Ama uzun süredir tanıdığınız ve sevdiğiniz birini izleme gerçeği... | Open Subtitles | ولكن الحقيقة ، أنك تشاهد أحد تعرفه وتحبه، لمدة طويلة.. |
Siz ya da tanıdığınız birisi bipolar bozukluktan muzdaripse, ...Alta Vista Araştırma Merkezi yeni bir çalışma için katılımcılar arıyor. | Open Subtitles | ان كنت انت او شخص تعرفه يعاني من ذهان الهوس والاكتئاب مركز بحوث التا فيستا يبحث عن مشاركة متطوعين جدد |
tanıdığınız bir hakime bir polise, bir avukata söyleyin, cinsel şiddet davasında mahkeme salonunda oturan herkese söyleyin. | TED | قولوها لقاض تعرفونه أو محام تعرفونه، أو لرجل شرطة أو لأي شخص قد يجلسُ كعضو في هيئة محلفين في حالة اعتداء جنسي. |
- Peki, istasyonda tanıdığınız hiç kimseyi gördünüz mü? | Open Subtitles | ـ هل رأيتِ أي شخص تعرفينه في المحطة ؟ ـ لا |
...tanıdığınız tüm kahramanların iki dünya arasında kapana kısıldığı bir kasaba vardır. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000 \fnArabic Typesetting\fs30}حيث كلّ شخصيّةٍ قصصيّةٍ عرفتموها على الإطلاق، عالقةٌ بين عالَمين. |
Eski hayatınızı siliyorlardı daha önce bulunduğunuz her yer, tanıdığınız herkes. | Open Subtitles | كان يمحون حياتك القديمة كل شئ قمت به, وكل شخص عرفته |
- Trende tanıdığınız hiç kimseyi gördünüz mü? | Open Subtitles | ـ هل رأيتي أي شخص تعرفيه في القطار ؟ ـ لا |
Gezegendeki yedi milyar insanın hayatını kaybetmesi demek olurdu, buna siz ve tanıdığınız ve sevdiğiniz herkes dâhil. | TED | حسناً، ستتضمن وفاة كل المليارات السبع التي تعيش على سطح هذا الكوكب وهذا يشملك بالإضافة إلى كل من تعرفه وتحبه. |
Ve bugün konuşmacılardan dinlediğimiz birçok konu hakkında -- tanıdığınız kaç kişi ayağa kalkıp şöyle dedi, Yoksulluk! Yoksulluğun bize yaptıklarına inanamıyorum. | TED | والعديد من الأشياء التي سمعناها من محدثينا اليوم -- كم شخص تعرفه وقف وقال، الفقر! لا أستطيع تصديق ما يفعله الفقر لنا. |
Çok az tanıdığınız birini özlediğinizi fark etmeniz gariptir. | Open Subtitles | من الغريب أن تدرك أنك افتقدت شخصاً بالكاد تعرفه |
tanıdığınız biri ya da markette yanından geçip gittiğiniz bir yabancı olabilir. | Open Subtitles | قد يكون شخصا تعرفه او قد يكون غريبا تمر بقربه في محل البقالة |
Ben de diyorum ki tanıdığınız birisi tarafından kazara yaralanmak. | Open Subtitles | حسنا أنا أقول أن تتأذى بحادث من قِبل شخص تعرفه أفضل من |
Bu tehdidin arkasındaki kişilerden biri sizin tanıdığınız biri. | Open Subtitles | واحداً من الرجال الذين وراء هذا التهديد هو شخصاً تعرفه |
Organizasyonunuz veya tanıdığınız birilerinin yardımı olabilirse bildirin, biz de önümüzdeki yıl içinde bu akademiyi kurmakla uğraşalım. | TED | أخبرونا إن كنتم أنتم أو مؤسساتكم أو شخص تعرفونه يمكنه أن يساعدنا فيما نحاول بناء هذه الأكاديمية خلال السنة المقبلة. |
tanıdığınız her yazar, gerçekten çok kötü olan pek çok taslak metine sahiptir, ama onlar sebatla yazmaya devam ederler. | TED | يخطُ كل كاتب تعرفونه مسودات أولية سيئة فعلًا، لكنهم يواظبون الجلوس على كراسيهم. |
Bu tür olayların çoğunda, arayan kişi tanıdığınız biri olur. Eski bir sevgili, iş arkadaşı. | Open Subtitles | في أكثر القضايا من هذا النوع يكون المتصل اما شخصا تعرفونه أو صديقك |
Ama dışarıda, önceden tanıdığınız biri var. | Open Subtitles | لكن هناك شخص في الخارج كنتِ تعرفينه فيما مضى |
Elinde o kayıt bulunmayan tanıdığınız biri var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي شخص تعرفينه لم يحصل على ذلك السجل ؟ |
...tanıdığınız tüm kahramanların iki dünya arasında kapana kısıldığı bir kasaba vardır. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000 \fnArabic Typesetting\fs30}حيث كلّ شخصيّةٍ قصصيّةٍ عرفتموها على الإطلاق، عالقةٌ بين عالَمين. |
Sevdiğiniz herkes, tanıdığınız herkes duyduğunuz herkes, gelmiş geçmiş tüm insanlık hayatlarını orada yaşadı. | Open Subtitles | وعليه كُل شخصٍ أحببته و كُل شخصٍ عرفته و كُلِّ شخصٍ قد سمِعتَ به و كُلِّ كائنٍ بشري أيٍّ كان عاشوا حياتهم هنا. |
Bu onu yıllar içinde oldukça iyi tanıdığınız anlamına geliyor sanırım. - Bu doğru mu? | Open Subtitles | وأعتقد بأن هذا يعنى بأنكِ تعرفيه جيداً طوال هذه السنوات، هل هذا صحيح؟ |
Hala tanıdığınız ve sevdiğiniz Barry olacak ama yeni bilgiler kazanamayacak. | Open Subtitles | سيظل (باري) عينه الذي نعرفه ونحبه عدا أنه لن يتمكن من اختزان معلومات جديدة |
tanıdığınız birileri size hoşlanmadığınız bir şey yapmış ya da söylemiş olabilir ama lütfen unutmayın, muhtemelen siz de gurur duymayacağınız bir şey yapmış ya da söylemiş olabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا، إن كنتم تعرفون أحد فعل شيء أو قام بشيء لم يعجبكم تذكروا رجاءاً أنكم لربما قلتم أو فعلتم شيئاً |
Evet ama bir de tanıdığınız yada tanıyacağınız herkesin öleceğini düşün. | Open Subtitles | أجل، أجل، لكن تخيلوا الآن أنّ كلّ شخص عرفتموه يوماً أو ستعرفونه سيموت. |
Kullandığımız ikinci teknoloji bir opera evinin yan sahnelerinden tanıdığınız nesnelerdi. | TED | التقنية الثانية التي استخدمناها هي استخدام أشياء تعرفونها من مسرح دار الأوبرا. |
Bayan O'Malley, ben onu sizin tanıdığınız kadar tanımıyordum. | Open Subtitles | سيّدة (أومالي) لم أعرفهُ كما تعرفينهُ أنتِ |
Belki bu tanıdığınız biridir. | Open Subtitles | قد يكون هذا شخصا قد تميزونه |