| Bu Matthew Anderson, Tariq Al-Daour ve böyle devam ediyor. | TED | وهذا هو ماثيو انديرسون , طارق الداعور والكثير الكثير |
| Tariq Hossidy ya da buna benzer biri. Evet. | Open Subtitles | طارق حسني أو شيء من هذا أجل ، إنه في الخلف هناك |
| Tariq hâlâ isim vermiyor değil mi? | Open Subtitles | لازال طارق لا يريد أن يسمي الأسماء, هاه؟ |
| Tariq'in buraya geldiğini bana söylemen gerekirdi, Ghost. | Open Subtitles | كان يجب عليك إخبارى أن . طارق جاء إليك , سيمون |
| Raina ve Yas'i bir şekilde halledebilirim ama Tariq'i nasıl hallederim bilmiyorum. | Open Subtitles | , أنظر , أستطيع التعامل مع رانيا وياس . ولكن بأمانة , لا أعلم كسف سأتعامل مع طارق |
| Tariq'in zıplayarak yapılan atış üzerine çalışması lazım. | Open Subtitles | طارق يجب أن يعمل على تحسين رميته عند القفز |
| Yani Tariq'in kardeşi Aimar, Amerika'ya göre terörist olarak görülüyor ama... | Open Subtitles | اذا عمار اخو طارق هو الذي يجب ان تطارده امريكا ليس طارق |
| Sayın yargıç, Doktor Picot, Tariq'in ameliyatına devam etmelidir, çünkü yardım ettiği terörist değil ve aksine bir teröristi eve getirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حضرة القاضيه يجب ان يسمح للدكتور بيكوت ان يكمل عملية طارق لان الشخص الذي يساعده ليس فقط بريء من الارهاب |
| Maalesef ki Bayan Aboulafia'nın da söylediği gibi, Tariq aynen bunu yapmıştır. | Open Subtitles | وللأسف بشهادة السيده بولافيه هذا بالضبط ماكان يفعله طارق |
| Bazı ırkçılık karşıtı siyasi fikirleri dinlemiyorlar. Tim Wise'ı, Michelle Alexander'ı, Dr. Joy DeGruy'u, Boyce Watkins'i, Tariq Nasheed'i. | TED | لذا فهم لا يسمعون بعض الأصوات المناهضة للعنصرية والسياسية أصوات مثل تيم وايز وميشيل ألكسندر، د. جوي ديجروي ، بويس واتكينز ، طارق نشيد. |
| Tariq Husseini sen misin? | Open Subtitles | هل أنت طارق حسنى لا أنه ليس هنا ؟ |
| Her şey yoluna girecek. Tariq Husseini... | Open Subtitles | طارق حسنى, هذا هو الجيش الأمريكي |
| İstihbarat biriminizin başına geçmeden önce, Tariq bu işle uğraşıyordu: | Open Subtitles | هذا ما كان يفعله (طارق) قبل تولي إدارة وحدة المخابرات |
| Buraya gelip Call of Duty'de Tariq'a ders vermem gerek çünkü. | Open Subtitles | يجب علي ان آتي الى هنا واعلم طارق على كول اوف دوتي - نعم صحيح عمي تومي |
| Ama her an Tariq'ın adamları gelip üçünüzü de öldürebilir. | Open Subtitles | لكن في أي دقيقة الآن، سيدخل رجال (طارق) وسيقتلون ثلاثتكم. |
| Tariq bunu Saray Muhafızlarında, Jamal'ın otoritesini sarsmak için kullanıyor. | Open Subtitles | و إستغل (طارق) ذلك للتشكيك بسلطة (جمال) بين نخبة حرسه |
| Tariq teslim olana kadar kılına zarar verilmeyecek. | Open Subtitles | ستبقى بأمان, حتى اللحظة التي يسلّم فيها "طارق" نفسه إلينا. |
| Yemin ederim seni avlayabilirdim Tariq. | Open Subtitles | أقسمتُ بأنني سأطاردك إلى الآخر, يا "طارق". |
| Samara ve Silahşorumuzun karşılığında Fransa Tariq Alaman'ı teslim edecek. | Open Subtitles | مقابل عودة "سمارة" وفارسنا, "فرنسا" ستقوم بتسليم "طارق علمان". |
| DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, BAĞDAT Saddam'ın Dışişleri bakanı Tariq Aziz'le görüşmek için yardım isteyeceğim. | Open Subtitles | سأحاول طالبا منهم المساعدة... ... للقاء وزير الخارجية صدام حسين طارق عزيز. |