Ama, sizinle ilk tanıştığımızda size, eğer Lux hala devletin koruması altındaysa, şartlar düzeldiğinde, onun velayetini üzerinize alabileceğinizi söylemiştim. | Open Subtitles | مع ذلك ، عندما تقابلنا لأول مرة أخبرتك أنه خلال وصاية الولاية على لاكس إذا تحسنت الأوضاع ، سأقترحك أنت |
Sanırım, tanıştığımızda daha çocukmuşum ben... Adım zalim olmasa bile... | Open Subtitles | أذكر أيضًا أننا حين تقابلنا نعتّكم بالأطفال وبألفاظ قاسية أخرى. |
Biz tanıştığımızda bir garajın üstünde berbat bir dairede oturuyordum. | Open Subtitles | أتعلم, عندما التقينا كنت أتعثر بتلك الشقة المقززة فوق المرآب |
Lordum, sizinle ilk tanıştığımızda, ...bana büyük bir devlet adamı olmak istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | سيدي عندما التقينا اول مرة قلت انك تتمنى ان تصبح رجل دولة مهم |
tanıştığımızda lise basketbol takımında sucu çocuktum. | Open Subtitles | عندما إلتقينا كنت اللاعب الحر في فريقة السلة لمدرستي الثانوية |
Bebeğim, seninle tanıştığımızda sana beraber olduğum tek erkek olduğunu söylediğimi hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكر يا حبيبي أول مرة قابلتك فيها، وأخبرتك أنك أول رجل كنت معه. |
Eric ilk tanıştığımızda bana kız kardeşim olup olmadığını sormuştun. | Open Subtitles | المرة الأولى التي ألتقينا بها سألتني أذا كان لدي أخت؟ |
Sizinle ilk tanıştığımızda, bana asıl hedefin Caroline olup olmadığını sormuştunuz. | Open Subtitles | سألت فى أول مرة تقابلنا فيها اذا كانت كارولين هى المستهدفة |
Umarım alınmazsın ama tanıştığımızda senin hakkıda pek de iyi düşünmüyordum. | Open Subtitles | أمل ألا يزعجك هذا ولكن عندما تقابلنا لم أعلم الكثير عنك |
Ayrıca Penny ile ilk tanıştığımızda seninle yalnız başıma bir arabaya binmememi söylemişti. | Open Subtitles | ايضا حينما تقابلنا لاول مرة حذرتني بيني من الركوب معك في السيارة وحدي |
tanıştığımızda, ancak adını yazabiliyordu. | TED | وعندما تقابلنا لأول مرة، كانت بالكاد تقدر أن تكتب اسمها |
İlk tanıştığımızda size aptalca cevap verdiğim bir soru sormuştunuz. | Open Subtitles | عندما تقابلنا أول مرة عندما سألتني وأجبتُكِ بطريقة بلهاء |
Vineet ile tanıştığımızda, şirketinin önemsizleşmek üzere olduğunu söyledi. | TED | عندما التقينا بفينيت، كانت شركته توشك أن تكون غير مفيدة حسب تعبيره. |
İIk tanıştığımızda 20 yaşındaydım o zamanlar mutluydum. | Open Subtitles | عندما التقينا أول مرة كان عمري 20 عاما كنت حينها سعيدة |
Seninle tanıştığımızda, ben kalbimi çoktan aşka kapamış bulunuyordum. | Open Subtitles | عندما التقينا كنت لِتَوّي انفصلت عن من أحب |
Bilirsin, daha ilk tanıştığımızda, sırf senin iyiliği için sarhoş olma anlayışını göstermeliydim. | Open Subtitles | كما ترين في أول مرة إلتقينا لم أسمح لنفسي أن أسكر.. من أجلك فقط |
Yani ilk tanıştığımızda sandalyemi çekmiş oldunuz. | Open Subtitles | طريقتك عندما سحبت لي الكرسي عندما إلتقينا أول مرّة. |
İtiraf etmeliyim ki ilk tanıştığımızda; kendinizden emin tavırlarınızdan ve ağır başlılığınızdan çok etkilenmiştim. | Open Subtitles | يجب ان اعترف, اول ما قابلتك اعجبت بطبيعتك اللامعه و رأسك الكبير |
Affedersin dedektif ben... İlk tanıştığımızda kim olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | المعذرة منك أيها المحقق لم أرحّب بك حين ألتقينا لأول مرة |
İlk tanıştığımızda biraz kaba davrandığım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | ،لعلّي كنت فظّةً معك في أوّل لقاء .و أنا أعتذر |
İlk tanıştığımızda, elinle burayı temizlemeye çalışıyordun. | Open Subtitles | لقد كنت ينفضوا هذا القسم من معطفك عندما التقيت بك. |
Bak, Lois'in babası da tanıştığımızda canıma okuyordu. | Open Subtitles | سَأُخبرُك، والد لويس كَانَ مزعجاً عندما قابلته |
tanıştığımızda doğru bir zaman değildi, Çıkmaya başladığımızda doğru zaman değildi, | Open Subtitles | حسنا, لم يكن مناسبا عند لقائنا لم يكن مناسبا ونحن نبدأ المواعدة, |
Seninle ilk tanıştığımızda tam bir kaşar olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أتعلمين، حين التقيتك أوّل مرّة توسّمتك عاهرة حقيقيّة |
İlk tanıştığımızda neredeyse hiç konuşamayan şimdiyse mikrofondan anons yapan genç. | Open Subtitles | نفس الشاب الذى كان يتحدث بصعوبه عندما قابلناه لأول مرّه والآن إنه يذيع الإعلانات فى مكبر الصوت |
İIk tanıştığımızda,senin bir pislik olduğunu anlayamamışım. | Open Subtitles | أتعرف، عندما إجتمعنا أول مرة لم أكن أعتقد بأنك أحمق |
Daha önce tanıştığımızda bundan bahsetmemiştin. | Open Subtitles | مع أنك لم تشير إلي هذا الأمر في لقاءنا السابق |
- İlk tanıştığımızda benden daha zeki duruyordun. | Open Subtitles | بدوت أذكى مني عندما إلتقيت بك للمرة الأولى |
tanıştığımızda ellerin yumuşacık ve pürüzsüzdü. | Open Subtitles | عندما ألتقيت بك كانت يداك ناعمة وملساء |