- Açıkçası ödleklik edip benden kaçtığın zamanı telafi etmeye çalışıyorsan başardın. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنت تحاول التعويض عن مغادرتك مثل الجبان, إذن وفيت إشارتك |
Bazen telafi etmeye çalışmak işleri daha da kötüleştirir. | Open Subtitles | أحياناً التعويض عن الأمور يزيد الطين بلة. |
Gelecekte mümkün olduğunca dürüst olarak bunu sana telafi etmeye çalışacağım. | Open Subtitles | وسأحاول تعويضك بكوني صادقة في المُستقبل. |
Hayatımdaki bazı hataları telafi etmeye çalışıyorum, ve en büyüklerinden biride sana olan ihanetimdi. | Open Subtitles | والآن أحاول أن أعوّض عن الأخطاء التى ارتكبتها فى حياتى ومن أكبر هذه الأخطاء كانت طريقة معاملتى لك |
Beni affetmeni istiyorum. telafi etmeye çalışacağım, tamam mı? | Open Subtitles | .أنا أستسمحك سأحاول التكفير عن هذا، موافقة ؟ |
Dinle, ben hatamı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | استمعى لى , انا أحاول أن أعوض عن أخطائى. |
Geçirdiğim günü düşünüyorum da birkaç dikişinin attığını görmek telafi etmeye başlar. | Open Subtitles | بعد اليوم الذي عشته قد تهون علي رؤيتك بحاجة لبعض الغرز |
Ama bunu onun için telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لكني أستطيع تعويضه عما حدث |
Sana ve annene karşı iyi davranmadıklarını biliyorum ama kuzenin bunu telafi etmeye çalışıyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | نعلم أن الأمر لم يكن جيد لك ولأمك, ولكن اعني ولكن يبدوا أن ابن عمك يحاول التعويض عن ذلك |
Bunu güç elde ederek telafi etmeye çalıştım ama güç o kadar önemli hâle geldi ki bir daha bırakamadım. | Open Subtitles | حاولتُ التعويض عن طريق جمع القوّة. و باتت القوّة مِن الأهمّيّة، بحيث لا أستطيع التخلّي عنها. |
Daha önce kaçırdığım birçok Yılbaşı'nı, tek seferde telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنى أحاول التعويض عن الكثير من الأعياد الضائعه جميعها فى مره واحده |
Ben üzerime düşeni yerine getiremedim ama bunu telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لكن أنا من لم يقم بنصيبه من الصفقة لكني احاول التعويض عن هذا |
Başarısızlığınızı telafi etmeye çalışıyorsun ama hâlâ bu işte yenisiniz. | Open Subtitles | أنت تُحاول التعويض عن الفشل بوقتٍ سابق، لكنّكم لا تزالون حديثي العهد بهذا الأمر يا رفاق. |
Öleli altı yıl oldu ama ben hâlâ hatamı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ماتت منذ 6 سنين، لكنّي ما زلت أحاول التعويض عن فشلي. |
Sadece 6. sınıfı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول تعويضك عما حدث في الصف السادس. |
Ama sana daha iyi bir hayat vererek, telafi etmeye çalıştım. | Open Subtitles | لكنني حاولت تعويضك بمنحك حياةَ أفضل هنا |
- Hatasını telafi etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد أسرفت في تعويضك فحسب |
Hayatımdaki bazı hataları telafi etmeye çalışıyorum, ve en büyüklerinden biride sana olan ihanetimdi. | Open Subtitles | والآن أحاول أن أعوّض عن الأخطاء التى ارتكبتها فى حياتى ومن أكبر هذه الأخطاء كانت طريقة معاملتى لك |
Yaptığı pisliği telafi etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | إنه يحاول التكفير عن الفوضى التي تسبب فيها |
Ve kaybettiğim zamanı telafi etmeye koyuldum. | Open Subtitles | و أصررت على أن أعوض الوقت الذي فاتني |
Geçirdiğim günü düşünüyorum da birkaç dikişinin attığını görmek telafi etmeye başlar. | Open Subtitles | بعد اليوم الذي عشته قد تهون علي رؤيتك بحاجة لبعض الغرز |
Liam'a yaptığını benimle mi telafi etmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما فعلتَه بـ(ليام) تحاول تعويضه معي؟ |