- Beni tanımadığını iddia ediyorsun. - Pekala, gücenme, Kaptan. | Open Subtitles | -انت تدعي انك لا تعرفني حسناً، لا اقصد الاهانة سكيبي |
Nasıl olmuş da, beni hiç tanımadığını düşünmüşüm.. | Open Subtitles | لا أصدق أنني فكّرت من قبل أنك لا تعرفني مطلقاً |
Onu hiç tanımadığını söylemişti ya... Ona bunu sor bakalım. | Open Subtitles | إذا أخبرك أنه لم يكن يعرفها إذاً إسأله عن هذا |
Sizi tanımadığını ama sizinle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لا يعرفك و لكنه يريدك أن تتصل به |
Beni tanımadığını demek daha karımdan daha beni bilin herkesten daha beni daha bilin Ben bunun doğru olduğunu sanmıyorum | Open Subtitles | أنا أعني أنكِ تعرفينني تعرفيني أكثر من زوجتي ـ تعرفيني أكثر من أي شخص ـ أن لا أعتقد هذا صحيح |
Kapıda bir adam olduğunu, onu tanımadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنه كان هناك رجل عند الباب لم تتعرّف عليه |
Beni tanımadığını ve bunun garip bir durum olacağını biliyorum ama beş dakikalığına sevgilim olur musun? | Open Subtitles | أدري أن هذا سيبدوا غريبا.. وأنت لا تعرفني.. لكن.. |
Beni tanımadığını düşünüyorsun, ben seni çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم أنك حتى لا تعرفني أن أعرفكٍ جيداً |
Öyle mi? Bir gün, beni düşündüğünün yarısı kadar bile tanımadığını fark edeceksin. | Open Subtitles | حسنٌ، يومًا ما ستدرك أنّكَ لا تعرفني حتّى بنصف ما تظنّ |
O fahişe beni 20 yıldır tanıyor. Beni tanımadığını mı iddia ediyor? | Open Subtitles | إنها تعرفني منذ 20 سنة هل ادّعت العكس؟ |
Kocam onu tanımadığını söylüyorsa, tanımıyordur. | Open Subtitles | لكن إن قال زوجي أنه لا يعرفها، فهو لا يعرفها. |
Tom onu tanımadığını söylüyor ama belli ki tanıyor. | Open Subtitles | قال بأنه لا يعرفها لكن من الواضح انه يعرفها |
Onu tanımadığını söylemişti. | Open Subtitles | قال إنه لا يعرفها |
Mr. Skelton nasıl oluyor da seni tanımadığını bilmek istiyor. | Open Subtitles | سيد (سكيلتون) يريد أنه يعلم كيف له ان لا يعرفك |
Biliyordum. Dex'e seni hiç de iyi tanımadığını söyler misin? | Open Subtitles | كنت أعرف هذا, هلا أخبرتِ (دكس) أنه لا يعرفك مطلقاً |
Biliyorum bu tamamen beklenmedik bir şey gibi görünüyor... ve beni çok iyi tanımadığını da biliyorum...ya da hiç. | Open Subtitles | أعلم أن هذا سيبدوا ليس منطقياً وأنا أعلم أنكي لا تعرفيني جيداً اقصد.. لا تعرفيني أبداً |
Biliyorum bu tamamen beklenmedik bir şey gibi görünüyor... ve beni çok iyi tanımadığını da biliyorum--ya da hiç. | Open Subtitles | أعلم أن هذا سيبدوا ليس منطقياً وأنا أعلم أنكي لا تعرفيني جيداً اقصد.. لا تعرفيني أبداً |
Onlara beni tanımadığını söylemen gerek. - June? | Open Subtitles | عليكِ إخبارهم أنكِ لا تعرفينني يا جون |
Evet, fotoğraflarını gösterdik. Onu tanımadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد أريناها الصور، وقالت بأنها لم تتعرّف عليه. |
Sadece onu çok iyi tanımadığını düşündüğüm için endişeleniyorum. Hepsi bu. Tatlım, sakın. | Open Subtitles | أنا فقط قلقة من أنك لاتزالين لاتعرفينه جيدا فقط هذا هو الأمر |
Seni parayla yakaladıkları takdirde, beni tanımadığını söyle. | Open Subtitles | إذا أمسكوا بكِ و عثروا على المال قولى لهم أنكِ لا تعرفينى |
Bu sırrı sakladığı için onu gerçek anlamda hiç tanımadığını ve bağ kuramadığını hissediyorsun. | Open Subtitles | أخفت شذوذها الجنسي عنك ولأنهاكانتتحرسهذا السر،شعرتِ .. انك لم تعرفيها جيدا . |
Mary'i tanımadığını ve tüm bu olanlar hakkında birşey bilmediğini söyleyecek, çünkü kanıtımız yok. | Open Subtitles | سيقول أنه لا يعرف أي ماري وهو لا يعلم اي شيء عن الموضوع لانه ليس لدينا أي دليل |
Sabahleyin adamı tanımadığını söylüyordun. | Open Subtitles | هذا الصباح قلت لنا أنك لم تتعرف عليه |