Birisi bana gülümsediğinde tek gördüğüm bir şempanzenin hayatı için yalvarışıdır. | Open Subtitles | عندما يبتسم لي أحد لا أرى سوى قرد يتوسل طلباً لحياته |
tek gördüğüm bir barikat! | Open Subtitles | لا أرى سوى الحواجز |
Tek gördüğüm, bir mahalle. | Open Subtitles | لا أرى سوى أحياء سكنية |
tek gördüğüm bir şamdan ile bir adamı öldüren dört kadın ve cesedini ormana gömmeleri. | Open Subtitles | كل ما اراه هو 4 نساء قتلن رجلا بشمعدان و رمين جثته في الغابة |
tek gördüğüm bir ev kadını ve bir izci kız. | Open Subtitles | كل ما اراه ربة منزل و فتاة كشفيه |
Ama tek gördüğüm bir vitrin dolusu pornografik olmayan manga. | Open Subtitles | لكن كل ما أراه هو متجر مملوء بـ، لا كتب هزلية إباحية. |
Bu yeni bulunmuş Isis'in Mezarı'dan bahsettin ama tek gördüğüm bir kaç kaya ve çadır. | Open Subtitles | وبالنسبة لمقبرة (إيزيس) الجديدة هذه، لا أرى سوى بعض الصخور والخيام |
Bu yeni bulunmuş Isis'in Mezarı'dan bahsettin ama tek gördüğüm bir kaç kaya ve çadır. | Open Subtitles | وبالنسبة لمقبرة (آيزيس) الجديدة هذه ؟ لا أرى سوى بعض الصخور والخيام |
tek gördüğüm bir göz. | Open Subtitles | كل ما اراه هو العين |
Benim tek gördüğüm, bir adamın tek başına yaşaması için fazla büyük bir ev. | Open Subtitles | أجل، أعني، كل ما أراه هو مساحة فارغة لرجل يعيش وحده. |
tek gördüğüm bir çocuğun çarşafa yazılar yazması. | Open Subtitles | كل ما أراه هو اطفال يرسمون على غطاء. |
Benim tek gördüğüm bir sürü etkisiz gösteri. | Open Subtitles | كل ما أراه هو قرارات غير فعالة |