عن خليات نائمة تمت إصابتها وهو يحتاج أحدًا ما لإصلاحها

Albert Köprüsü yakınlarında harabe bir evin kırılan bir camını tamir etmek için aranmış.
والذي قال بانه تم استدعائه لتصليح نافذة مكسورة في منزل مهجور بالقرب من جسر ألبرت

Bisikletinizden daha büyük bir şeyi tamir etmek için büyük bir fırsat.
إنها فرصتك الكبرى لكي تصلح شيئاً بخلاف دراجتك.

Randy Joy'u eve sağsalim götürürken, ...ben de annemlerin evine 20 yıl önce benim olması gereken arabayı tamir etmek için gittim.
بينما كان راندي يقّل جوي الى المنزل بسلامة قصدت منزل والدي لأصلح السيارة التي كانت لتكون لي منذ 20 سنة

- Tesisatı tamir etmek için defalarca gelmişti.
اعتقد انها تعرفت عليه عندما اتى ليصلح السباكه فى الشقه

Eğer bizlerin zararları tamir etmek için bir şansımız olacaksa, gezegende neler olduğuna dair dahi iyi bir belgelendirmeye ihtiyacımız var.
نحتاج إلى توثيق أفضل لما يحدث على الكوكب إذا كنا نريد أن نحصل على فرصة لإصلاح الضرر.

Bu arada marangozcular ezilmiş parçaları tamir etmek için arı gibi çalışıyorlardı.
بينما النجارين المحنكين عملوا بلا كلل ليصلحوا الجدار المكسور

Sonra "Selam! Fotokopiyi tamir etmek için mi geldin?" dersin...
وبعد ذلك انتم هاى هل انتى هنا لاصلاح ماكينة التصوير؟

Yani bu cihaz bozulduğunda tamir etmek için gereken tek şey Toyota yedek parça bayiinden edineceğiniz yedek parçalar ve tamir yeteneği.
لذلك فكل ما تحتاجه هو قطع غيار من سيّارة التويوتا والقدرة على إصلاح المصباح، وسيكون بإمكانك إصلاحه.

Neden bir bakmıyoruz, onu tamir etmek için birşeyler bulabiliriz.
لماذا لا نرى إذا كان هناك شيء لإصلاحها

10 gün tamir etmek için yeterli mi?
عشرة أيام هي وقت كاف لإصلاحها ؟

Hayır, tamir etmek için değil, yerine yenisini koyacağım.
لا,ليس لإصلاحها بل لتبديلها

Gemiyi tamir etmek için, anlaştığımız yere gelmedi.
لهذا جاء بعدنا لتصليح سفينته- رأيت ميرفي.

Belki olanları tamir etmek için yapabileceği bir şeyler vardır.
ربما يستطيع فعل شيء ما لتصليح الأمور

-Evet, 10ps ve 2ps ile. - Gözlüğünü tamir etmek için minik bir tornavida.
أجل، واحد بحرفي ب وواحد بعشرة أحرف- ومفكٌ صغير لتصليح نظارتك-

Umarım bunu tamir etmek için buradasınızdır.
آمل أنّك هنا لكي تصلح هذا.

Bu yüzden mopetini tamir etmek için eve girip alyen anahtar alacağım.
وليهذا سأذهب للمنزل ببساطة لأحظر لك مفتاح براغي .لأصلح لك الدراجة

- Ekibim. Cihazı tamir etmek için ekibimi bulmalıyım.
طاقمي، علي أن أحضر طاقمي لأصلح الآلة

Pekâlâ şey Archie'nin külüstür arabasını tamir etmek için paraya ihtiyacı oluyor.
حسنا , ارتشي يحتاج مالاً ليصلح سيارتة

Patron hanım, bütün problemlerini tamir etmek için buradayım.
لذا (سوك مفتاح البراغي) هنا ليصلح جميع مشاكلك سيدتي الرئيسة

Yine de, normal ölümlü tamirciler avizeyi tamir etmek için merdiven kullanır.
ولكن لازال، معظم الرجال العاملين يستخدمون السلالم لإصلاح الثريات

Bir lahana satıcısı, lahanalarını tamir etmek için ne yapar?
ماذا كان سيفعل تاجر الملفوف لإصلاح ملفوفه ؟

Bunu tamir etmek için dün gelmeleri gerekiyordu.
من المفترض أن يأتوا البارحة ليصلحوا هذا

O zaman kapatılan jeneratörleri tamir etmek için ve çalışanları korumak için adam göndermemizi şiddetle öneriyorum.
اذن انصح بشدة ان نرسل رجال لاصلاح الموالدات ولحراسة الموالدات الباقية موافق ..

Diyor ki, hükümet en iyi adamlarını interneti tamir etmek için yolluyor.
يقول أن الحكومة أرسلت أفضل رجالها إلى الإنترنت في سبيل إصلاحه