"tehlike içinde" - Traduction Turc en Arabe

    • في خطر
        
    • فى خطر
        
    • في محنة
        
    • تتعرض لخطر
        
    Farklı bir evrene çekildim. Çünkü her bir evren tehlike içinde. Open Subtitles لقد كنت أسحب من كون لآخر لأن جميع الأكوان في خطر
    Dünyadaki diğer ekosistemlerin çoğu da ciddi, çok ciddi bir tehlike içinde. TED والعديد من الأنظمة البيئية على وجه الأرض بالفعل في خطر شديد.
    Peki sana hastalarının, rüyalarında gerçek fiziksel tehlike içinde olduklarını söyleseydim ne yapardın? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك أن مرضاك في خطر طبيعي حقيقي من أحلامهم
    Ve eğer bir hata yaptıysanız şerif olarak bu bölgedeki konumunuz büyük bir tehlike içinde demektir. Open Subtitles وإن كنت قد أرتكبت خطأ منصبك كشرطى فى هذة البلدة سيكون فى خطر حقيقى
    tehlike içinde değilim ama acele ediyorum. Open Subtitles لست في محنة لكني مستعجلة
    Ben... Farklı bir evren tarafından çekildim çünkü her bir evren tehlike içinde. Open Subtitles لقد تم سحبي من كون لآخر لأن جميع الأكوان في خطر
    Elise'i hâlâ görüyor musun? Elise hâlâ görüşümüz dahilinde ama bu Amerikalı muhtemel bir tehlike içinde. Open Subtitles مازلنا نرى إليز وارد، ولكن الأمريكي في خطر داهم.
    Fakat konu sadece kızınız hakkında değil, torununuzda tehlike içinde. Open Subtitles لكن هذا ليس فقط حول إبنتك. حفيدتك في خطر.
    İri yapılı, kel bir adamla konuşuyordu. Justin'i tehlike içinde olduğu için uyarmak zorundaydım. Open Subtitles كان يتحدّث لهذا الرجل الكبير الأصلع، وكان عليّ تحذيره، وإخباره أنّه في خطر.
    Ölümcül bir tehlike içinde olmasam, neden böyle bir şey yapayım? Open Subtitles ولماذا أفعل ذلك إن لم أكن في خطر مميت؟
    Bayan Saxon, çok büyük bir tehlike içinde olduğunuza inanmak için nedenlerim var. Open Subtitles السيدة ساكسون، لدي مايدفعنيللاعتقاد... بأنكِ في خطر محقق
    Senin yerinde olsaydım, bu adam ciddi bir fiziksel tehlike içinde olurdu. Open Subtitles لو كنت انا لكان الرجل في خطر جسدي
    Yazışmalarım engellendi, odam defalarca arandı, tüm çalışmalarıma polis tarafından el konuldu ve ben bu arada saklanıyorum, çünkü hayatım olması muhtemel bir tehlike içinde. Open Subtitles مراسلاتي تم اعتراضها فتّشتوا غرفتي مراتٌ عديدة قامت الشرطة بمصادرة اعمالي وفي هذه اللحظة انا مختفي عن الأنظار فـ حياتي في خطر وشيك.
    Beni sıkıştırmanız ciddi bir tehlike içinde olduğunuzu gösteriyor. Open Subtitles رغبتك الملحة تشير أنك في خطر شديد
    Ama hepimizin ölümcül bir tehlike içinde olmamızdan korkuyorum. Open Subtitles لكني أخشى أننا كلنا في خطر محدق
    Köyümüz tehlike içinde ve bizim terketme zamanımız geldi. Open Subtitles القرية في خطر والوقت قد حان للرحيل
    Sizin düşündüğünüz gibi değil. Aslında, o büyük bir tehlike içinde. Open Subtitles حقيقه , هى فى خطر ماحق ولهذا اريد استعمال تليفونك
    Silver Streak'te bir adam öldürüldü ... ve büyük tehlike içinde olan bir kız var. - Treni durdurmalıyız. Open Subtitles وتوجد فتاه فى خطر داهم ينبغى علينا ايقاف القطار
    Küçük kızımı kaçırdılar. Eşiniz ciddi bir tehlike içinde. Bir dakika. Open Subtitles لقد إختطفوا ابنتى زوجتك فى خطر داهم دقيقة من فضلك
    Seni büyük tehlike içinde buldum. Open Subtitles لكني وجدتك تتعرض لخطر كبير هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus