Ve dördüncü olarak Sapling kurumundan bahsetmek istiyorum, artık o TED'in yeni sahibi. | TED | وبعد ذلك، رابعاً، أريد ذكر مؤسسة سابلينغ، التي هي المالك الجديد ل تيد. |
TED'in robin ile olan geleceği konusunda kim birşeyler söyleyebilir biliyormusunuz? | Open Subtitles | اتعلم من لدية ما يقول عن مستقبل تيد و روبن ؟ |
Cidden, Ted'den fazla kopmamaya çalıştım ama TED'in sınırlarını epey zorladım. | Open Subtitles | لم اكن امثل تيد بل كنت أُحاولُ الخروج من طريقة تيد |
TED'in hakkımızda tekrar iyi düşünmesi için bir yol bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن طريقه لجعل تيد يشعر بالثقه عنا مره أخرى |
Bu gerçekten komik, çünkü TED'in kullandığı... kelimelerden birini kullandınız. | Open Subtitles | هذا مضحك، لأنك إستخدمت للتو أحد الكلمات التي قالها تيد |
Binayı aynı zamanda Better Off TED'in jeneriğinden de hatırlayabilirsiniz! | Open Subtitles | وربما تميزون المبنى أيضًا من إفتتاحية مسلسل بيتر اوف تيد |
Hans'ı bilirsiniz: TED'in Mick Jagger'ı. | TED | أنتم تعلمون من هو هانس .. انه شهير مؤتمر تيد |
Burada geçirdiğim kısa zamanda gördüğüm şey TED'in bir kimliği olduğu. | TED | وأحد الأشياء التي لآحظتها خلال فترتي القصيرة هنا هو أن مؤتمر تيد لديه هوية. |
2 sene evvel yine aynı TED sırasında, Richard ile ben TED'in geleceği konusunda bir anlaşmaya vardık. | TED | نفس الشعار كان في تيد قبل عامين عندما توصلنا أنا وريتشارد الى إتفاق حول مستقبل تيد. |
TED'in işlediği zaman dilimi çok müthiş, aylık son teslim tarihleriyle çalışan dergi işinden sonra. | TED | النطاق الزمني الذي يعمل فيه تيد ممتاز للغاية بعد خروجي من شغل المجلة الشهرية مع مواعيد محددة. |
Tüm anlattığımız hikayeler de öyle, elbette, TED'in kendisi bile dev bir mim festivali. | TED | كل القصص التي نخبرها، بالطبع تيد هو مكان لنشر الميم، الكثير من الميم |
Bunu gerçekleştirmek zorundayız, ve bunu TED'in bize tanıştırmış olduğu modern iletişim teknikleriyle sağlayabiliriz. | TED | يجب أن نجعل هذا يتحقق، ويمكننا فعل ذلك مع الإتصالات الحديثة التي قدمها تيد. |
TED dileğim üzerinde düşünürken, kendi çalışmalarımı bir perspektifte değerlendirip, TED'in çalışmalarıyla nasıl örtüştüğünden yola çıkmak istedim. | TED | فكرت في أخذ أمنية تيد خاصتي سأحاول أن أبدأ بوضع وجهات ما أحاول فعله وكيف تتناسب مع ما يحاولون فعله. |
Sizlere Afrikanın en büyük gecekondu bölgesinde gerçekleşen TED'in en büyük arkadaşlarından biriyle tanıştırmak istiyorum. | TED | سوف اعرفكم الى صديق جيد لمؤتمر تيد والذي كان يعيش في اكبر ملجأ في أفريقيا |
Onun saygınlığına yakışmıyor. TED'in o kadar saygın olduğunu düşünmüyorum. Yumurta yemeyecek kadar saygındır. | Open Subtitles | لا اعتقد ان تيد متكبر جدا انه متكبر جدا على اكل البيض |
TED'in gözetim altında ufak bir iş yeri var. | Open Subtitles | تيد عِنْدَهُ عمل تنظيف سجادةِ صغيرِ في التفتيش القضائي. |
TED'in ofisinde ve okulda da var. | Open Subtitles | وكذلك مكتب تيد تلقى فاكس كما تقوم به المدرسةَ |
TED'in Sidney'de akrabaları var. | Open Subtitles | بالطبع تيد , نحن قريبين من سيدنى , اليس كذلك ؟ |
TED'in doğru söylediği teyit ediliyor. Kurtarma çalışmalarına katılmış bir itfaiye eri olan, Nicholas DeMasi, "Perde Arkası: Ground Zero" isimli kitabında şunu iddia ediyor: | Open Subtitles | تبين أن تيد على حق، رجل الأطفاء نيكولاس دى ماسى وقد ساعد فى جهود البحث والاسترجاع |
Ama TED'in aradığım kişi olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة اعتقد ان تيد يمكن ان يكون هو الشخص المناسب |