"tarzıyla" - Traduction Turc en Arabe

    • طريقته
        
    • بأسلوب
        
    • بطريقته
        
    • باسلوب
        
    • اسلوب
        
    • أسلوبه
        
    Yetenekli, çalışkan, işleri kendi tarzıyla halleden birisini mi yoksa birkaç moda dergisine teslim olacak saf bir kerizi mi? Open Subtitles المؤهل هو من يعمل جاهداً والذي من يقوم بالأمور على طريقته الخاصة أو الساذج المطيع الذي يمكن شراؤه ببضع مجلات أزياء؟
    Herkes tanrılara kendi tarzıyla dua eder. Senin annen... - Ama onu bu duruma düşürdü... Open Subtitles كل شخص يعبد الالهة على طريقته خاصة امك
    Adamın sevgilisi olduğunu mağara adamı tarzıyla onu götürüyor sandım. Open Subtitles توقعت أنها زوجته وكان يتحدث معها بأسلوب رجل الكهوف
    - Eğitmenler tarzıyla yapacağız. Open Subtitles ـ سأنفذها بأسلوب المعلمين. ـ موافقة.
    Victor, Lémiri'ye en son gittiğimizde süt istediğini kendine has tarzıyla bize göstermişti. Open Subtitles تذوقه للحليب يجعله يعبر عن نفسه بطريقته الخاصة في زيارته السابقة للسيد ليمري
    Rakibini Hint tarzıyla yere yığan bir dövüşçü. Open Subtitles والذي يدق منافسه الجديد باسلوب الهندي المحلي
    Doğruca met satıcılarının dairesine gidiyor, bu suçluları hedef alma tarzıyla örtüşüyor. Open Subtitles لقد ذهب مباشرة الى شقة مروجي الميث وهذا يتفق مع اسلوب تنفيذه للعملية في استهداف المجرمين
    Hindistan'ın saygıdeğer başbakanı oyunun açıldığını kendi tarzıyla ilan edecek. Open Subtitles معالي رئيس مجلس وزراء الهند .. سوف نعلن .. الآن ألعاب مفتوحة في أسلوبه الخاص.
    Ben tekrar "seni seviyorum" demeden iki gün önce Büyük kendi tarzıyla "seni seviyorum " demenin bir yolunu bulmuştu. Open Subtitles بعد يومين منذ ان قلت أنا أحبك وجد "بيغ" طريقته الخاصه ليقول أنا أحبك, لي
    Sanırım o, bizi kendi nankör tarzıyla takdir ediyor. Open Subtitles إنه يقدرنا ب طريقته السيئة
    Ama Prison Break tarzıyla, olaylar plana göre gerçekleşmedi. Open Subtitles و لكن بأسلوب "الهروب الكبير"، لم تحدث الأشياء كما خطط لها.
    - En azından tarzıyla kaybedecek. Open Subtitles على الأقل فعلها بأسلوب جميل
    Bu oyunu ya onun tarzıyla oynarsın ya da hiç oynamazsın. Open Subtitles يجب ان تلعب معه بطريقته, او لا تلعب معه اطلاقا
    Kendi sapıkça, ruhsuz tarzıyla. Beni gerçekten önemsiyordu. Open Subtitles أقصد , بطريقته المريضة الخالية من الروح لقد كان يهتم بي
    Garza infaz tarzıyla öldürüldü, fakat bu haberi kimseye duyurmadık. Open Subtitles قُتل غارزا باسلوب الإعدام, لكننا لم ننشر هذه المعلومة.
    Ronald Vinetz, savruk yaşam tarzıyla ve verdiği sansasyonel partileriyle tanınıyor. Open Subtitles رونالد فينيس) الذي عُرف باسلوب ) حياته المسرف وحفلاته الماجنه
    Bu akşam şimdiden dövüş tarzıyla boksörler birçok beklentiyi yerine getirdi ve şimdi hiçbir ring kenarı görevlisinin bu kadar gitmesini hayal bile edemediği dövüşte beklenmedik şekilde 12. raunda giriyoruz. Open Subtitles بالفعل الليلة الكثير من التوقعات قد تغيرت بواسطة اسلوب القتال ودرجة المنافسة
    Her neyse, Bir süre gay yaşam tarzıyla yaşadım. Open Subtitles لذا... بكل حال, لقد عشت اسلوب حياة الشواذ لفترة
    Evet, zarafetinden kaybettiğini tarzıyla telafi ediyor. Open Subtitles نعم ، حسناً ، ما يفتقده من كياسة يقوم بتعويضه من أسلوبه
    Rakibini Hint tarzıyla yere yığan bir dövüşçü. Open Subtitles من هو يدق خصمه الجديد في أسلوبه الهندي المحلي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus