Yargıç, telif ücretini ödediğiniz sürece sorun olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | القاضي لم يمنع ذلك طالما تعطيه نسبة أرباح |
Bu endüstride telif hakkı koruma kanunu olmadığı için... çok açık ve yaratıcılığın yaratıcı ekeolojisi vardır. | TED | ولأنه ليس هناك حماية حقوق النسخ في هذا المجال، هناك بيئة إنفتاحية وإبداعية للإبداع |
Savunduğumuz telif hakkı ihlali değil ki bilirsiniz, onu kazanmak zordur. | Open Subtitles | نحن لا نتجادل حقوق النشر والذي كما تعلم ؛ صعبةُ الفوز |
Kullandığımız telif hakları matematiği olmaksızın ekonomideki gerçek kaybı belirlememiz neredeyse imkansız. | TED | ولكن التعرف على الخسارة الحقيقية في الاقتصاد يبدو مستحيلاً بدون حساب حقوق الملكية الفكرية |
Peki telif haklarının bugünkü durumuyla ilgili tartışmalar yaşanıyor mu orada? | Open Subtitles | و هل كانت حاسمة في طريقة إستخدام حقوق الطبع النشر اليوم؟ |
Fikir temelde telif haklarını korumak için olsa da bu internette yaptığımız pek çok şeyi tehlikeye atabilir: blog yazmak, eleştirmek, tartışmak, bağlantılamak veya paylaşmak. | TED | القانون ينطلق من مبدأ حماية حقوق النشر، لكنه يهددّ أنشطةً أخرى على الإنترنت: كالتدّوين والانتقاد والنقاش والمشاركة. |
Şarkı başına on dolar, artı telif ücretleri. | Open Subtitles | عشرة دولارات للأغنية، فضلا عن الامتيازات. |
Bazı gruplar, tekrar eden telif hakkı korumasının Anayasayı hazırlayanların karşı çıkacağı türde daimi bir telif hakkına yol açtığını söyleyerek çeşitli kongre kararlarını iptal ettirmek istedi. | Open Subtitles | هناك من يذهبون إلى القول أن الحمايه المتكرره لحقوق الملكيه الفكريه تمثل بالنهايه حق ملكيه فكريه دائم |
Sana ödenecek telif hakkını düşünemiyorum artık. | Open Subtitles | أرباح تلك الأغنية ستكون كبيرة |
- Daha fazla telif ücreti alırsın. | Open Subtitles | -ستحصل على أرباح أكثر |
Moda devi mağazalar en çok moda endüstrisindeki telif hakkı yokluğundan faydalandılar. | TED | الآن، عملاقة الموضة السريعة ربما انتفعوا أكثر من نقص حماية حقوق النسخ في مجال الموضة. |
Kendisi Amerika Moda Tasarımcıları Konseyi başkanı ve kendi seçmenlerine moda tasarımları için telif hakkı korunması alacağı sözünü verdi. | TED | وهي رئيسة مجلس مصممي الأزياء في أمريكا، وأخبرت دائرتها بأنها ستحصل على حماية حقوق النسخ والتقليد لتصاميم الأزياء. |
Bu telif hakkı matematikçilerinin her gün uğraştığı şaşırtıcı istatistiklerden sadece biri. | TED | وهذا فقط واحده من كثير من احصاءات يتعامل معها علماء الرياضيات في حقوق النشر يومياً |
Basie band grubu geldiğinde okul hakkında öyle heyecanlandılar ki, yaptıkları müziğin telif hakkını bana vermek için oylama yaptılar. | TED | عندما حضرت فرقة باسي، تحمست الفرقة للمدرسة كثيرا و صوتوا لاعطائي حقوق النشر للموسيقى |
Moda endüstrisinde çok az... ...telif hakkı korunuyor. | TED | في مجال موضة الأزياء هناك قليل جدا من حماية الملكية الفكرية. |
Bir telif hakkı tuzağı olarak da bilinir. | TED | ومعروفة بأنها خدعة لحفظ حقوق الطبع والنشر. |
Fabri-Pac, sahip olduğu ve adına telif hakkı aldığı birkaç şirketten biri. | Open Subtitles | "فابريباك" من الشركات التي يجمع الامتيازات لها |
Eşek şakalarının bir telif hakkı yok ki. Belki de bu işte, senden daha iyiyim. | Open Subtitles | فلا حق ملكيه لك في المقالب لعلي أفضل منك في ذلك |
Onları almak zorunda değilsiniz, ama bu TV şovunu, sizin düzenlemenizi çaldığından ötürü dava edebilmek için ikincil telif haklarını almamız gerek. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك أن تحضرهما لكن علينا الحصول على الحقوق المشتقة لمقاضاة شبكة التلفزيون هذه على سرقة غنائكم |
Yani telif hakkı, "bütün hakları saklıdır" derken, CC "bazı hakları saklıdır" şiarıdır. | Open Subtitles | فإذا كانت حقوق النشر تقوم على "جميع الحقوق محفوظة" فإنَّ هذا النموذج يقوم على "بعض الحقوق محفوظة" |
Şimdi, Amerikan telif hakkı ve patent kanunları başkalarının yaptıkları üzerine inşa edilmiş kavramlara karşı çıkıyor. | TED | الآن، تتعارض قوانين حقوق التأليف والنشر وبراءات الاختراع الأمريكية مع هذه الفكرة القائلة بأن نبني على أعمال الآخرين. |
Bazıları bu sayının çok büyük olduğunu düşünüyor, medya lobi uzmanları olan ancak telif hakkı matematikçileri bunu her yıl enflasyonlar birlikte hesaplanmamasına şaşırdılar. | TED | يعتقد بعض الناس أن هذا الرقم كبير نوعا ما لكن رياضيي حقوق النشر الذين هم خبراء باللوبي الاعلامي متفاجئين تماما لأن الامور لم تتفاقم برغم ارتفاع معدلات التضخم كل عام |
Pirate Bay davasına bakan yargıç telif hakları sorunları için çalışan kurumlara üyeymiş. | Open Subtitles | عن القاضي في المحكمة هو عضو في منظمة تعمل مع قضايا حقوق النشر و التأليف |
Dorian Gray, telif hakkı avukatlarına danışıyor. | Open Subtitles | تؤكد أنك لا تتغيرين مثل "دوريان غراي". |
Hepiniz ABD'nin telif Hakları 17. maddesini ihlâlden suçlusunuz! | Open Subtitles | أنتم جميعا تخرقون الفقرة 17 .من قانون حقوق المؤلف الأمريكي |