Tanrılar rüyama girerek tapınaktan adak getirip, rehber olmamı istedi. | Open Subtitles | انظر ,الآلهة أرسلتْني كدليل. . لاحضرهمِ مِنْ المعبدِ الى هنا. |
Kim bu Tanrılar oluşturulur, saklandığını kim , onlar tuzak vardır. | Open Subtitles | مهمن كانوا هؤلاء الآلهة مهمن كان من يختبأ ، فهم محاصرون |
Hayır hayır bu uçan bir savaş arabası, Onu Tanrılar gönderdi. | Open Subtitles | لا لا لا ، انها تحلق المركبة ، أرسلت المركبة الآلهة. |
Çünkü Tanrılar hayvanların kanını istemiyor. Onlar insanların kanını istiyor! | Open Subtitles | لأن الآلهة لا تريد دماء الماشية، بل تريد دماء الرجال |
Fakat Tanrılar, onun gemisini bilinmeyen bir yerde kayalara oturttu. | Open Subtitles | لكن حطمت الآلهة سفينته مرة أخرى فوق صخور وأمواج مجهولة. |
Tanrılar gibi sevgili Baelor da bize ne kadar merhametli olduklarını öğrettiler. | Open Subtitles | الآلهة عادلة ولكن بايلور المحبوب علّمنا،، أن الآلهة يمكن أن تكون رحيمة |
Lordum, eski Tanrılar ağabeyinizi ve tüm Kuzeyli evlatlarımızı gözetsin. | Open Subtitles | سيدي ، لتكن الآلهة القديمة مع أخاك وجميع أبناء الشمال |
Lordum, eski Tanrılar ağabeyinizi ve tüm Kuzeyli evlatlarımızı gözetsin. | Open Subtitles | سيدي ، لتكن الآلهة القديمة مع أخاك وجميع أبناء الشمال |
Lordum, eski Tanrılar kardeşinizi korusun. Ve bütün Kuzeyli oğullarımızı. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال |
Lordum, Tanrılar kardeşinizi gözetsin. Ve bütün Kuzeyli oğullarımızı da. | Open Subtitles | سيديّ، أدعو الآلهة القديمة أن تعتني بأخيك وبكل أبناء الشمال.. |
Bizi mutlak sondan kurtarmak için Tanrılar dualarımızı dikkate almış olsa gerek. | Open Subtitles | يجب أن الآلهة نفسها تقبلت صلوات أحد بأن تبعدنا عن هلاك مؤكد |
Fakat zulümlerinin yanında Tanrılar, hâlâ hayatta olanlar için yol göstermiş olabilir. | Open Subtitles | بالرغم من وحشيتهم فربما الآلهة أنارت طريق من هم على قيد الحياة |
Tanrı veya Tanrılar yoksa o zaman hiçbir şeyin anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك وجود للرب أو الآلهة سيفقد كل شيء معناه |
Tanrılar kutsasa bile yine de evliliği asla kabul etmeyecek olanlar var. | Open Subtitles | حتى بمباركة الآلهة مازال هناك البعض الذين لن يتقبلوا هذا الزواج أبدًا |
Tanrı veya Tanrılar yoksa o zaman hiçbir şeyin anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إن لم يكن هناك وجود للرب أو الآلهة سيفقد كل شيء معناه |
Yunanlılar ne olacağı hakkında düşündüler, Tanrılar, insanlar ve ölümsüzlüğün iç içe geçtiği uzun bir süre boyunca | TED | حسنا، فكر الإغريق حول ما يحدث عندما تخلط الآلهة والبشر والخلود لفترة طويلة. |
Ama karaciğeri her gün tabiki yenileniyordu ve böylece her gün yeniden ve sonsuza kadar Tanrılar tarafından cezalandırılmış oluyordu. | TED | ولكن بالطبع سيتجدد كبده كل يوم، وهكذا فإنه يُعاقب يوماً بعد يوم إلى الأبد بأمر الآلهة. |
Hergün, buradaki hepimiz, sınır tanımayan Tanrılar yaratıyoruz. Onları çökertmenin zamanı geldi. Ve isimlerini unutmanın. | TED | جميعنا، في كل يوم، نبني الآلهة التي قد هاجت، والآن حان الوقت لكي نهدمهم، وننسى أسمائهم. |
Kısa sapına rağmen, bütün Tanrılar en iyi hediyenin bu olduğunu düşünüyordu. | TED | وبالرغم من المقبض القصير، إلا أن كل الآلهة اتفقت على أن هذه كانت أفضل هدية. |
Diğer Tanrılar onu beyaza boyayıp üzerine tüyleri yapıştırdılar. | TED | لوَّنهُ الآلهة الآخرون بالأبيض وألصقوا الريشَ عليه. |