Umurumda değil. Düşmanınız olayım. En başından beri sizin tarafınızda değildim. | Open Subtitles | لا أهتم تفضلي وأتخذيني كعدوتكِ فلم أكن مطلقاً إلى جانبك |
Çocuk Esirgeme sizin tarafınızda. | Open Subtitles | مركز رعاية الأطفال في جانبك وفي جانب الجميع |
Ama aynı zamanda kendinize şunu sormalısınız: Bir görüşmede sizin tarafınızda kimin olmasını istersiniz, doğruya ulaşmak için eğitilmiş biri mi yoksa kapıdan 400 pound değerinde bir elektroansefalo itecek biri mi? | TED | لكن يجب عليك أن تسأل نفسك في ذات الوقت: من الذي ترغب بجلوسه إلى جانبك في الاجتماع، شخص متدرب على الحصول على الحقيقة أو شخص سيسحب مايعادل 400 رطلا من تخطيط الكهربائي للدماغ عبر الباب؟ |
Bulunduğumuz durumu göz önüne aldığımızda, dikkatli bir banker olarak, diyebilirim ki; sayılar pek de sizin tarafınızda değil gibi. | Open Subtitles | نظرا الى وضعنا الراهن استطيع كمصرفي فقط ان اقول لك بان الاعداد ليست بجانبك |
Başkan soruşturma için birisini getiriyor, ve o şimdiden sizin tarafınızda. | Open Subtitles | العمدة أتى بيّ للمشاركة فى التحقيق،و أنا بجانبك. |
Allahım aşkına, Ian sizin tarafınızda olduğumu belli etmek için ne yapmalıyım yahu? | Open Subtitles | ماذا عليّ أن أفعل كي أثبتَ لكم أني في صفّكم ؟ |
Kendi tarafınızda olmasından memnun olacağınızdan emin olduğum biri. | Open Subtitles | شخص انا متاكد انكم ستكونو مسرورين لا خذه بجانبكم |
"Garibaldi'yi silah arkadaşı olarak küçümsemezseniz yalnızca sizin tarafınızda savaşmak ister." | Open Subtitles | "إذا كان "جاريبالدي" رفيقك في الجيش فهو لن يقاتل إلا إلى جانبك" |
Rojoların sizin tarafınızda olduğumu düşünmelerini istemem. | Open Subtitles | لا اريد ان يظن الروجو انني من جانبك |
Rojoların sizin tarafınızda olduğumu düşünmelerini istemem. | Open Subtitles | لا اريد ان يظن الروجو انني من جانبك |
Hayır, Eirik sizin tarafınızda, Bay Waters. | Open Subtitles | لا ، إيريك في جانبك يا سيد واترز |
Hayır, Eirik sizin tarafınızda Bay Waters. | Open Subtitles | لا ، إيريك في جانبك يا سيد واترز |
Tam tersi, o sizin tarafınızda. Kocası da öyle. | Open Subtitles | على النقيض، إنها في جانبك كزوجها. |
Sizin tarafınızda olduklarını gösteceklerdir. | TED | إنهم سيظهرون أنهم إلى جانبك. |
Çok riskli. Tam tersi, Bay Bond. Risk sizin tarafınızda. | Open Subtitles | بالعكس , الخطر الآن إلى جانبك |
Başkan soruşturma için birisini getiriyor, ve o şimdiden sizin tarafınızda. | Open Subtitles | العمدة أتى بيّ للمشاركة فى التحقيق،و أنا بجانبك. |
Uzun zamandır paranoyak davranıyorsunuz, ...biri sizin tarafınızda olduğu zaman bunu farkedemiyorsunuz. | Open Subtitles | كنتِ مذعورةً لفترة طويلة أنت لا تميزين حينما يكون الشخض بجانبك |
Sizin tarafınızda savaşmak benim için bir onur olacak. | Open Subtitles | سيكون شرفاً لي بأن أقاتل بجانبك |
Sizin tarafınızda olmasam çoktan ölmüş olurdunuz. | Open Subtitles | إن لم أكن بجانبك ، لكُنتِي ميّتة |
Ama sizin tarafınızda olmam lazım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أبقى بجانبك |
Vietnam'la ilgili bir şey. Sizin tarafınızda savaştık. | Open Subtitles | إنّه أمر متعلّق بـ(فيتنام) فقد قاتلنا في صفّكم |
Kamu oyunu sizin tarafınızda tutacağım | Open Subtitles | من خلال المناظرات الفرديه سأبقي العامه بجانبكم |
Şimdi, yasalar bayağı bir sizin tarafınızda şuanda, her nasılsa, politik durum değil. | Open Subtitles | القانون في الفترة الحالية في صفكم نوعاً ما بعكس الوضع السياسي |