Tartışılacak daha fazla bir şey yok. | Open Subtitles | إذًا، لا يوجد شيءٌ آخر لنا لكي نناقشه. |
Tartışılacak hiçbirşey yok. | Open Subtitles | هل تفهمني؟ ليس هناك ما نناقشه |
Beau, bu yarış çok Tartışılacak gibi. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ بـــو ،، هل ترى أن الفوز لابُد و أن يوصَف بأنه مثير للجدل ؟ |
Masum bir adamı cinayet suçlamasından kurtarmak... Tartışılacak bir şey mi? | Open Subtitles | مساعدة رجل بريء من تهم القتل مثير للجدل كثيراً |
Tartışılacak çok daha önemli meselelerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أمور أكثر أهميه لمناقشتها |
- Tartışılacak bir sürü konu var. | Open Subtitles | -لدينا إتفاق عظيم لنناقشه -ماذا |
Tartışılacak tek mesele ne zaman taşınacağınız. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي سنناقشه هو متى تتنقلين من المنزل ؟ |
Tartışılacak bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير لـ نناقشه |
Olivia, Tartışılacak bir şey yok. | Open Subtitles | (أوليفيا)، ليس ثمة ما نناقشه. |
Muhasebeciliğin Tartışılacak ne yanı var ki? | Open Subtitles | وهم يظنون ان عمل المحاسبة شيء مثير للجدل |
Tartışılacak çok daha önemli meselelerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أمور أكثر أهميه لمناقشتها |
Burada Tartışılacak birşey yok Skyler. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لنناقشه (هنا يا (سكايلر |
Burada Tartışılacak birşey yok Skyler. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لنناقشه (هنا يا (سكايلر |
Tartışılacak mesele Carla'nın nafaka miktarı ve Bay Childs'a çocuklarını görme hakkı verip vermeyeceğidir. | Open Subtitles | الأمر الذي سنناقشه (هو مبلغ الدعم (لكارلا (و إذا كانت ستسمح للسيد (تشايلدز |